ABD'nin Suudi Arabistan'a taarruz silahları satışına yönelik yasağı kaldırması bekleniyor
ABD'li yetkililere göre ABD'nin Suudi Arabistan'a taarruz silahları satışına getirdiği yasağı muhtemelen önümüzdeki haftalarda kaldırması bekleniyor.
ABD Başkanı Joe Biden üç yıl önce sivillerin ölümüne yol açan hava saldırılarında Amerikan yapımı silahların kullanıldığına dair endişeler nedeniyle ülkenin Yemen'deki savaşını eleştirerek Suudi Arabistan'a bu tür silahların satışını askıya almıştı.
Ancak BM'nin 2022'de ateşkese aracılık etmesi ve Riyad'ın dokuz yıl önce girdiği Yemen'deki iç savaştan çıkmaya çalışması nedeniyle bu karar gözden geçiriliyor.
Yasağın kaldırılması Biden yönetimi ile Riyad arasındaki ilişkilerin iyileştiğinin son göstergesi olacak.
Konu hakkında bilgi sahibi bir kişiye göre Washington, geleneksel olarak ABD silahlarının en büyük alıcılarından biri olan Suudi Arabistan'a yasağı kaldırmaya hazır olduğu sinyalini çoktan verdi.
Beyaz Saray yorum yapmayı reddetti.
Biden, Suudi Arabistan'daki insan hakları konusundaki endişeleri nedeniyle Suudi Arabistan'ı " dışlanmış " bir ülke haline getirme sözü vererek göreve gelmişti
Biden 2019'daki seçim kampanyasında da Suudileri, binlerce kişinin öldürüldüğü Yemen savaşına açık bir gönderme yaparak "çocukları öldürmekle" suçlamıştı.
Ancak ilişkiler o tarihten bu yana, özellikle de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin Washington'da, enerji de dahil olmak üzere kilit konularda Suudi Arabistan'ın işbirliğine ve ABD'nin Orta Doğu politikalarını desteklemesine ihtiyaç duyduğu inancını pekiştirmesinin ardından önemli ölçüde iyileşti.
Üst düzey ABD'li yetkililer bu hafta Washington ve Riyad'ın, aralarında bir savunma anlaşması ve Suudi Arabistan'ın yeni başlayan sivil nükleer programı konusunda ABD ile işbirliğinin de bulunduğu bir dizi ikili anlaşmayı sonuçlandırmaya yakın olduklarını açıkladılar.
Bu anlaşmalar, Suudi Arabistan'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesine yol açacak ABD'nin aracılık ettiği daha geniş bir anlaşmanın parçası olacak, ancak bu anlaşma İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik adımlar atmayı kabul etmesine bağlı.
ABD'li yetkililer, taarruz amaçlı silah satışı yasağının kaldırılmasının doğrudan bu görüşmelerle bağlantılı olmadığını söyledi.
Suudi Arabistan, isyancıların hükümeti devirip başkent Sana'nın yanı sıra ülkenin nüfus bakımından kalabalık kuzey bölgelerinin çoğunun kontrolünü ele geçirmesinin ardından İran destekli Husilerle savaşmak üzere 2015 yılında Yemen'deki iç savaşa giren Arap koalisyonuna liderlik etmişti.
Yemen'le sınırı olan Suudi Krallığı bu çatışmadaki tutumu nedeniyle yaygın eleştirilere maruz kaldı. Ancak son yıllarda Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın iddialı iç kalkınma planlarına ve İran da dahil olmak üzere bölgesel düşmanlarla gerilimi azaltmaya odaklanmasıyla Riyad Husilerle barış görüşmelerine başladı.
Yemen görüşmelerindeki ilerleme Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısı ve İsrail'in Gazze'deki Filistinli militan gruba yönelik misilleme saldırısının ardından durmuştu. İran'ın sözde "direniş ekseni "nin bir parçası olan Husiler İsrail'e füzeler fırlattı ve Kızıldeniz'deki gemilere saldırarak dünyanın en önemli deniz ticaret yollarından birinin akışını aksattı.
Washington Ocak ayında isyancıları tekrardan küresel bir terörist grup olarak tanımladı.
Ancak Suudi Arabistan BM arabuluculuğundaki Yemen barış sürecine katılmaya devam etti. Husilerle gerilimi tırmandırmak istemediğinin bir işareti olarak Riyad, Husilerin gemilere yönelik saldırılarına karşı koymak üzere tasarlanan ABD liderliğindeki deniz görev gücüne katılmadı.
Washington'da, İsrail-Hamas savaşının tetiklediği bölgesel düşmanlıklar Biden yönetiminin Suudi Arabistan'a kilit bir bölgesel ortak olarak ihtiyaç duyduğu inancını pekiştirdi.
Kraliyet sarayına yakın bir Suudi yorumcu olan Ali Şihabi, saldırı amaçlı silah satışı yasağının kaldırılmasının "ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden inşa edilmesinde önemli bir adım olacağını" söyledi.
Şihabi, "Husilerin 7 Ekim'den bu yana sergiledikleri tutum göz önüne alındığında yasağın kaldırılması daha da önemli hale geldi" diye ekledi.