gdh'de ara...

Washington Post: CIA Başkanı Burns'ün gizli Kiev ziyareti ve Ukrayna'nın stratejisi

CIA Başkanı Burns'ün gizli Kiev ziyaret sırasında Ukrayna, topraklarını geri almak ve Rusya'yı müzakereye çekmek için iddialı bir strateji sundu. İşte CIA Başkanı Burns'ün gizli Kiev ziyaretinin ayrıntıları ve Ukrayna'nın stratejisi...

1. resim

CIA Başkanı William J. Burns'ün bu ayın başlarında Ukrayna'ya yaptığı gizli bir ziyaret sırasında Ukraynalı yetkililer, Rus işgali altındaki toprakları geri almak ve yıl sonuna kadar Moskova'yı ateşkes müzakerelerine oturtmak için iddialı bir strateji ortaya koydu.

Burns gizli gerçekleştirdiği Ukrayna ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Zelensky ve Ukrayna'nın üst düzey istihbarat yetkilileriyle görüşmeler yaptı.

İsminin açıklanmaması koşuluyla bu gizli ziyaret hakkında konuşan ABD'li bir yetkili;

"CIA Başkanı Burns, Rusya'nın saldırıların başlamasından bu yana düzenli olarak yaptığı gibi, yakın zamanda yine Ukrayna'yı ziyaret etti"

ifadelerini kullandı.

Yetkili; Burns'ün ziyaretinin amacının, Biden yönetiminin Ukrayna'ya verdiği istihbarat paylaşma taahhüdü çerçevesinde gerçekleştiğini de sözlerine ekledi.

Görüşmelerde; Ukraynalı yetkililer karşı saldırının şimdiye kadar hayal kırıklığı yarattığını dile getirdi. Ancak yetkililer, sonbahara kadar önemli oranda toprağı geri alma hedefinden de vazgeçmediklerini belirtti.

Kiev'deki askeri planlamacılar Burns'e, Ukrayna güçlerinin topçu ve füze sistemlerini Rus kontrolündeki Kırım'ın sınır çizgisine kadar taşıyacaklarını ve buradaki etkin bir karşı saldırının ardından Moskova ile müzakereler yapmak için Rusya'yı masaya oturtmak istediklerini belirttiler.

Üst düzey bir Ukraynalı yetkili plan hakkında yaptığı değerlendirmede;

“Rusya yalnızca kendisini tehdit altında hissederse müzakere edecek.”

açıklamasında bulundu.

Ukrayna'nın bu kadar kısa bir zaman çizelgesinde bu planları yerine getirip getiremeyeceğini ise şüphesiz ki zaman gösterecek.

Verilen bilgilere göre Burns'ün gezisi, Rus paralı grup Wagner'in lideri Prigojin'in başlattığı isyanın hemen öncesinde gerçekleşti.

ABD'li bir yetkili, ABD istihbaratının Haziran ortasında Prigojin'in bir tür silahlı saldırı planladığını tespit etmesine rağmen, bu bulguların Zelensky ile yapılan görüşmelerde gündeme gelmediğini belirtti.

Biden yönetimi yetkilileri, ABD'nin bir iç mesele olarak nitelendirdiği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşı gerçekleşen meydan okuma ile Washington ve Kiev'in hiçbir ilgisi olmadığını defalarca vurguladı.

Wall Street Journal'ın bildirdiğine göre Burns, Rus mevkidaşı Sergey Naryshkin ile de bir telefon görüşmesi yaptı ve ABD'nin hiçbir şekilde bu olaya karışmadığının altını çizdi.

Zelenskiy ve komutanları, Ukrayna'nın doğu ve güneyindeki işgal altındaki bölgelerde Rus kuvvetleriyle karşı karşıyayken, Kiev'e milyarlarca dolarlık gelişmiş silah ve eğitim sağlayan Batılı ulusların da olağanüstü baskısı altındalar.

Zelensky, karşı taarruzun "istenilenden daha yavaş" ilerlediğini kabul etti ve yetkililer, Batı tarafından sağlanan bazı Leopard 2 tanklarının ve Bradley Savaş araçlarının imha edildiğini doğruladı.

Ancak Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov, "asıl karşı saldırının" henüz başlamadığını söyleyerek Batılı müttefiklerinin şüphelerini gidermeye çalıştı.

Askeri analistler, Rusya'nın güçlendirilmiş savunması göz önüne alındığında Ukrayna'nın bir karşı saldırı ile Moskova'yı müzakereye zorlama hedefinin çok iddialı olduğunu, ancak imkansız olmadığını belirtiyor.

Foreign Policy'de askeri analist olarak görev yapan Rob Lee;

"Ukrayna güçleri, Kırım'a giden köprüyü ele geçirerek veya HIMARS ve diğer topçu unsurlarını bölge menziline yerleştirerek Rusya'nın savunma hatlarını kesebilir. Ukrayna, Rus kuvvetlerine yeterince kayıp verdirebilir ve takviye kuvvetlerin hareketini engelleyebilirse, Moskova'nın savunmasını zayıflatabilir. Ancak Ukrayna bu girişim sırasında çok fazla kayıp verirse saldırısı erken de sonuçlanabilir. ”

değerlendirmesinde bulundu.

Zelensky ve üst düzey yardımcıları, yaklaşık olarak bir buçuk yıldır şiddete ve zorla yerinden edilme gibi durumlara maruz kalan Rus ve Ukrayna halkı için kabul edilebilir şartlarla çatışmaya nasıl son verebileceğini düşünmeye başladı.

Kiev'in tercih ettiği ideal bir senaryoda Ukrayna ordusu, Kırım sınırının ucuna kadar birliklerini ve güçlü silahlarını konuşlandırarak Rusya üzerinde avantaj elde edecek.

Askeri analist Lee;

“Ukrayna'nın eğer önemli hava alanlarını, köprüleri, demiryolu hatlarını ve lojistik merkezlerini hedef alma kabiliyeti olursa, Rusya'nın savaşı sürdürmesini zorlaştırabilir."

değerlendirmesinde bulunuyor.

Zelensky hükümeti, ABD ve Avrupa'yı Ukrayna'nın NATO ve Avrupa Birliği'ne katılımı konusunda kesin taahhütlerde bulunmaya zorladı. Ancak ABD ve Batı Avrupa hükümetleri bu fikre soğuk bakıyor ve Rusya ile doğrudan çatışma riski taşıyan NATO'nun genişlemesi yerine daha çok uzun vadeli güvenlik yardımı taahhütleri yapmakla ilgileniyor.

Batılı devletlerin bu tereddüdü Polonya ve Baltık devletlerini hayal kırıklığına uğrattı. Bu devletler önümüzdeki ay Litvanya'da yapılacak NATO zirvesini dört gözle bekleyen NATO üyesi ülkelerdi. Zira Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve diğer Batılı liderler, Ukrayna'ya “çok sağlam bir paket” sağlamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Ancak ABD'li ve Ukraynalı yetkililer NATO üyeliği konusunda farklı görüşlere sahip olsalar da Kiev'in karşı taarruz hedefleri konusunda geniş bir anlaşma olduğunu belirtiyorlar.

Üst düzey bir Ukraynalı yetkili;

“ABD, Ukrayna'nın müzakerelere güçlü bir noktada başlaması gerektiğini kabul ediyor. ABD, komutamızın aptalca bir şey yapmamasından, askerleri ve teçhizatı güçlü bir şekilde kullanmasından dolayı memnun. Destek güçlü ve bu, motivasyonumuzu yükseltiyor.”

açıklamasında bulundu.

Yine de çok sayıda kaygı emareleri mevcut görünüyor. ABD askeri komutası, Ukrayna taarruzunun hızlandırdığını görmek istiyor. Buna karşılık Ukrayna Başkomutanı Zaluzhny Batı'nın savaş alanına yeterince hızlı cephane ve savaş uçağı göndermediğini yüksek sesle ifade etmeye başladı.

Zaluzhny, karşı taarruzun hızlı ilerlemediği yönündeki şikayetlere yanıt olarak ise "beni sinirlendiriyorlar" ifadelerini kullanıyor.

Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, Ukrayna'nın silahlarla ilgili şikayetlerine müspet yaklaştı ve;

"İster nitelik ister nicelik açısından olsun, ek destek noktasında dünyaya çağrı yaptıkları için onları suçlayamazsınız. Nereye ve ne kadar hızlı yürüyeceklerine gerçekten kendileri karar verecekler.”

ifadelerini kullandı.

Diğer yandan analistler, Ukrayna'nın taarruzun ilk günlerinde gösterdiği temkinli yaklaşımın, bekleyen zorluğun bir işareti olduğunu belirtiyor.

Lee;

“Sorun şu ki, Rusya ana savunma hattının hem önüne hem de arkasına çok sayıda mayın yerleştirdi. Ukrayna bir atılım gerçekleştirebilse bile, bundan tam anlamı ile yararlanmak zaman alacak. Bu, haftalar hatta aylar sürebilir.”

değerlendirmesinde bulundu.

Tartışma