ABD ve Çin'den ilginç karar: İHA ve nükleer harp başlığı kontrolü gibi otonom silahlarda yapay zekanın yasaklanması bekleniyor
Joe Biden ve Şi Cinping, insansız hava araçları gibi otonom silahlarda ve nükleer harp başlıklarının kontrolü ve konuşlandırılmasında yapay zeka kullanımının yasaklanmasını taahhüt etmeye hazırlanıyor.
İkili uzun zaman sonra ilk kez Çarşamba günü bir araya gelecek.
Yapay zekanın potansiyel tehlikelerinin, bu yıl San Francisco'da düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesi kapsamında yapılacak olan ABD-Çin görüşmelerinin ana odak noktalarından biri olması bekleniyor.
Hem Washington hem de Pekin, bu teknolojinin çatışmaları körüklemek için düzensiz kullanımına ilişkin endişelerini dile getirdi.
Örneğin Şubat ayında Amerika Birleşik Devletleri, askeri yapay zekanın geliştirilmesi ve konuşlandırılması konusunda küresel bir fikir birliği arayan yeni bir yasal ve diplomatik çerçeve olan Yapay Zeka ve Otonominin Sorumlu Askeri Kullanımına İlişkin Siyasi Deklarasyonunu tanıttı.
Şimdiye kadar 36 ülke bu girişimi destekledi ve önümüzdeki yıl bir araya gelerek konuyla ilgili yeni düzenlemeleri uygulama ve iyileştirme yollarını keşfetme sözü verdi.
Ekim ayında Biden yönetimi, gelişmiş yapay zeka ürünlerinin onaylanması için gereken şartları da açıkladı. Yeni kurallara göre, bu tür girişimler federal hükümet sertifikası almalı ve biyolojik veya nükleer silahlar oluşturmak için yeniden kullanılmamaları sağlanmalıdır.
Çin de bu sektörde önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Xi, geçen yılki Komünist Parti ulusal kongresinde sunduğu çalışma raporunda, YZ'ye özel bir vurgu yaparak "stratejik gelişmekte olan endüstrilerin birleşik ve odaklanmış büyümesini teşvik etme" sözü verdi.
Buna ek olarak, Çin Halk Kurtuluş Ordusu yıllardır gelişmiş yapay zeka teknolojilerinin entegrasyonu yoluyla otonom silah sistemlerini geliştirmenin yollarını araştırıyor.
Post'un görüştüğü uzmanlar, bu konunun Biden ve Xi görüşmesinin öncelikli gündemleri listesine dahil edilmesini memnuniyetle karşıladı.
German Marshall Fund of the United States Genel Müdürü Bonnie Glaser, "Yapay zeka ile şimdiye kadar gördüğümüz bazı sorunlar göz önüne alındığında, nükleer komuta ve kontrol döngüsünde bir insanı tutmak çok önemlidir" dedi.
Stanford Üniversitesi Freeman Spogli Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nden Oriana Skylar Mastro, ordular yapay zekayı giderek daha fazla entegre ederken, taraflar arasındaki ilk anlaşmalardan birinin nükleer komuta ve kontrol sistemlerini otomatikleştirmekten kaçınmak olması gerektiğini söyledi.
Mastro, şu anda karar verme ve fırlatma prosedürlerini insan operatörlerin yürüttüğünü belirterek, "ancak bu süreçlerin bazı kısımlarını otomatikleştirebilecek makinelere sahip olma konusunda bir tartışma var" dedi.
Mastro ayrıca, Biden ve Xi'nin nükleer diyalogların sürdürülmesi konusunda hemfikir olmalarına rağmen, nükleer silahların kontrolüne ilişkin görüşmelerin bu kez gerçekleşmeyeceğini söyledi.
"ABD'den çok daha küçük bir cephaneliğe" sahip olduğu için Çin'in silah kontrolü kavramı konusunda çok "hassas" olduğunu belirtti.
"ABD ile silah kontrolü konusunda isteksizler ve bu durumun değişeceğini de sanmıyorum."
Her ne kadar övgüyle karşılansa da, yapay zeka konusundaki diyalog diğer askeri konularda daha geniş bir mutabakata işaret etmekte yetersiz kalıyor. Çin halihazırda ABD'ye askerler arası diyalog kanallarını yeniden kurma niyetinde olduğunun sinyalini vermiş olsa da, Washington tarafından benimsenenlerden radikal biçimde farklı pozisyonları savunmaya devam ediyor.
Post'a bilgi veren bir kaynak ABD-Çin ortak bildirisinin tamamlanmadığını, diplomatların Ukrayna ve İsrail'deki çatışmalarla ilgili dil konusunda anlaşmazlık yaşadığını söyledi.
Ayrıca Ocak ayında başkanlık seçimlerinin yapılacağı Tayvan ve Filipinler gibi komşu ülkeleri etkileyen PLA Donanması'nın Güney Çin Denizi'ndeki faaliyetleri konusunda da bir anlaşmaya varılamadı.
Bununla birlikte, kişiden kişiye işbirliğini geliştirmek için günlük ABD-Çin uçuşlarının arttırılması, Çin'de fentanil üretimiyle bağlantılı laboratuarların denetlenmesi ve cezalandırılması için daha sıkı düzenlemelerin uygulanması ve halk sağlığı politikalarının ortak araştırma ve geliştirilmesinin duyurulması gibi daha az tartışmalı konularda bir uzlaşmaya varıldı.