Wagner’in yerini Kadirovcular mı alacak?
💢 Kadirov’un Tik Tok ordusunun sayısal potansiyeli ve deneyimi, Wagner’in yerine geçmesine imkan tanımıyor.
💢 Ek seferberlik halinde, Çeçenistan sakinleri de dahil olmak üzere hiç kimsenin sigortası yok.
Askeri uzmanlara göre, Kadirov’un Tik Tok ordusunun sayısal potansiyeli ve deneyimi, Wagner’in yerine geçmesine imkan tanımıyor. Çeçenistan yönetimi, geçtiğimiz günlerde “Ahmat” özel kuvvetlerinin Bahmut’a transfer edildiğini duyurdu.
Bloomberg’e konuşan kaynaklar, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşta Kadirovcuların sayısını artırmaya ve böylelikle Wagner’in ayrılışından sonraki “deliği kapatmaya” hazırlandığını bildirdiler. Uzmanlar ve politikacılar ise Çeçen güçlerin Wagner’in yerine geçebileceği konusunda kuşkulu olsalar da Çeçenistan’da yeni bir seferberlik dalgasının başlayacağını düşünmüyorlar.
Kafkaz.Realii sitesi, konuyla ilgili makalesinde Çeçenistan’daki duruma dikkat çekti. Apti Alaudinov’un komutanlığındaki “Ahmat” güçlerinin Bahmut bölgesine transferini Ramzan Kadirov 9 Temmuz’da duyurdu.
Kadirov, bu “yer değiştirme”nin Rusya Genelkurmay Başkanlığı’nın “Ahmat” taburunun yüksek savaş kabiliyetine güvenini yansıttığını söyledi. Kadirovcuların bölgede tam olarak hangi görevi icra edeceği ve Wagner’in pozisyonunu doldurup dolduramayacağı ise meçhul…
Kadirov birliklerinin Ukrayna’daki sayısına ilişkin güncel rakamlar belli değil. En son rakam, Mayıs ayında dillendirilmişti ve Kadirov, savaşta 7 binden fazla Çeçenin yer aldığını söylemişti. Ocak ayında ise bu rakamı 9 bin olarak ifade etmişti. Tabi ki bu resmi açıklama, uzmanlarda ciddi şüpheler uyandırıyor…
Daha Haziran ayının başında ABD’nin Savaşı İzleme Enstitüsü, Çeçenistan liderinin kendi birliklerini Belgorod’un savunmasına gönderme amacının aktif savaştan kaçma niyeti olabileceğini duyurmuştu. “Batı-Ahmat” taburu Belgorod bölgesine 13 Haziran’da gitti ve sayısı belli değildi.
Yerel basın kuruluşları, Kadirovcuların askerlerin arkasında mevzi aldıklarını ve Ukrayna sınırına yakın yerlerde bulunmayı reddettiklerini yazıyordu. Oysa Çeçenistan yönetimi, bunun tam tersini rapor ediyordu…
ABD istihbaratının verilerine göre, Ukrayna’daki Wagner militanlarının sayısı 50 bin civarındaydı ve bunların büyük çoğunluğunu ikna edilmiş mahkumlar oluşturuyordu. 18 Haziran’da Wagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin, 32 bin militanın sözleşme süresi dolduktan sonra savaştan döndüğünü açıkladı. 24 Haziran’daki isyan sırasında Ukrayna’da kaç Wagner militanının olduğu bilinmiyor.
Ramzan Kadirov, kendi askeri birliklerine sahip olan ve her fırsatta bu güçleri “ulusal çıkarların savunmasına” göndermekle tehdit eden tek federal bölge yöneticisi konumunda. Çeçenistan lideri, Kadirovcuları Bahmut yakınına göndermeyi, iki ay önce Prigojin buradan çekileceğini duyurduğunda önermişti.
Prigojin’in Savunma Bakanlığı'nı mühimmat göndermemesi nedeniyle çok sayıda militanın ölmesinden dolayı suçladığı günlerde Kadirov, Putin’e müracaat ederek “Ahmat” güçlerinin Bahmut’a gönderilmesini rica etmişti. Ancak o zaman bu rotasyon gerçekleşmedi.
Askeri uzmanlar, bunun Prigojin ile Kadirov’un kamuoyu önünde oynadıkları bir oyun olduğuna dikkat çekmişti. Zira o dönemde Wagner, Bahmut’tan çekilmedi ve Kadirov da oraya kimseyi göndermedi.
Dolayısıyla bu, Çeçen liderin kendi kontrolü altındaki güçlerin “ön cephede savaştığını” gösterme girişimlerinden biriydi. Ukrayna tarafında savaşan Çeçenler, cephede Kadirovculara asla rastlamadıklarını bildiriyorlar.
Şeyh Mansur taburu savaşçılarından olan Aslan Oçerhacıyev’e göre, Kadirovcular savaş imitasyonu yapıyorlar. Kuzey Kafkasya’daki çatışmalar konusunda uzman olan Harold Chambers’e göre ise Çeçenistan birliklerinin ön cephede Wagner militanlarının yerine geçecek sayısal potansiyeli ve deneyimi mevcut değil:
“Kadirovcuların varlık gösterebilecekleri tek alan askeri polislik. Onlar sadece bunu biliyorlar. Bir diğer sınırlayıcı faktör ise Kadirov’un maliyet-fayda analizi yapmasıdır. Onun ek kuvvet gönderme işini kendi adamlarını riske atmama isteğiyle nasıl dengeleyeceğini bilmiyoruz. Ancak bence “Ahmat”, “Wagner”in boşluğunu dolduramaz.”
Öte yandan, bağımsız askeri uzman Kiril Mihaylov’un Kafkaz.Realii’ye bildirdiğine göre, Wagner’in kontrolü altındaki bölgelere Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı güçler, Donbas’daki ayrılıkçılar ve seferberliğe alınmış askerler konuşlandırıldı:
“Kadirovcular bir süredir Donetsk etrafındaki Mariinka bölgesindeler; ancak onlar bir aylık saldırılarında hiçbir ciddi başarı sağlayamadılar. Onların yapabileceklerini sıradan seferberliğe alınanlar da yapabiliyorsa, Kadirovcular neden Bahmut’ta kullanılsın?”
Kiev merkezli Vatandaş Özgürlükleri Merkezi uzmanı Mihail Savva’ya göre de Moskova yönetimi, Wagner’i herhangi birlikle değiştirmeyecek:
“Çeçenistan yetkilileri, TikTok için yeni videolar çekebilirler. Cephedeki boşluğu kendilerinin doldurduklarını iddia edebilirler. Onlar, Çeçenistan’da insanları yeni sözleşmeler imzalamaya da zorlayabilirler. Ancak ben, Wagner’in yerine benzer fortmatta bir Çeçen birliğinin geleceğini düşünmüyorum.”
Saava, Prigojin’in başarısız isyanından sonra cepheye “Fırtına Z” adlı birliklerin gönderildiğini de sözlerine ekledi. Onun aktardığı bilgilere göre, bunlar da ikna edilmiş mahkumlardan oluşan birlikler; ancak bir farkla, onları Savunma Bakanlığı toplamış. Bunun yanı sıra Saava’nın sözlerine göre, Rusya Savunma Bakanlığı, sözleşmeli askerliğe celp işini de yeniden hızlandırmış.
“Vatandaş. Ordu. Hukuk” isimli insan hakları kuruluşunun başkanı Sergey Krivenko’ya göre de Rusya Savunma Bakanlığı, Bahmut’ta kendi birlikleri arasında rotasyon gerçekleştirebilir. Ancak Kadirovcuların bunu yapması zor. Zira öncelikle bu birliklerin statüsü “belli değil”; diğer taraftan Çeçen savaşçıların çoğu askeri yönetime de itaat etmiyor.
Aslında Çeçenistan, kadrolu kolluk kuvvetleri personelini Ukrayna’nın işgal altındaki topraklarına gönderdikten sonra ciddi bir personel krizi de yaşıyor. Ramzan Kadirov başta olmakla Çeçen yetkililer, bu konudaki şikayetlerini defalarca dile getirdiler.
Hatta Çeçenistan yönetimi, kolluk kuvvetlerinde çalışmak isteyenlere savaşa gönderilmeme vaadinde bile bulundu. Bunun için enformasyon kampanyası başlattı. Fakat Çeçenistan’dan Ukrayna’daki savaşa zorla insan gönderme haberlerinin ardı arkası hiç kesilmedi.
İşgalin ilk günlerinde, seferberlik günlerinde ve hatta seferberlikten sonra Çeçenistan’dan Ukrayna’ya gönderilen askerlerin büyük kısmının kolluk kuvvetlerinden kaçırılan genç insanlar ve Çeçen muhaliflerin akrabaları olduğu haberleri yayılıyordu…
Temmuz’un başından itibaren ise Çeçenistan’da yeni zorunlu seferberlik dalgasının başlayacağı haberleri yayıldı. Sosyal medyada yayınlanan ses kayıtlarının birinde, sonbaharda başlayacak zorunlu seferberlikten kimsenin kaçamayacağı ve bu nedenle de yönetimin sonbahara kadar insanları gönüllü olarak sözleşme imzalamaya ikna etmek için uğraştığı bildiriliyor:
“Sonbahardaki seferberlikte herkesi toplayacaklar. Kimse dışarıda kalamayacak. Askerlik şubelerine 18-27 yaş arasındaki tüm erkekler için celp kağıtlarının hazırlanması talimatı verilmiş. Çeçenistan’dan bin asker talep edilebilir. Bunların 200’nü toplamak görevi Gudermes askerlik şubesine verilmiş…”
Kafkaz.Realii, bu bilgileri netleştirmek için Gudermes ilçe yönetimini arasa da telefonlara cevap veren olmadı. Söz konusu ses kaydını yayınlayan kişi ise 4 Çeçen köyünde artık askere çağrılacak isimlerin belirlenmesi için baskınlar yapıldığını ve “ele geçirilenlerin” Grozni’ye götürüldüğünü iddia ediyor.
Harold Chambers’e göre de Çeçenistan’da yeni zorunlu askere alma dalgası olabilir:
"Bence zorunlu seferberlik, son haftalarda genç insanların kaçırılması ve gazeteci Elena Milaşina’ya saldırı sürecinin devamı olabilir.”
Kirill Mihaylov da benzer görüşleri paylaşıyor. Mihaylov’a göre, zorunlu askere çağrılma hiç de her zaman işgal altındaki Ukrayna topraklarına gönderilmeyi içermiyor:
“Eğer gerçekten de mevzileri cepheyi korumak veya yeni saldırı için Çeçenistan’dan ek güç talep ediliyorsa, o zaman Ulusal Muhazıflar’ın ve Savunma Bakanlığı’nın Kadirov birimlerine ilişkin gönüllü-zorunlu savaşçı toplama girişimini görebiliriz. Ek seferberlik halinde, Çeçenistan sakinleri de dahil olmak üzere hiç kimsenin sigortası yok.”