Düzce’nin "Pheceg" ustası: Hem akademisyen hem zanaatkar
Düzce’nin Gümüşova ilçesine bağlı Elmacık köyünde, tarihin ve azmin birleştiği bir atölye yükseliyor. 1997 yılında vatani görevini yaparken mayın patlaması sonucu yaralanan gazi İbrahim Öztürk, yaşadığı sağlık sorunlarının izlerini ahşabın dokusuyla siliyor.
Son Güncelleme: 23.12.2025 - 13:22
Düzce’nin Gümüşova ilçesine bağlı Elmacık köyünde, tarihin ve azmin birleştiği bir atölye yükseliyor.
1997 yılında vatani görevini yaparken mayın patlaması sonucu yaralanan gazi İbrahim Öztürk, yaşadığı sağlık sorunlarının izlerini ahşabın dokusuyla siliyor.
Emekli olduktan sonra evinin giriş katını bir sanat merkezine dönüştüren Öztürk, Kafkas düğünlerinin ve halk oyunlarının vazgeçilmez ritim aleti olan pheceg yapımına hayatını adamış durumda.
Çerkesçe'de "phe" odun, "ceg" ise ses anlamına gelir.
Pheceg, genellikle 5 ile 7 arasında değişen ahşap yaprağın bir ip yardımıyla üst üste dizilmesiyle oluşur.
Enstrümanın hikayesi, Kafkas mitolojisinin temelini oluşturan Nart Destanı'na kadar uzanır.
Efsaneye göre Aşamez, doğadaki seslerden esinlenerek önce kavalı, ardından ona ritim katacak olan pheceg'i icat etmiştir.
Bu enstrüman, çalınan müziğin ritmine göre oyunların seyrini ve hızını değiştiren bir orkestra şefi gibidir.
İbrahim Öztürk, pheceg yapımında en çok lifli yapısı ve berrak sesi nedeniyle çınar ağacını tercih ediyor. Ancak şimşir ve dut gibi sert ağaçlar da dayanıklılıkları için kullanılıyor.
Görünüşte basit tahta parçaları gibi dursa da, pheceg yapımı hassas bir matematik gerektiriyor. Yapraklar arasındaki eğimler yanlış verilirse enstrüman ya ses vermiyor ya da çalarken dağılıyor.
Öztürk, sağlak ve solaklar için farklı, el boyutuna göre özel üretimler yaparak ergonomiyi en üst seviyeye taşıyor.
İbrahim Öztürk'ün en büyük gayesi, bu kadim kültürün yok olmasını engellemek. Atölyesine gelen gençlere ve çocuklara kesici alet kullanımından çalma tekniklerine kadar her aşamayı ücretsiz olarak öğretiyor.
Geleneksel çalma tekniğinde pheceg’in serçe parmağa takılarak ritim tutulması gerektiğini vurgulayan usta, sülale damgaları ve özel figürlerle süslediği minyatür eserlerini de kültürel tanıtım amacıyla çeşitli dernek ve vakıflara hediye ediyor.
Kaynak:
GDH Haber
etiketler
İLGİLİ HABERLER
2025 kültür ve sanatta rekorlar yılı: Türkiye sanatla buluştu
Dalından sofraya, hasattan festivale: Bodrum’da Mandalin Festivali
Milli Kütüphane’nin dijital arşivi 100 milyona ulaştı
Erzurum’da buzdan hafıza: Türk kültürü -5 derecede can buldu
Toronto’da geleneksel Kış Gündönümü Festivali kutlandı
New York'ta yılbaşı heyecanı başladı: Şehrin ışıkları 2026 için yanıyor
DİĞER HABERLER
Milli Kütüphane’nin dijital arşivi 100 milyona ulaştı
2025 kültür ve sanatta rekorlar yılı: Türkiye sanatla buluştu
Dalından sofraya, hasattan festivale: Bodrum’da Mandalin Festivali
Toronto’da geleneksel Kış Gündönümü Festivali kutlandı
Erzurum’da buzdan hafıza: Türk kültürü -5 derecede can buldu
Kenya sahnesinde Rus rüzgarı: Klasik balenin zirvesi Afrika’da
New York'ta yılbaşı heyecanı başladı: Şehrin ışıkları 2026 için yanıyor
İstanbul'un sanat haritası: 2025’e damga vuran sergiler
Manisalı çan ustası 65 yıldır atölyesinde üretim yapıyor
Zamansız miras: Balolardan TikTok’a Jane Austen


