Zengezur Koridoru'nda İran ve Rusya'nın çıkarları neden çatışıyor?
💢 İran, Zengezur Koridoru'nu Güney Azerbaycan'da ulusal bilinci artıracak stratejik bir adım olarak değerlendiriyor.
💢 İran, tarihsel ve ekonomik açıdan Ermenistan’a sıkı sıkıya bağlı ve Zengezur Koridoru'nun açılmasına karşı olan egemen Ermenistan modelini destekliyor.
💢 İran'ın Zengezur Koridoru'nu bloke etme girişimi Azerbaycan ve Rusya'ya yönelik düşmanca bir tutumdur.
Azerbaycan, İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra bölgede yeni gerçeklikler oluşturdu. Güç dengelerinin değişmesi, yeni projeleri de kaçınılmaz hale getirdi. Bunların en önemlisi ise ulaşım ağlarının açılmasıdır.
Hiç şüphesiz ki, 10 Kasım 2020 tarihinde Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya tarafından imzalanan bildiride ulaşım ağlarının açılması yer almaktadır. En önemlisi ise Zengezur koridorunun açılmasıdır.
Ermenistan, koridorun açılmasına zaman zaman olumlu yaklaşsa da, üzerinde uzlaşılmamış birçok mesele hâlâ mevcuttur. Özellikle dış aktörlerin müdahalesi, koridorun açılmasını geciktiriyor.
Şu anda ise Zengezur Koridoru Azerbaycan ve Ermenistan’dan çok, İran ve Rusya tarafından tartışılıyor. Rusya, koridorun açılmasını desteklerken; İran ise tam tersini düşünüyor.
Peki, iki büyük komşu ülkenin Zengezur Koridorundaki çıkarları neden örtüşmüyor?
Gdh süreçleri İranlı, Rus, Türk ve Azerbaycanlı siyasetçilerle araştırdı.
Rusya Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Daria Grevtsova, Rusya'nın “PolitRus” bilgi-analiz portalının başkanı Vitali Arkov, İranlı Siyaset Bilimci Ahmet Habiboğlu, Azerbaycan Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin sektör müdürü İlyas Hüseynov ve Türkiye'nin emekli Jandarma Karargâh Albayı Abdullah Cüneyt Küsmez süreci gdh’a yorumladı.
İlyas Hüseynov, Rusya ve İran’ın kendi çıkarlarına göre hareket ettiğini düşünüyor. Ancak bu noktada Azerbaycan'ın çıkarlarının Rusya ile örtüştüğünü belirtiyor.
Zengezur Koridoru'nun açılmasıyla ilgili bölgesel çıkarlar çatışıyor. Ne yazık ki mevcut gerçekliklerde bölgenin iki güçlü jeopolitik aktörü arasında bir mücadele görülmektedir. Rusya koridorun açılmasını isterken, İran buna karşı çıkıyor ve çeşitli talepler öne sürüyor. Burada tarihsel olarak çıkarları çatışan iki tarafın kendi jeopolitik hedeflerini güttüğünü dikkate almak gerekiyor. İran tarafı çeşitli talepler öne sürmek yerine, Ermenistan’a itirazlarını bildirmelidir. Çünkü 4 yıl önce, 10 Kasım’da imzalanan bildirinin 9. maddesinde Ermenistan’ın yolcuların, yüklerin ve araçların engelsiz geçişine izin vereceği belirtilmiştir. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan bu konuda sorumluluk almıştır, ancak şu anda bu sorumluluktan kaçınıyor.
İlyas Hüseynov, İran’ın koridorun gerçekleşmesini engellemek yerine, gerçekleşmesi için adım atması gerektiğini savunuyor.
“İran tarafı Ermenistan’a neden bu bildiriyi imzaladığını sormalıdır. Bu şartları neden kabul etti? Şu anda bu şartları ihlal etmek tamamen anlaşılmaz bir durumdur. İran tarafının mantığını anlamak oldukça zor ve çeşitli siyasi manipülasyonlar gerçekleştirilmektedir. Öyle bir tablo çiziliyor ki, sanki bu koridorun açılması, İran’ın dış dünyayla olan bağlarını kesecek. Bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır. Koridorun açılması, bölgede jeopolitik durumu değiştirmeyecek, sınırlar değişmeyecek ve sadece bölgesel iletişim hatları açılarak barış, güvenlik ve istikrar daha da güçlenecek. Ne yazık ki Tahran’da bu durum tamamen farklı bir şekilde algılanıyor ve durum o kadar gerginleşmiş ki, Rusya ile İran arasında fikir ayrılıkları yaşanmaktadır. Bana göre bunun çözümü oldukça basit ve kolaydır. Koridorun açılması, birçok kez belirtildiği gibi, bölgesel barış sisteminin güçlendirilmesine hizmet edecektir. 3+3 platformu çerçevesinde iş birliği daha da derinleşecek. Bununla ilgili bir sonraki toplantı kardeş ülke Türkiye’de yapılacak.”
İranlı Siyaset Bilimci Ahmet Habiboğlu da İran’ın geri adım atmasının, bölgede nüfuz kaybetme korkusundan kaynaklandığını düşünüyor.
İran, Zengezur Koridoru'nu Güney Azerbaycan'da ulusal bilinci artıracak stratejik bir adım olarak değerlendiriyor. İran, Karabağ zaferini birinci adım ve Zengezur Koridoru'nu Güney Azerbaycan'da ulusal bilincin artması için atılacak kendine karşı ikinci bir adım olarak görmektedir. İran’ın kuzeybatısında yaşayan Azerbaycan Türkleri, etnik kökenleri ve kültürel bağları dolayısıyla Azerbaycan Cumhuriyeti ile yakın ilişkilere sahiptir. Zengezur Koridoru'nun açılması, Azerbaycan’ın bu bölgeyle daha fazla etkileşim kurmasına ve Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bağların güçlenmesine yol açabilir. Bu durum, İran’da yaşayan Azerbaycan Türkleri arasında milliyetçi duyguları ve ulusal bilinci artırma potansiyeline sahiptir.
Ayrıca, İran’ın temel korkusu, İran içindeki Türk nüfusuyla ilgilidir.
“İran hükümeti, Azerbaycan Cumhuriyeti ile kültürel ve tarihi bağları olan Güney Azerbaycan'daki Türk nüfusunun, Türkiye ve Azerbaycan'ın bu projelerle birlikte bölgedeki etkisinin artmasıyla ulusal kimlik bilincini güçlendirmesinden endişe etmektedir. Zengezur Koridoru’nun bu bağlamda, Azerbaycan Türklerinin kültürel ve ulusal kimliklerinin pekişmesi için bir sembol haline gelebileceği değerlendirilir. İran için bu durum, iç istikrar açısından bir risk olarak görülmekte ve ülkenin bu projeye karşı sert bir tutum takınmasının temel nedenlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Zengezur bölgesi geçmişte Azerbaycan topraklarının bir parçasıydı ve Rus İmparatorluğu'nun çöküşü ile eski Sovyet Cumhuriyetlerinin kurulmasının ardından bu bölgede sınır değişiklikleri yaşandı. Sovyetler Birliği'nin güçlü olduğu dönemde, Zengezur Ermenistan'a devredildi ve Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki kara bağlantısı kesildi. Bu sınır değişiklikleri, birçok tarihçi tarafından Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan ve Türkiye'nin bölgedeki etkisini azaltma politikalarının bir parçası olarak yorumlanmaktadır.”
Habiboğlu, İran'ın engellemelerine rağmen koridorun açılacağını düşünüyor.
Tarihsel, ekonomik, hukuki ve jeopolitik unsurlar göz önüne alındığında, Zengezur Koridoru'nun oluşturulması Azerbaycan ve Türkiye için meşru bir haktır. Bu koridor, sadece önemli bir ticaret ve transit yolu olmakla kalmayıp, aynı zamanda Kafkasya bölgesinde ve ötesinde diplomatik ve güvenlik ilişkilerini de güçlendirmektedir. Bu nedenle, Azerbaycan ve Türkiye'nin bu koridoru oluşturma hakkı, hukuki ve bilimsel temellere dayalı olarak savunulabilir ve bölgesel barış ve istikrarın önemli bir unsuru olarak değerlendirilebilir.
Türkiye'nin emekli Jandarma Karargâh Albayı Abdullah Cüneyt Küsmez, Türk dünyasını birleştirecek bu projeye kimsenin engel olamayacağını belirtiyor.
Güney Kafkasya'da Zengezur Koridoru açılacak. Laçın koridoru ile kıyaslarsak, Zengezur Koridoru da mutlaka açılmalıdır. Bu hem Türk dünyasının birbiriyle olan bağlantısı hem de ekonomik açıdan çok önemlidir. Zengezur Koridoru, İran’ın dışında kalan bir projedir. İran’ın Ermenistan’ı Güney Kafkasya’da müttefik olarak görmesi, Ermenistan’ın küstah tutumunu daha da artırıyor. Ancak görüyoruz ki İran’ın Kafkasya’daki etkisi o kadar güçlü değil. Çünkü Ortadoğu’da, Basra Körfezi'nde büyük zorluklar yaşayan İran, Güney Kafkasya'da ikinci bir sorun yaşamak istemez. Kendi sınırlarını paylaştığı Azerbaycan’la iyi ilişkileri sürdürmek zorundadır. Ermenistan’ı desteklemeye devam ederse, en büyük zararı kendisi görecektir. Bu nedenle, Ermenistan ile İran’ın müttefik olarak ilişki kurması pek mümkün görünmüyor.
Rusya Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Daria Grevtsova, Rusya ve İran arasındaki gerginliğin iki ülke arasında ciddi sorunlar yaratabileceğini söyledi.
Şu anda Rusya ve İran, ortak bir düşmanla karşı karşıya oldukları için birleşmiş durumda. Ancak aralarında gerçek bir ittifak veya dostluk ilişkisi yok. Onları daha çok bir durumsal ilişki olarak tanımlayabiliriz. Biliyoruz ki, İran oldukça zor ve bazen öngörülemez bir ortaktır. Bu nedenle herhangi bir ortak proje her zaman oldukça zor ve uzun bir süreç gerektirir. Zengezur Koridoru konusunda ise iki gelişme konsepti var. Bunlar, ekstraterritorial (özel statülü) ve egemen Ermenistan modelleridir. Ekstraterritorial model, Zengezur Koridoru'ndan araçlar, yükler ve insanlar üzerinde Ermenistan'ın herhangi bir kontrolü olmadan serbestçe geçiş yapabileceği anlamına gelir. 2020'de imzalanan üçlü anlaşmada belirtildiği gibi, Rus sınır muhafızları bile orada konuşlandırılabilir.
Grevtsova, Ermenistan’ın projeyi engellemesinin kendi aleyhine olduğunu düşünüyor.
"Ermenistan şu anda bu modeli engelliyor ve egemenlik haklarını savunuyor. Koridor kendi topraklarından geçtiği için Ermenistan, kontrol ve sınır denetimi yapmak istiyor. Tabii ki bu, ne Azerbaycan ne de Rusya tarafından hoş karşılanmıyor. Çünkü Ermenistan şu anda Batı ile iş birliğine çok bağlı ve Batı ona askeri yardım sağlıyor. Ermenistan her an Rusya’ya ve dolayısıyla Azerbaycan’a karşı düşmanca bir tutum sergileyebilir."
İran’ın asıl korkusu ise, uygulanan yaptırımların baskısı altında boğulma tehlikesidir.
İran, tarihsel ve ekonomik açıdan Ermenistan’a sıkı sıkıya bağlı ve Zengezur Koridoru'nun açılmasına karşı olan egemen Ermenistan modelini destekliyor. İran için Ermenistan ile ilişkileri sürdürmek ve onun müttefiki olmak önemlidir. Ancak görüyoruz ki İran, gerçekten yaptırımlardan kurtulmak ve bu yaptırımlardan kaçınmak istiyor. Ermenistan ona bu konuda yardımcı oluyor. Ermenistan ve İran arasında bir lojistik rota bulunmakta ve bu rotadan yasaklı yükler ve yaptırım uygulanan mallar geçiyor. İran, Ermenistan ile anlaşmazlık yaşamak istemiyor ve bu nedenle Erivan’a daha yakın olan modeli destekliyor.
Rusya'nın “PolitRus” bilgi-analiz portalı başkanı Vitali Arkov da, İran’ın Türkiye’nin Azerbaycan ile doğrudan bağlantısını kendisi için ciddi bir tehdit olarak gördüğünü belirtti.
"Tartışılan konu İran ve Rusya arasındaki gerginlik veya karmaşıklık değil, bu Zengezur Koridoru konusuna Tahran ve Moskova'nın farklı bakış açısıdır. İran İslam Cumhuriyeti, 3+3 formatında da etkili bir bölgesel güç olarak bu konuda görüşünün dikkate alınmasını bekliyor. Tahran, bölgede çıkar ve nüfuz dengesinin korunmasını istiyor ve Zengezur Koridoru projesinin hayata geçirilmesiyle bir yandan Azerbaycan ve Türkiye'nin, diğer yandan ise Rusya'nın pozisyonlarının önemli ölçüde güçleneceğinden endişe duyuyor."
Ancak süreçteki asıl taraflar Azerbaycan ve Ermenistan’dır. Bu nedenle iki ülkenin ortak bir karar vermesi gerekiyor.
Birincisi, Zengezur Koridoru'nun Ermenistan’ın Syunik bölgesinden geçmesiyle İran, Azerbaycan üzerinde sahip olduğu nüfuzunu kaybedecek. Şu anda Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile kara bağlantısı için İran topraklarından transit geçiş kullanmak zorunda. Bu nedenle İran, birçok önemli konuda taviz vermek zorunda kalıyor. İkincisi, Azerbaycan kamuoyunda Batı Zengezur’un tarihi aidiyeti ve daha önce işgal altındaki topraklarının geri alınmasıyla ilgili aktif tartışmalar var. İran, bu bölgenin açılmasından sonra bir sonraki adımın Batı Zengezur üzerindeki kontrolün ele geçirilmesi olabileceğinden endişe ediyor. Zengezur koridoru, Azerbaycan’ın Batı Zengezur üzerinde kontrolü sağlamak için başlatacağı bir askeri operasyon olarak değerlendiriliyor ve bu da İran’ın çıkarlarına aykırıdır.