Washington Post: Sızdırılan Pentagon belgelerinden yansıyanlar ve belgelerde adı geçen kilit ülkeler
Sızdırılan gizli ABD askeri istihbarat belgeleri, ABD'nin nasıl istihbarat topladığına dair fikirler verdi. Washington Post belgelerde yer alan, Rusya, Ukrayna, Çin, İran, Mısır, Türkiye ve Sırbistan'a dair ayrıntıları paylaştı.
Gizli ABD askeri istihbarat belgelerinin sızdırılması, yalnızca ABD'nin nasıl istihbarat topladığına dair değil, aynı zamanda diğer ülkeler hakkında ABD'nin ne düşündüğüne dair de fikirler verdi.
Popüler bir sohbet uygulaması olan Discord'da bir aydan uzun bir süre önce sızdırılan onlarca belge, çoğunlukla Ukrayna'daki savaşa odaklanıyor. Belgeler, Ukrayna ve Rus ordularının yeteneklerine ilişkin de ayrıntılı değerlendirmeler sunuyor.
Ukrayna
Belgeler, öncelikle Ukrayna'nın bir yıl süren yoğun çatışmalardan sonraki askeri gücüyle ilgili olup, Ukrayna hava savunmasındaki zayıf noktalara ve mühimmat tedarikiyle ilgili olan olası sorunlara işaret ediyor.
Belgelerdeki endişe verici ayrıntılar arasında Ukrayna ile ilgili şunlar yer alıyor:
Savunma Bakanlığı Müşterek Kurmay Başkanlığı için Şubat ayı sonu için yapılan bir değerlendirme; Ukrayna'nın ön cephelerini korumak için, orta menzilli hava savunması sağlama yeteneğinin 23 Mayıs'a kadar Rus füzeleri ve insansız hava araçları saldırısı karşısında tamamen azaltılacağı belirtildi.
Şubat başında yayınlanan ve "çok gizli" olarak adlandırılan başka bir rapor da ise, Ukrayna'nın ilkbaharda planlanan karşı taarruzu hakkında kasvetli değerlendirmeler yapıldı.
Belgelerde ABD istihbaratı, bu hamlenin muhtemelen Kiev'in ilk hedeflerinin "çok altında" kalacağı ve "mütevazı toprak kazanımları" ile sonuçlanacağı konusunda uyarıda bulundu.
Rusya
Özellikle yayınlanan birkaç belge; ABD istihbaratının, önemli ölçüde Rus ordusuna sızdığına dair daha fazla kanıt sunuyor.
Belgelere göre bazı durumlarda ABD, Ukrayna'yı yaklaşan saldırılara karşı uyarabildi.
Belgeler ayrıca Rusya'nın askeri istihbarat teşkilatı ve Rusya'nın savaş operasyonları için çok önemli olan özel askeri şirketi Wagner Grup'un iç planlamalarına dair bilgiler veriyor.
Hatta bazı raporlar, endişe verici olaylar hakkında ayrıntılar veriyor. Örnek olarak bir rapor, bir Rus savaş uçağının 29 Eylül'de Kırım kıyısı açıklarında bir İngiliz gözetleme uçağını neredeyse düşürüceğini belirtiyor.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov yaptığı açıklamada, Rusya'nın belgeleri incelemeye başladığını belirterek, "oldukça ilginç" göründüklerini belirtti.
Bazı Rus yanlısı askeri blog yazarları ise, bunların bir "ABD dezenformasyon kampanyası" olabileceğini savunarak, sızıntıyı karşı uyarıda bulundular.
Çin
Belgeler, Pekin'in Rusya'ya askeri yardım gönderme isteği ve Çin tarafından Şubat ayında gerçekleştirilen deneysel bir hipersonik silah testinin ayrıntıları da dahil olmak üzere Çin'in oluşturduğu geniş kapsamlı risklere ilişkin analizleri içeriyor.
Yayınlanan bir raporda, Ukrayna'nın NATO silahlarını kullanarak Rus topraklarına saldırmasının, Pekin'i de savaşın içine çekebileceği belirtiliyor.
Ukrayna'nın Rusya'daki önemli bir stratejik hedefi veya üst düzey bir lideri vurmasının, "Çin'in Moskova'ya ölümcül yardım göndermesi için ek bir gerekçe" olabileceği değerlendiriliyor.
Bir diğer belge, 25 Şubat'ta Pekin tarafından gerçekleştirilen DF-27 hipersonik füzesine dair bir testin ayrıntılarını içeriyor. Füzenin 2.100 km'de 12 dakika uçtuğu ve ABD balistik füze savunma sistemlerini delme olasılığının "yüksek" olduğu belirtiliyor.
Sızan belgelerin bir bölümünde de, İngiltere Dışişleri Bakanı Ben Wallace'ın Asyalı müttefikler ve ABD ile işbirliği içinde, İngiltere'ye ait iki deniz uçak gemisinden birini Hint-Pasifik'e konuşlandırma planlarını araştırmakla görevlendirildiği belirtiliyor.
Sızıntılarda paylaşılan diğer bilgiler arasında, yeni bir Çin savaş gemisinin ayrıntıları ve Pekin'in "askeri haritalama yeteneklerini" geliştirmesi beklenen iki yeni uydusuna dair değerlendirmeler yer alıyor.
Mısır
17 Şubat tarihli bir belge, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fatah El-Sisi ile üst düzey Mısırlı askeri yetkililer arasında, Rusya'ya top mermisi tedarik etme planlarına atıfta bulunan konuşmaları özetliyor.
Belgede Sisi, yetkililere "Batı ile sorun yaşamamak için" roketlerin üretimini ve sevkiyatını gizli tutmaları talimatını veriyor.
İran
İran, uzun süredir ABD casusluğu için bir numaralı hedef olmuştur ve CIA, geçmişte ülkenin nükleer programına ve güvenlik birimlerine sızmada kayda değer başarılar kaydetmiştir.
Sızan belgeler, ABD istihbaratının İran'ın gizli silah faaliyetlerinin en azından bir kısmını ve üst düzey İranlı yetkililerin iç müzakerelerini rutin olarak izlediğini gösteriyor.
Çok gizli etiketli bir rapor; üst düzey İranlı liderler arasında, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu başkanı Rafael Mariano Grossi'nin İran ziyaretinin nasıl yönlendirileceğine dair özel tartışmalar gibi görünen içerikleri barındırıyor.
İranlılar, ziyaretin yerel basında yer almasına izin verilip verilmeyeceğini ve eğer izin verilirse, hükümetin yararına olacak şekilde haberin nasıl şekillendirileceğini tartışıyor.
Uydu fotoğraflarına dayanan ayrı bir belge ise, İran'ın uzaya fırlatma yapmak için gerçekleştirdiği ileri düzey hazırlıklarını anlatıyor.
Önceki istihbarat sızıntıları da, ABD'nin Birleşmiş Milletler ve IAEA gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra yabancı büyükelçilikleri de rutin olarak izlediğini doğruladı.
Macaristan
Sızıntılara dahil edilen bir "CIA Operasyon Merkezi İstihbarat Güncellemesi", Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın 22 Şubat'taki bir siyasi strateji oturumunda Budapeşte'deki ABD Büyükelçiliği'ne atıfta bulunarak ABD'yi partisinin "en büyük üç hasmından" biri olarak tanımladığını belirtildi.
ABD'nin Macaristan Büyükelçisi David Pressman, Budapeşte'de bir basın toplantısı düzenleyerek;
"Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik devam eden acımasız saldırganlığına ve transatlantik güvenliğine yönelik tehdidine rağmen, Macar liderlerin Rusya Federasyonu ile bağlarını genişletme ve derinleştirme konusundaki devam eden istekliliği"
konusundaki endişelerini dile getirdi.
Sağcı popülist bir lider olan Orban, Biden göreve geldiğinden beri Amerikan karşıtı açıklamalarını artırdı ve eski başkan Donald Trump'a olan hayranlığını düzenli olarak dile getirdi. Macar lider, Trump'ı Ukrayna'daki tek "barış umudu" olarak nitelendiriyor.
Sırbistan
Sırp hükümeti, Ukrayna'ya silah gönderdiği iddialarını reddetti ve tarafsızlık politikası izleyeceğini belirtti.
Ancak sızdırılan ABD istihbarat belgelerinde, Balkan ülkesinin Kiev'e "ölümcül askeri yardımlar" sağladığı ortaya çıktı.
Sırbistan Savunma Bakanı Milos Vuceviç yaptığı açıklamada,
"Sırbistan Ukrayna'ya herhangi bir silah göndermedi ve bu konuda yayınlanan tüm iddialar asılsız söylentilerdir. Birisi açıkça Sırbistan'ı bu çatışmanın içine çekmeyi hedefliyor."
ifadelerini kullandı.
Güney Kore
Bir belge, Güney Kore Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Mart ayı başlarında ABD'nin Ukrayna'ya topçu mühimmatı göndermesi yönündeki talebi karşısında “tedirgin olduğunu” belirtiyor. Raporda, bu talebin Moskova'yı kızdırabileceğine dair Seul'ün endişe duyduğu belirtildi.
Güney Kore Ulusal Güvenlik danışman yardımcısı Kim Tae-hyo yaptığı açıklamada Washington ve Seul'ün;
"İfşa edilen bilgilerin çoğunun değiştirildiği konusunda ortak bir değerlendirmeye sahibiz."
ifadelerini kullandı.
İsrail
Belgelerde İsrail'in de adı geçiyor. Bir rapora göre, Şubat ayında Mossad istihbarat servisinin üst düzey liderlerinin, "İsrail hükümetinin önerdiği yeni yargı revizyonuna karşı, halkın protesto gösterileri yapması için eylem çağrısı da dahil olmak üzere çeşitli adımlar attığı" belirtildi.
Bu iddiaya yanıt olarak İsrail hükümeti, Mossad istihbarat servisinin geleneksel siyasi tarafsızlığını vurgulayan bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Mossad ve ona bağlı üst düzey personel, gösteriler ile hiçbir şekilde ilgilenmedi." ifaleri kullanıldı.
Türkiye
Bir rapora göre Wagner, bir NATO müttefiki olan Türkiye'ye malzeme tedarikine yardımcı olması için başvuruda bulundu.
Rapor; Wagner'in temsilcilerinin farklı bir grup ismi kullanarak, "Türkiye'den silah ve teçhizat satın almak üzere Türk bağlantılarıyla görüştüğünü” belirtiliyor. Türkiye'nin bu çabalardan ne kadar haberdar olduğu ve girişimin nasıl sonuçlandığına dair ise bilgi bulunmuyor.
Haiti
Sızan belgelerden diğer biri ise, Wagner Grup'un Şubat ayı sonundan itibaren Haiti'ye "gizli bir şekilde" seyahat etmeyi planladığını belirtiyor. Wagner'in Haiti'deki çetelerle savaşmak için hükümetle bir sözleşme yapma potansiyelini değerlendirdiği belirtildi.
Geçtiğimiz Ekim ayında Haiti Başbakanı Ariel Henry, çete şiddetini durdurmak için bir yabancı güvenlik gücünün konuşlandırılmasını talep etmişti. Ancak ABD ve müttefikleri böyle bir girişime 'istikrarsızlık' olacağı nedeniyle olumlu yanıt vermemişti.
Bir hükümet sözcüsü olan Jean-Junior Joseph, Henry'nin hükümetinin Wagner Grup ile temasa geçtiğini veya ortaklarıyla toplantılar yaptığını yalanladı. Polis sözcüsü Gary Desrosiers de, Wagner Grubu ile polis arasında herhangi bir görüşmeden haberdar olmadığını belirtti.