Wilson Institute: Türkiye'deki seçim sonucu ABD ve Avrupa için ne anlama gelecek?

Erdoğan, Türkiye'deki seçimlerde oyların %49,4'ünü alarak seçim öncesi tahminlere meydan okudu. Sonuçların ortaya çıkaracağı durum, sadece Türkiye için değil dünya için de büyük önem taşıyor.

1. resim

ABD merkezli düşünce kuruluşu Wilson Institute; Türkiye'de gerçekleşen seçimlerin ilk turunun değerlendirildiği bir analiz yayımladı. 

"Erdoğan, Türkiye'deki seçimlerde oyların %49,4'ünü alarak seçim öncesi tahminlere meydan okudu." tespiti yapılan analizde, ikinci tur sonuçlarına ve Erdoğan'ın kazanmasına yönelik olası sonuçlar değerlendirildi. 

Analizde, ortaya çıkacak olan sonucun sadece Türkiye için değil, bölge ve dünya için de büyük önem taşıdığı belirtildi. 

İşte Wilson Institute'de yayımlanan analizin tamamı:

Türk seçmenler, uzun süredir ülkenin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan ve rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun %50'den fazlasını alamamasının ardından, ikinci tur seçimler için 28 Mayıs'ta sandık başına gidecek.

Türkiye'deki başkanlık yarışı; ülkede yaşanan yüksek enflasyon ve 50.000'den fazla kişinin ölümüne neden olan Şubat depremlerine kadar çok sayıda sorunun yaşandığı bir zamana denk geldi. Türkiye'de pek çok kişi hükümetin depreme yavaş tepki vermesini eleştirdi ve seçimi referandum olarak gördü.

Şüphesiz seçim sonuçlarının dünya sahnesinde de büyük etkileri var. Avrupa ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayan Türkiye, NATO'nun kilit bir üyesi.

Türkiye, Ukrayna'nın işgalinden bu yana Rusya ile ilişkilerini sürdürdü ve barış görüşmelerini ilerletmede ve küresel gıda kıtlığını hafifletmeyi amaçlayan Ukrayna tahıl ihracat anlaşmasına aracılık etmede önemli bir rol oynadı.

Türkiye geçtiğimiz günlerde Finlandiya'nın NATO'ya katılmasının da önünü açtı. Ancak İsveç'in ittifaka katılmasını hala engelliyor.

Türkiye'nin ana muhalefet partisine liderlik eden eski bir bürokrat olan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ABD ve Avrupa ile ilişkilerini yeniden kurmaktan bahsetti.

Carnegie Endowment for International Peace'te Avrupa Programı kıdemli bir araştırmacısı olan emekli Türk diplomat Alper Coşkun, Türkiye'nin NATO içindeki taahhütlerini yerine getirdiğini, ancak aynı zamanda bazı zorluklar da yarattığını belirtiyor.

Uzman ayrıca, seçim sonucunun potansiyel olarak NATO ve bir bütün olarak bölge için büyük değişiklikler anlamına gelebileceğini söylüyor.

Coşkun;

"Sonuçların ortaya çıkaracağı durum; sadece Türkiye için değil, ötesi için de büyük önem taşıyor."

değerlendirmesinde bulunuyor.

Erdoğan zaferi ne anlama gelir?

Erdoğan; 21 yıllık görev süresi boyunca Türk demokrasisi ve insan haklarıyla ilgili endişeleri tetiklemesine rağmen, muhafazakar tabanında popüler olmaya devam ediyor ve Pazar günü oyların %49,4'ünü alarak seçim öncesi tahminlere meydan okudu.

Coşkun Erdoğan'ın "kamuoyunun duygularından yararlanmayı" rakibinden daha iyi başardığını belirtiyor. Ancak Erdoğan, arkasında devlet medyasının "tüm gücüne" sahip olduğundan ve belirli bir anlatıyı destekleyebildiğinden, bunun tam olarak eşit bir oyun alanı olmadığını da ekliyor.

Erdoğan'ın yeniden seçilmesi, Türkiye hakkında bu kaygıların devam etmesine ve meydan okumaların devam edeceği anlamına geliyor.

Kılıçdaroğlu zaferi ne anlama gelir?

Erdoğan, laik değerlerin savunucusu olarak tanınan Kılıçdaroğlu tarafından, şimdiye kadarki en güçlü meydan okumayla karşı karşıya kaldı. Altı muhalefet partisi tarafından desteklenen Kılıçdaroğlu, ilk turda oyların yaklaşık %45'ini aldı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi parlamenter bir hükümet biçimine döndürmenin yanı sıra ABD ve Avrupa ile güveni yeniden tesis etmek için bir kampanya yürüttü.

Kılıçdaroğlu ve beraberindeki muhalefet, Rusya ve hatta Çin gibi ülkelerle ilişkilerini kaybetmeden, Türkiye'nin Batı güvenlik mimarisindeki konumunu daha da merkezi hale getirerek, Türkiye'yi yeniden Batı'ya yönlendireceğini ima eden bir dış politika gündemi ortaya koydu.

Analistler, Kılıçdaroğlu zaferinin demokratik normlara dönüş, NATO yanlısı dış politika ve ABD ile daha fazla işbirliği anlamına geleceğine inanıyor.

Coşkun,

"Türkiye'nin Avrupalı müttefikleriyle, hatta ABD ile yaşadığı sorunlar bence daha yönetilebilir hale gelebilir. Böylece, muhtemelen var olmaya devam edecek birçok zorluğa rağmen, ilişki daha öngörülebilir ve üstesinden gelinmesi daha kolay hale gelecektir."

tespitinde bulundu.

ABD ne diyor?

Biden yönetimi şimdiye kadar taraf tutmaktan kaçındı. Ancak Biden'ın tutumu, her zaman bu şekilde değildi.

2020'de Biden ABD başkanlığına henüz adayken, Erdoğan'ı bir otokrat olarak nitelendirdiği ve ABD'nin Türkiye'deki muhalefeti desteklemesi gerektiğini öne sürdüğü bir videosu ortaya çıkmıştı.

Diğer yandan hem Erdoğan hem de Kılıçdaroğlu'nun, üçüncü aday olarak seçimlere katılan ancak ikinci tura kalamayan Sinan Ogan ile görüşmesi bekleniyor.

Analistler, Erdoğan ile Oğan arasındaki bir anlaşmanın kendisine bir dönem daha kazandırabileceğini belirtiyor.

Bu gerçekleşirse, Türkiye'nin yeniden mevcut dış politika rotasında ilerlemesi bekleniyor. Eğer Erdoğan yine kazanırsa, Türkiye'nin öngörülemez dış politikaları devam edecek.

Tartışma