ABD Ordusu, konteynere yerleştirilmiş İHASAVAR sistemini test etti
ABD Ordusu, bu yılın başlarında Suudi Arabistan'da düzenlenen bir tatbikatta lazer güdümlü 70mm roketlerle yüklü dört mermili bir fırlatıcıya sahip konteynerli bir İHASAVAR silah sistemini sergiledi.
Bu sistem, uzak ve sade yerlerde bile kolayca konuşlandırılabilen düşük hacimli dronlara karşı ek bir savunma katmanı sağlamak için çok uygun görünüyor.
Dün yayınlanan fotoğraflara göre, Ordunun Muharebe Yetenekleri Geliştirme Komutanlığı ya da DEVCOM, lazer güdümlü roket silahlı sistemi Eylül ayında Red Sands 23.2 tatbikatına getirdi.
Suudi Arabistan'ın kuzeydoğusundaki Shamal-2 Poligonunda gerçekleştirilen Red Sands 23.2 tatbikatı, Orta Doğu ülkesinde ABD öncülüğünde kurulan ve Red Sands Entegre Deney Merkezi adı verilen yeni bir test kuruluşu tarafından gerçekleştirilen ikinci tatbikattı.
Sistem Invariant Corporation ve HDT Global'i de içeren yüklenici bir ekip tarafından geliştirilmiştir.
Red Sands 23.2'den alınan görüntüler, Kongsberg Defense'in modifiye edilmiş Commonly Remotely Operated Weapon Station II (CROWS II) üzerine monte edilmiş Arnold Defense LAND-LGR4 dört mermili 70mm roketatarından oluşan sistemin tamamının bir kısmına odaklanıyor.
Lazer güdümlü Gelişmiş Hassas Öldürme Silah Sistemi II (APKWS II) roketleri efektör olarak kullanılıyor.
Bu durumda CROWS II'ye ek bir sensör veya başka tür bir sistem takılmıştır. Bu, düşman insansız hava araçlarının izlenmesine yardımcı olmak ve/veya roketlerin hedef alması için onları bir lazerle 'lase' etmek için olabilir.
Uzaktan kumandalı silah istasyonunun kendi elektro-optik ve kızılötesi kameraları da zaten yerleşiktir.
CROWS II/LAND-LGR4 fırlatıcı, yaklaşık on yıldır üs savunma silahı olarak en azından sınırlı bir Ordu hizmetinde olan konteynerize bir üs sistemine takılmıştır.
Konteynerize Silah Sistemi (CWS) olarak adlandırılan bu sistem, üzerinde CROWS II bulunan bir platformun istenildiği gibi kaldırılıp indirilebildiği, menteşeli bir tavana sahip modifiye edilmiş 10 metrelik bir ISO nakliye konteynerinden oluşmaktadır.
Bu aynı zamanda, personelin silahları yeniden yükleyebilmesi, onarım yapabilmesi ve konteynerin duvarlarının göreceli koruması dahilinde silahlarla etkileşime girebilmesi için taretin indirilebileceği anlamına gelmektedir.
Orduya göre iki asker, harici bir güç kaynağı gerektiren CWS'yi yaklaşık 30 dakika içinde çalışır hale getirebilir. HDT Global, sistemin ethernet özellikli bir hub'a sahip olduğunu ve bu sayede araç dışı sensörler ve atış kontrol sistemleriyle birlikte ağa bağlanabildiğini söylüyor.
Bu ağ oluşturma kabiliyeti, aslında iki ayrı konteynırdan oluşan yeni konteynırlı karşı-drone sistemi için önemli. Fırlatıcıya sahip olan "katil "dir.
Bu konteyner, yükseltilmiş platform üzerinde Leonardo DRS'nin RPS-42 radar dizisi ile elektro-optik ve kızılötesi kameralar içeren bir sensör taretine sahip ikinci bir "avcı" konteynere bağlıdır. RPS-42 gibi küçük radarlar, kara tabanlı karşı-drone sistemlerinin giderek yaygınlaşan bileşenleridir.
Yükseltilmiş direk, radarlara ve diğer sensörlere ufka doğru iyi bir görüş alanı sağlayarak gelen insansız hava araçlarını tespit ve takip etmelerine daha fazla yardımcı olacaktır. Ayrıca konteynerin bir banket ya da başka bir siperin arkasında daha korunaklı bir konumda yer almasını sağlayacaktır.
Aşağıdaki videoda görüldüğü üzere, Invariant "avcı" ve "katil" drone konteynerlerine ek olarak, drone'lara ve yerdeki diğer tehditlere karşı daha da yakın savunma sağlayabilecek ek bir unsur olarak hızlı ateş eden 7.62x51mm M134 Minigun Gatling tipi makineli tüfekle donatılmış bir CWS versiyonu da sunuyor.
Tüm sistemin konteynırlı yapısı, standartlaştırılmış nakliye konteynırlarını taşımak için tasarlanmış kamyonlar ve diğer ekipmanlar kullanılarak, uzak veya zorlu sahalara bile bir yerden diğerine taşınmasını nispeten kolaylaştırır.
CWS'nin nispeten küçük boyutu, tam boy 40 fitlik bir ISO konteyneri taşımak üzere tasarlanmış tek bir kamyonun, karşı drone sisteminin hem avcı hem de öldürücü bileşenleri de dahil olmak üzere, bir seferde bu konteynerli silahlardan birden fazlasını taşıyabileceği anlamına gelir.
CWS, .50 kalibrelik M2 makineli tüfek ve 40mm Mk 19 Mod 3 otomatik bomba atar dahil olmak üzere çeşitli küçük silahlarla donatılabilen CROWS II'den yararlanarak halihazırda muazzam bir esneklik sunmaktadır. Taret ayrıca, bazı durumlarda helikopterlere karşı hava savunma rolünde kullanılabilen bir Javelin tanksavar füzesi ile de silahlandırılabilir.
LAND-LGR4 ve APKWS II kombinasyonunun yardımıyla bir karşı-drone sistemine dönüştürmek mantıklıdır. APKWS II hava tehditlerine, özellikle de çeşitli düşük seviyeli dronlara karşı koyma kabiliyetini zaten göstermiştir. Konteynerli kombinasyon, hafif zırhlı araçlar da dahil olmak üzere yer hedeflerine karşı hassas bir angajman kabiliyeti de sunabilir.
CROWS II kullandığından, karşı-drone sisteminin CWS dışındaki diğer kara platformlarında da kullanılmak üzere uyarlanması olasılığı vardır. Gerekli atış kontrol ve sensör yeteneklerinin de taşınması ya da araç dışı sistemlerden ağa bağlanması gerekecektir.
Karşı drone odaklı sistemler elbette şu anda ABD ordusunda ve yabancı silahlı kuvvetlerde çok revaçta. El yapımı mühimmat atacak ya da "kamikaze" modunda çalışıp hedeflerine çarpacak şekilde yapılandırılmış silahlandırılmış ticari tipler de dahil olmak üzere, İHA sistemlerinin çeşitli katmanları artık çok gerçek ve baskın tehditlerdir.
Bu gerçek ilk olarak IŞİD'in Irak ve Suriye'de silahlı ticari insansız hava araçlarını kullanmasıyla savaş alanında yaygın bir şekilde ortaya çıkmaya başladı. The War Zone'un düzenli olarak vurguladığı gibi, bu artık diğer militan gruplar ve organize suç örgütlerinin yanı sıra ulus-devlet askeri güçleri arasında da yaygınlaşan bir şey.
Hamas'ın Ekim ayında İsrail'in güneyine düzenlediği ve sonrasında büyük bir krize yol açan eşi benzeri görülmemiş saldırılarda el yapımı mühimmat atmak için ticari tipleri kullanması dikkat çekicidir.
Bunun ardından İran destekli gruplar Irak ve Suriye'deki ABD kuvvetlerine defalarca insansız hava aracı saldırısı düzenlemiş ve bir tanesi de diğer dolaylı ateş silahlarını kullanarak onlarca kişinin yaralanmasına neden olmuştur.
Ukrayna'daki mevcut çatışmanın her iki tarafı da çeşitli türlerde silahlı insansız hava araçlarını yoğun bir şekilde kullanmaktadır. Bu bağlamda ilginç bir şekilde, Ukrayna kuvvetleri, Rus mürettebatsız tehditlerine karşı yardımcı olmak için aşağıdaki videoda görülen VAMPIRE adlı APKWS II silahlı karşı drone sisteminin örneklerini alma sürecindedir.
En az bir Ukrayna birliği halihazırda kara hedeflerine yönelik saldırılarda Humvee'ye monte edilmiş LAND-LGR4 rampalarını kullanmaktadır.
CWS'nin İHASAVAR versiyonu söz konusu olduğunda, Ordu'nun bunu önemli sayıda sahaya sürme planlarında ne kadar ilerlemiş olabileceği net değildir.
Yine de, APKWS II'nin İHA tehditleri vurma kabiliyetinin kanıtlanmış olması nedeniyle, ileri bölgelerdekiler de dahil olmak üzere ABD askeri tesislerinin kısmen bu açılır kuleler tarafından korunabileceği kesin bir olasılıktır.