ABD'nin yıllardır dünya kamuoyundan sakladığı kara leke: Hadisa Katliamı

ABD ordusunun 2005'te Irak'ın Enbar kentine bağlı Hadisa kasabasında sivilleri katlettiği olay, yıllardır dünyadan gizlenmişti. Kahredici olayın fotoğrafları gün yüzüne çıktı.

1. resim

19 Kasım 2005 sabahı, bir Deniz Piyadeleri birliği Irak'ın Hadisa kasabasında bir yolda dört Humvee ile başka bir yere intikal ederken, konvoyları bir tuzaklı patlayıcıya çarptı ve Onbaşı Miguel Terrazas ölürken iki asker yaralandı. Sonrasında olanlar, ABD tarihindeki en büyük savaş suçu soruşturmalarından birini tetikleyecekti.

Sonraki saatlerde deniz piyadeleri, masum sivillerin bulunduğu 3 eve baskın düzenleyip kadın, çocuk ayrımı gözetmeden 24 sivili öldürdü. En genç kurban üç yaşında bir kızdı. En yaşlısı ise yetmiş altı yaşında bir erkekti.

ABD askerleri, katliamın ilk dakikalarında ise yolda yürürken gördükleri 5 üniversite öğrencisini kurşuna dizdi. Daha sonra öğrencilerin Bağdat'taki bir üniversitede okudukları anlaşıldı.

Deniz Piyadeleri daha sonra o gün isyancılarla savaştıklarını iddia edeceklerdi ancak ölenlerin hepsi masum sivildi.

Cesetlerin fotoğrafını çektiler

Katliamın ardından, iki Deniz Piyadesi, katliamları belgelemek için yola koyuldu. Onbaşı Ryan Briones, Olympus dijital kamerasını getirdi. Onbaşı Andrew Wright'ın kırmızı bir kalem getirdi.

Briones ve Wright, cesetleri numaralandırıp fotoğraflarını çekti. İşlerini bitirdiklerinde, diğer Deniz Piyadelerine karşı mahkemede güçlü bir kanıt niteliği taşıyacak fotoğraf koleksiyonu oluşturmuş oldular.

Savunma Bakanı katillere sahip çıktı

Cinayetler Hadisa katliamı olarak bilinmeye başlandı. Dört Deniz Piyadesi cinayetle suçlandı, ancak bu suçlamalar daha sonra düşürüldü. Daha sonra o dönemki ABD Savunma Bakanı olan General James Mattis, Deniz Piyadelerinden birine övgü dolu bir mektup yazarak suçlamaları reddetti ve onu masum ilan etti.

2012'de, son dava hapis cezası olmadan bir anlaşmayla sonuçlandığında, Irak Savaşı sona erdi ve ABD işgalinin mirasına dair hikayeler nadiren ilgi gördü. Haberler neredeyse hiç dikkate alınmadı ve unutuldu.

Ebu Gureyb etkisi yaratamadı

İddia edilen bir savaş suçunun etkisi genellikle doğrudan halkın eline geçen görüntülerin dehşetiyle ilişkilidir. Ebu Gureyb hapishanesinde Iraklı mahkumlara yönelik işkence ve tecavüzlere dair kanıtlar yayınlandığında uluslararası bir skandala dönüşmüştü.

Hadisa katliamı ise basında yer bulmadı. Deniz Piyadelerinin çektiği görüntülerden birkaçı basının eline geçse de hiçbir zaman yayınlanmadı.

"Fotoğrafları gizli tuttuğum için gururluyum"

Hadisa katliamı sırasında Deniz Piyadeleri Komutanı olan General Michael Hagee, 2014 yılında Deniz Piyadeleri'ne verdiği bir röportajda, Hadisa katliamına dair fotoğrafları gizli tutmasıyla övünmüştü.

Hagee, konu ile ilgili şu ifadelerde bulunmuştu:

Basın, Ebu Gureyb'in aksine onları hiç yakalayamadı. Ebu Gureyb'den ders çıkardım. Hadisa'ya dair fotoğraflar hala yayılmadı ve bu yüzden oldukça gururluyum.

Fotoğrafları almak için orduyla mücadeleye girişen The New Yorker ekibi ederken, katliam kurbanlarının aileleriyle görüşmek üzere Irak'a gitti. 19 Kasım 2005'te olanları ve adalet arama çabalarını anlattılar ancak bu çabaların hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

"Son anlarında ne yaşadıklarını merak ediyorum"

Katliam günü ailesinden on beş kişiyi kaybeden Iraklı avukat Halid Salman Raseef The New Yorker ekibine "Gerçeği söylemenin bizim görevimiz olduğuna inanıyorum" dedi. Başka bir adam, Halid Jamal, babası ve amcaları öldürüldüğünde on dört yaşındaydı. Bana, aile üyelerinin son anlarında neler olduğunu yıllarca merak ettiğini söyledi. "Cesur adamlar gibi mi öldüler? Korkmuşlar mıydı? Ayrıntıları bilmek istiyorum." ifadesinde bulundu.

The New Yorker ekibi iki adama, ölen aile üyelerinin fotoğraflarını elde etmelerine yardım edip edemeyeceklerini sordu. Kurban yakınları bu teklifi kabul etti.

Yıllarca süren hukuk mücadelesi!

The New Yorker gazetesinin katliamı yapan askerlere karşı açtığı davalarda onları temsil eden avukatlarla birlikte, hayatta kalan aile üyelerinin imzalayabileceği ve fotoğraflara The New Yorker ekibinin erişebileceğini belirten bir form taslağı hazırlandı. Daha sonra kurban yakınları Raseef ve Jamal, formu diğer aile üyelerine götürmeyi teklif etti.

İki adam Hadisa'da ev ev dolaşıp The New Yorker'ın ne yapmaya çalıştığını anlattarak bilinç oluşturmaya çalıştı.

Katliamın yaşandığı bir evde Jamal, Bağdat'a ulaşmaya çalışırken öldürülen öğrencilerden birinin babasına, "Elbette, ben de sizden biriyim. Katliamda yaşananlar ortaya çıkacak." diyerek babadan formu imzalamasını istedi. Baba Hameed Fleh Hassan ise "Biz imzalarız. Bunu bir değil iki kez imzalayacağım." diyerek olayın açığa çıkması için destek vereceğini söyledi.

Raseef ve Jamal on yedi imza topladı. Geçtiğimiz Mart ayında ise ilk mahkeme talebinden dört yıldan fazla süre geçtikten sonra, ordu pes ederek The New Yorker gazetesine fotoğrafları verdi.

Son olarak The New Yorker, ordunun cezalandırmamayı seçtiği bir cinayetin dehşetini ortaya koymak için fotoğraflarda görülen kişilerin hayatta kalan aile üyelerinin izniyle, görüntülerin bir kısmını yayınladı.

İşte Hadisa katliamının dehşetini gözler önüne seren o görüntüler:

Beş yaşındaki bir kız çocuğu olan Zainab Younis Salim, bir ABD Deniz Piyadesi tarafından başından vuruldu. Zainab, annesi, kız kardeşleri ve erkek kardeşinin yanındaki bir yatakta yatarken öldürüldü. Bir Deniz Piyadesi, fotoğraflardaki ölüleri ayırt etmek için katliamdan sonra küçük kızın sırtına kırmızı bir keçeli kalemle 11 yazdı. 
Beş yaşındaki bir kız çocuğu olan Zainab Younis Salim, bir ABD Deniz Piyadesi tarafından başından vuruldu. Zainab, annesi, kız kardeşleri ve erkek kardeşinin yanındaki bir yatakta yatarken öldürüldü. Bir Deniz Piyadesi, fotoğraflardaki ölüleri ayırt etmek için katliamdan sonra küçük kızın sırtına kırmızı bir keçeli kalemle 11 yazdı. 
Ayda Yassin Ahmed 40 yaşında bir anneydi. Fotoğrafta öldürülen çocukları ile birlikte yatak odasında olduğu görülüyor. Yataktaki tüm aile fertleri, ABD Deniz Piyadeleri tarafından öldürüldü. <br><br>Soldan sağa: Sabaa 10 yaşında, Ayesha 3yaşında, Zainab (ön planda) 5yaşında, Mohammed, 8 yaşında ve Ayda. Tek kurtulan, ateş sırasında yatağın yanındaki bir köşeye saklanan on bir yaşında bir kız çocuğu olan Safa'ydı.
Ayda Yassin Ahmed 40 yaşında bir anneydi. Fotoğrafta öldürülen çocukları ile birlikte yatak odasında olduğu görülüyor. Yataktaki tüm aile fertleri, ABD Deniz Piyadeleri tarafından öldürüldü.

Soldan sağa: Sabaa 10 yaşında, Ayesha 3yaşında, Zainab (ön planda) 5yaşında, Mohammed, 8 yaşında ve Ayda. Tek kurtulan, ateş sırasında yatağın yanındaki bir köşeye saklanan on bir yaşında bir kız çocuğu olan Safa'ydı.
Ayda, kız kardeşi ve beş çocuğunun öldürüldüğü yatak odası. Fotoğraf, cesetler ve şilte kaldırıldıktan sonra çekildi.
Ayda, kız kardeşi ve beş çocuğunun öldürüldüğü yatak odası. Fotoğraf, cesetler ve şilte kaldırıldıktan sonra çekildi.
32 yaşındaki anne Asmaa Salman Raseef ve 4 yaşındaki oğlu Abdullah oturma odalarının köşesinde katledildi. Asmaa'nın kolu oğlunun etrafında, belki de onu korumak için son bir girişimde bulunuyor. <br><br>Asmaa'nın sırtından vurulmuş olduğu anlaşılıyor. Askeri soruşturmacılar Abdullah'ın kafasında ise bir kurşun deliği olduğunu tespit etti.&nbsp;
32 yaşındaki anne Asmaa Salman Raseef ve 4 yaşındaki oğlu Abdullah oturma odalarının köşesinde katledildi. Asmaa'nın kolu oğlunun etrafında, belki de onu korumak için son bir girişimde bulunuyor.

Asmaa'nın sırtından vurulmuş olduğu anlaşılıyor. Askeri soruşturmacılar Abdullah'ın kafasında ise bir kurşun deliği olduğunu tespit etti. 
Deniz Piyadelerinin girdiği ilk evin koridorunda öldürülen 62 yaşındaki Khomeisa Tuma Ali'nin kolu. Askeri soruşturmacılarla yaptığı bir röportajda katliamı gerçekleştiren askerlerden olan Çavuş Hector Salinas, bir kadın olduğunu fark etmediğini söylemesine rağmen onu vurup öldürdüğünü itiraf etti.&nbsp;
Deniz Piyadelerinin girdiği ilk evin koridorunda öldürülen 62 yaşındaki Khomeisa Tuma Ali'nin kolu. Askeri soruşturmacılarla yaptığı bir röportajda katliamı gerçekleştiren askerlerden olan Çavuş Hector Salinas, bir kadın olduğunu fark etmediğini söylemesine rağmen onu vurup öldürdüğünü itiraf etti. 
ABD Deniz Piyadelerinin katlettiği ilk 5 kişi, Bağdat'taki bir üniversiteye giden 5 öğrenciydi. ABD askerleri, yolda gördüğü beş öğrenciyi acımasızca katletti. Öğrencilerden ve Hadisa katliamından geriye bu görüntü kaldı.
ABD Deniz Piyadelerinin katlettiği ilk 5 kişi, Bağdat'taki bir üniversiteye giden 5 öğrenciydi. ABD askerleri, yolda gördüğü beş öğrenciyi acımasızca katletti. Öğrencilerden ve Hadisa katliamından geriye bu görüntü kaldı.
Tartışma