Arab News: Türkiye'de muhalefet seçimler öncesinde türbülans yaşıyor

Türkiye'de altılı masa olarak bilinen muhalefet, yaşadığı büyük bir krizin ardından adayını belirledi. Yaşananlar, "Altılı masada" daha somut çıkarlar söz konusu olduğunda benzerlerinin yaşanabileceğine dair şüphe oluşturdu.

1. resim

Türkiye geçtiğimiz günlerde dört gün süren bir siyasi çalkantıya tanık oldu. İYİ Parti'nin lideri Meral Akşener, 2 Mart'ta muhalefet partilerinin oluşturduğu Altılı Masa adlı koalisyondan geçici olarak çekildi.

Masa İYİ Parti'nin yanı sıra, CHP olarak bilinen Türkiye'nin ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Gelecek Partisi, eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi'nden oluşuyor.

Masanın en büyük ikinci partisinin lideri Akşener'in, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için en iyi aday olmayabileceğini ima etmesiyle yaşanan kriz, daha sonra yapılan görüşmeler ile "soğuk bir tatlılığa" bağlandı.

Akşener, "kazanamayacağı" gerekçesiyle Kılıçdaroğlu'nun adaylığına sürekli olarak karşı çıktı.

Nitekim kamuoyu yoklamaları da, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun önde olduğunu doğruladı. Kılıçdaroğlu ise üçüncü sırada kaldı.

Akşener, önümüzdeki seçimlerin çok çekişmeli geçeceğini ve bu nedenle muhalefet bloğunun gereksiz riskler almaması gerektiğini her fırsatta dile getirdi.

Bu soru her zaman masada dolaylı olarak tartışıldı. Ancak 2 Mart'ta ilk kez açık sözlü olarak gündeme getirildi. Akşener, en olası kazananın cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenmesi gerektiğini yineledi. Kılıçdaroğlu'nun adaylığını diğer beş partinin de liderleri destekledi ve bunun üzerine Akşener masadan çekildi.

Akşener bu kararını gösterişli bir açıklamayla duyurdu ama aynı zamanda iki belediye başkanını, yani Yavaş ve İmamoğlu'nu da "görev üstlenmeye" davet ederek, ana muhalefet partisinden istifa edip kendi kampanyalarını yürütmeleri gerektiğini ima etti. Ancak bu iki belediye başkanı, parti disiplini gereği yerlerinden ayrılmadı.

Bütün bu gelişmelerin ardından geçen hafta, parti büyüklerinin uzlaşma çabaları sayesinde kriz aşıldı ve Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimde altı muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak resmen ilan edildi.

Altılı masa adayının önümüzdeki seçimde cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, iki belediye başkanını "uygun bir zamanda" cumhurbaşkanı yardımcılığına atanması kararlaştırıldı. Bu karar, Akşener'in taleplerinin karşılanması için zorlu bir pazarlığın yaşanmış olduğu izlenimini de ortaya koydu.

Krizin sona ermesinin ardından 12 maddelik bir açıklama yayınlandı. Bu açıklama, Altılı masa uzmanları tarafından aylar boyunca hazırlanan, müzakere edilen ve nihai hale getirilen binlerce sayfalık belgeyi özetler nitelikteydi.

Bu maddeler arasında "güçlendirilmiş parlamenter sistemin" yeniden kurulması, bakanlıkların dağılımı ve bakanların atanma ve görevden alınma yöntemleri yer alıyor.

Yaşanan bu anlaşmazlığın tarafların seçim sürecindeki işbirliğini nasıl etkileyeceği henüz belli değil. Bazı analistler, bu aşamada bile bu tür kazaların yaşanmasının, altılı masada daha somut çıkarlar söz konusu olduğunda benzerlerinin yaşanabileceğine inanıyor. Eğer Altılı masa, seçimleri kazanırsa, bu yaşananlar gelecekteki işbirlikleri için kötü bir alâmet olabilir.

HDP olarak bilinen "Kürt yanlısı" Halkların Demokratik Partisi ile işbirliği de, seçimlerin kazanılması konusunda tek başına önemli bir sorun olarak duruyor. Akşener'in tutumu nedeniyle çıkan kriz, HDP'nin oyları sorununu da gündeme getirdi.

HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, HDP'nin Kılıçdaroğlu'nu partide görmek istediğini belirterek, Altılı masa ile ittifak için kapılarının açık olduğunu söyledi. Aslında bu açıklama, HDP'nin önümüzdeki seçimlerde desteğinin şartlarını müzakere etmeye dair bir davetdi.

HDP'nin oyları yüzde 10-12 civarında seyrediyor. Ancak Altılı masa için HDP ile işbirliği, Akşener'in partisinin tutumu da düşünüldüğünde, masaya neye mal olacağı konusunda hassas bir denge taşıyor.

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi de boş durmayacak ve HDP ile İYİ Partili seçmenlerin arasını açmayı amaçlayacaktır. Önümüzdeki aylar, seçimler öncesinde birçok başka sürprizi de beraberinde getirebilir.

Kaynaklar

Tartışma