Al Jazeera: İsrail İran'daki hangi hedefleri vurabilir?

Katar merkezli yayın organlarından Al Jazeera'de, İran'ın İsrail'e düzenlediği füze saldırısının ardından İsrail'in olası karşılığının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail ve İran'ın Orta Doğu'da bölgesel bir savaş çıkarmaya hiç bu kadar yakın olmadığı tespiti yapılan analizde, İsrail'in vereceği yanıtın kısa dönemde öngörülemez olduğu tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca, İsrail'in ABD ve İngiltere ile birlikte hareket ederek İran'da vurabileceği olası hedeflere dair bilgiler verildi.

İşte Al Jazeera'de yayınlanan analiz:

İsrail ve İran Orta Doğu'da bölgesel bir savaş çıkarmaya hiç bu kadar yakın olmamıştı.

İsrail'in Beyrut'ta Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı öldürmesi ve 31 Temmuz'da Hamas'ın siyasi lideri İsmail Heniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran geçtiğimiz günlerde İsrail'e yönelik balistik füze saldırıları gerçekleştirdi.

İsrail ordusunun iddialarına göre yaklaşık 180 füzeden oluşan saldırı, çoğu füze önlendiği için herhangi bir kayba yol açmadı.

İran ise, Tel Aviv bölgesindeki üç askeri üssü başarı ile hedef aldığını iddia etti.

İsrail Başbakanı Netanyahu misilleme sözü verdi ve;

açıklamasında bulundu.

ABD'den yapılan açıklamalar da Netanyuhu'yu destekler nitelikteydi.

ABD Başkanı Biden Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada;

ifadelerini kullandı.

İsrail İran'a nasıl karşılık verecek?

Gelinen noktada İsrail'in gerilimi azaltmayı mı seçeceği yoksa ABD'nin desteğiyle İran'la yüzleşmeye mi çalışacağı merakla bekleniyor.

Katar'daki Northwestern Üniversitesi'nden analist Marc Owen Jones yaptığı değerlendirmede; İran'ın saldırısının gerilimi tırmandırmamak için dikkatle tasarlandığını ancak İsrail'in vereceği yanıtın “öngörülemez” olduğunu belirtti.

Owen Jones, İran'ın Salı günü düzenlediği saldırısıyla caydırıcılığını yeniden tesis etmeye çalıştığını, zira İsrail'in bölgedeki vekil güçlerine yönelik saldırıları karşısında Tahran'ın artık “zayıf görünmeyi” göze alamayacağı tespitinde bulundu.

Saldırıdan kaynaklanan hasar asgari düzeyde olduğu için İsrail, İran'ın İsrail topraklarına ilk saldırısını düzenlediği Nisan ayında olduğu gibi sınırlı bir karşılık vermeyi tercih edebilir.

İran, 13 Nisan'da Şam'daki konsolosluğuna yönelik İsrail saldırısına misilleme olarak yaklaşık 120 balistik füze ve 170 insansız hava aracı fırlatmış ve İsrail'in güneyindeki bir askeri üste küçük çaplı hasara yol açmıştı.

Birkaç gün sonra, 18 Nisan'da İsrail İsfahan'daki Arteş hava üssünü vurarak S-300 uzun menzilli hava savunma sisteminin bir kısmını imha etmişti.

Saldırı İran'ın askeri kabiliyetlerini zayıflatmak için oldukça küçük bir misillemeydi. Ancak gerilimi daha fazla tırmanmayı önlerken üstü kapalı bir tehdit olarak misyonunu yerine getirdi.

King's College London School of Security Studies'de öğretim görevlisi olan Andreas Krieg, İran'ın bu seferki saldırısının ölçeği ve niteliğinin, İsrail'in de kendi caydırıcılığını sağlamak için Nisan ayındakinden “çok daha sert” bir karşılık vermesi gerektiği anlamına geldiğini belirtti.

Nisan ayında İsrail, İran hava sahası dışından İran hedeflerine saldırı düzenlemişti.

Krieg, İsrail'in bu kez savaş uçaklarını İran hava sahasına göndererek askeri noktalara saldırılar düzenlemesini beklediğini söyledi.

Owen Jones, İsrail'in gerçekten gerilimi tırmandırmayı seçmesi halinde, İran güçlerini İsrail ve en büyük müttefiki ABD ile doğrudan bir çatışmaya sürükleyerek on yıllardır süren vekalet savaşından bir sapma olabileceği uyarısında bulundu.

Jones;

değerlendirmesinde bulundu.

İsrail hangi hedefleri vurabilir?

İsrailli yetkililerin kamuoyuna yaptığı açıklamalara göre tüm seçenekler masada.

Bu seçenekler arasında nükleer ve petrol tesislerine saldırılar, İran Devrim Muhafızlarına yönelik suikastlar ve askeri varlıklara yönelik özel saldırılar yer alabilir.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari İsrail'in “nerede, ne zaman ve nasıl isterse” karşılık vereceğini belirtti.

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett İran'ın nükleer tesislerine yönelik etkili bir saldırı yapılması çağrısında bulundu.

Bennett İran'ın füze saldırısının ardından paylaştığı mesajda;

ifadelerini kullandı.

Natanz uranyum zenginleştirme kompleksi ve İsfahan Nükleer Teknoloji Merkezi İran'ın nükleer programının merkezinde yer alan iki tesis.

İsrail'in Nisan ayında misilleme yaptığı İsfahan kenti de aralarında askeri şirketlerin de bulunduğu pek çok önemli tesise ev sahipliği yapıyor.

Yine de İran'ın nükleer tesislerinin, İsrail'e asgari düzeyde zarar veren bir saldırıya tepki olarak hedef alınması orantısız olarak görülebilir.

Böyle bir saldırı aynı zamanda geri tepme ve Tahran'ı topraklarına yönelik gelecekteki saldırıları caydırmak için nükleer programını hızlandırmaya itme potansiyeline sahiptir.

Nitekim Biden da, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırısını desteklemeyeceğini açıkladı.

King's College'dan Krieg de İran'ın nükleer tesislerinin çoğunun yerin derinliklerinde, dağların altında bulunduğuna dikkat çekti.

Açık ve yüksek güvenlikli nükleer tesislere kıyasla daha az korunan petrol sahaları alternatif askeri hedefler olabilir.

İran'ın deniz üssü tesisleri ve Devrim Muhafızları Ordusu'na ait donanma güçleri İsrail'in diğer potansiyel hedefleri.

İran'ın başkenti Tahran'ın yanı sıra, önemli enerji altyapısına ve İran donanma tesislerine ev sahipliği yapan liman kenti Buşehr de önemli bir merkez.

Tel Aviv ayrıca İran'ın bölgedeki en iyi silahlanmış ve en donanımlı müttefiki olan Hizbullah'a yaptığı gibi İranlı liderleri hedef alarak suikastlarına devam edebilir.

Daha büyük bir savaş başlatmaktan çekinen İran ise İsrail'i misilleme yapmaması konusunda uyardı.

İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı General Muhammed Bagheri, İsrail'in İran topraklarına saldırı düzenlemesi halinde Devrim Muhafızları'nın füze saldırısını “katlanarak artan bir şiddetle” tekrarlamaya hazır olduğunu belirtti.

Bagheri ayrıca İran'ın şimdiye kadar İsrailli sivilleri hedef almaktan kaçındığını ancak bunu yapmanın “mümkün” olabileceği uyarısında bulundu.