AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen kimdir?
Avrupa Parlamentosu'nda milletvekilleri, Ursula von der Leyen'e Avrupa Komisyonu Başkanı olarak beş yıllık bir dönem daha verdi.
Avrupa Parlamentosu'nda yapılan oylamada Ursula Von Der Leyen yeniden Avrupa Komisyonu başkanı seçildi. Von der Leyen, 720 sandalyeli mecliste 401 milletvekilinin desteğini alarak 361 oyluk çoğunluk gereksinimini rahatlıkla aştı. Leyen bir önceki seçimde sadece dokuz oy farkla seçilebilmişti
Von der Leyen'in İsrail desteği
Cenevre Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (GIPRI), Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen hakkkında, İsrail'in işlediği savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar sebebiyle UCM'ye suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
Von der Leyen İsrail'in suçlarından haberdardı
Von der Leyen'in, İsrail'in işlediği suçlara yardım ve yataklık etmek suretiyle iştirak ettiğine dair bilgi sahibi olduğu aktarılan açıklamada, "İsrail ordusu tarafından işlenen uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin her gün geniş bir şekilde kamuoyuna duyurulması, Birleşmiş Milletler'in resmi rapor ve belgelerinin zenginliği ya da en azından Uluslararası Adalet Divanı'nın 26 Ocak 2024 tarihli soykırıma ilişkin ihtiyati tedbir kararı göz önüne alındığında, Bayan Von der Leyen bu tür suçlardan haberdar olduğu gerçeğinden kaçamaz." ifadesi kullanıldı.
Von der Leyen'in söz konusu suçların işlenmesini kolaylaştırmamak ve önlemek yükümlülüğü olduğu hatırlatılan açıklamada, "Avrupa Komisyonu Başkanı, ilgili suçların işlenmesini önlemek için harekete geçmemiştir. Dolayısıyla ihmal yoluyla suç ortağıdır." değerlendirmesinde bulunuldu.
7 Ekim'den bu yana eleştirilerin hedefinde
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, 7 Ekim 2023'ten bu yana "aşırı İsrail yanlısı duruş" sergilediği ve 7 Ekim'in akabinde İsrail'e verdiği tek taraflı koşulsuz desteği sebebiyle eleştiriliyor.
İsrail'in Gazze'ye şiddetli saldırılarının 6. gününde bu ülkeye dayanışma ziyaretinde bulunan von der Leyen'in, AB'nin İsrail'e "koşulsuz desteğini" sunması dikkati çekmişti.
İsrailli yetkililerle temaslarında Gazze'deki insani duruma değinmeyen von der Leyen, sivilleri ve altyapıyı hedef alan saldırıların durmasıyla ilgili hiçbir çağrıda bulunmamıştı.
AB çalışanları, 20 Ekim'de ortak mektup kaleme alarak, von der Leyen'i İsrail'i kayıtsız şartsız desteklemek yerine ateşkes ve sivil yaşamın korunmasına yönelik çağrıda bulunmaya davet etmişti.
Başta AB'nin başkenti konumundaki Brüksel olmak üzere Avrupa sokaklarında düzenlenen Filistin'e destek gösterilerinde de von der Leyen, protestocuların hedefinde yer alıyor.
Von der Leyen'in fotoğrafının bulunduğu pankartlarda "soykırımın suç ortağı" yazısına sık rastlanırken, Alman siyasetçinin ismi yuhalanıyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de şubat ayında yaptığı açıklamada "Von der Leyen'in tamamen İsrail yanlısı bir duruş sergilediği, uluslararası politika konusunda kendisinden başka kimseyi temsil etmeyen (İsrail) gezisinin Avrupa açısından jeopolitik maliyeti oldukça yüksek oldu." ifadelerini kullanmıştı.
Merkel döneminde bakanlık pozisyonu
AB Komisyonu'nun 13. Başkanı olan Alman siyasetçi Ursula von der Leyen, 1 Aralık 2019 tarihinde bu göreve başlayana kadar, Avrupa kamuoyunda çok fazla tanınan bir isim değildi.
Evlenmeden önceki soyadı Albrecht olan Ursula Gertrud von der Leyen, 1958 yılında Brüksel’de doğdu.
Avrupa Topluluğu'nda memur olan babası Ernst Albrecht'in, Alman Hristiyan Birliği Partisi'nde (CDU) siyasete atılması üzerine, 13 yaşındayken ailesiyle birlikte Almanya’ya döndü.
Ülkesinde ekonomi eğitimine başlayan Ursula Albrecht, babasının siyasi konumu nedeniyle Almanya Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun (RAF) kendisini kaçırmayı planladığı haberleri üzerine Londra'ya taşındı.
Sıkı güvenlik önlemleri altında Rose Ladson takma adıyla Londra'da bir yıl ekonomi eğitimi alan Ursula Albrecht, 1980 yılında Almanya’ya dönerek tıp eğitimi aldı.
Ursula Albrecht, 1986 yılında kendisi gibi hekim olan Heiko Echter von der Leyen ile evlenerek, eşinin soyadını aldı.
Hannover Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1987 yılında mezun olan Ursula von der Leyen, kadın hastalıkları konusunda uzmanlaştı.
2015 yılında Von der Leyen'in 1991'de verdiği doktora tezinin intihal içerdiği iddia edildi. Yapılan inceleme sonucu tez sayfalarının yüzde 43'ünün intihal içerdiği ve 23 vakada, iddiaları doğrulamayan alıntılar kullanıldığı öne sürüldü.
Hannover Üniversitesi, 2016 yılında "tezin intihal içermesine rağmen aldatma niyetinin kanıtlanamadığı" sonucuna varıldığını açıkladı.
Bir süre tıp fakültesinde ders veren von der Leyen 1990 yılında babasının partisi CDU'ya katıldı. 2003 seçimlerinde Aşağı Saksonya Eyalet Parlamentosu milletvekili olan von der Leyen, 2005 yılına kadar yerel hükümette sosyal işler, kadın, aile ve sağlıktan sorumlu bakanlık görevinde bulundu.
Almanya’daki 2005 seçimleri öncesi dönemin muhalefet lideri Angela Merkel tarafından, "gölge kabineye" seçilen von der Leyen, Merkel'in Başbakan olmasının ardından, Federal Aile İşleri ve Gençlik Bakanı oldu.
İlk kadın Savunma Bakanı
Bir sonraki seçimlerden sonra Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olarak atanan von der Leyen, 2009-2013 yılları arasında bu görevde kaldı.
Merkel kabinesinde en uzun süre görev alan von der Leyen, 2013 yılında Almanya’nın ilk kadın Savunma Bakanı oldu.
Merkel sonrası Almanya'nın yeni lideri gözüyle bakılan Von der Leyen, Savunma Bakanlığı'nın harici danışmanlık firmalarına sözleşmelere aykırı olarak kaynak aktardığı iddiaları üzerine itibar kaybına uğradı.
Yapılan soruşturmalarda görevi sırasında danışmanlık şirketleriyle yapılan sözleşmelerde usulsüzlük saptandı.
Soruşturma sırasında von der Leyen'in iki telefonuna el kondu ancak telefonlardaki verilerin soruşturma komisyonuna gönderilmeden silindiği belirlendi.
Muhalefet partileri, delillerin kasıtlı olarak yok edildiğini savunarak von der Leyen aleyhine suç duyurusunda bulundu.
İç politikada sıkıntılı günler geçiren von der Leyen, 2 Temmuz 2019'da AB Komisyonu Başkanlığı için önerildi.
Hakkındaki iddialar nedeniyle Alman parlamenterlerden istediği desteği bulamayan von der Leyen Avrupa Parlamentosu'nda 327'ye karşı 383 oyla AB Komisyonu Başkanı seçildi.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası gücünü perçinledi
Göreve gelmesinin ardından patlak veren koronavirüs salgını ve aşı tartışmaları von der Leyen’in başını ağrıtan en önemli gelişmelerden biri oldu.
Von der Leyen'in, Pfizer ile Nisan 2021'de yapılan 1,8 milyar doz aşı alımı anlaşması öncesi şirketin CEO'su Albert Bourla ile kişisel olarak kısa mesaj yoluyla görüştüğü ortaya çıktı.
Von der Leyen, bu konuda açıklama yapmayı reddetti.
ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, üye ülkelerin ve aşılarla ilgili müzakereler için oluşturulan daimi ekibin katılımı olmadan yürütülen bu görüşmenin içeriğinin açıklanması için dava açtı.
AB Savcılığı, Nisan ayı başında bu iddialara ilişkin soruşturma başlattı.
Aşı ve tıbbi malzeme krizinin atlatılmasının ardından Covid salgınında Kurtarma Fonu ve 750 milyar euroluk ortak bütçe nedeniyle durumu lehine çevirmeyi başaran von der Leyen, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası gücünü perçinledi.
Rusya'nın uluslararası boyutta izole edilmesi için 11 ayrı yaptırım paketinin hazırlanmasına öncülük etti.
Joe Biden liderliğindeki ABD yönetimi ile iyi ilişkiler geliştiren von der Leyen, "Rusya tehdidi" ekseninde, güvenlik ve savunma konularında Avrupa Birliği ülkelerinin desteğini sağlamayı başardı.
Von der Leyen, AB ülkelerinin büyük bir çoğunluğunu Ukrayna'ya destek konusunda ikna etmeyi başardı.
Von der Leyen, görev süresi boyunca en çok tartışılan konulardan bir olan Yeşil Anlaşma'yı, kendi partisinden bile gelen eleştirilere rağmen hayata geçirdi. Yenilenebilir enerji ve daha az azot salımını içeren anlaşma, özellikle tarım sektöründe tepki yarattı.
Von der Leyen döneminde Avrupa Göç Anlaşması ve Avrupa Dijital Hizmetler Yasası gibi kapsamlı düzenlemeler hayata geçirildi.