Asia Times: Ufukta geniş çaplı bir Avrupa savaşı mı var?

Kanada merkezli yayın organlarından Asia Times'da, Ukrayna savaşının Avrupa'ya sıçrama tehlikesinin ve olası senaryoların değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Ukrayna savaşının Avrupa'ya sıçrama tehlikesinin giderek arttığı ve yaklaşık yüzyıldır, Avrupa'nın hiç bu kadar büyük bir savaş riski yaşamadığı belirtilen analizde, Ukrayna'ya gönderilen F-16'ların da Romanya'dan havalanacak olmasının Avrupa için savaş riskini daha da artırabileceği tespitinde bulunuldu.

Analizde ayrıca, NATO'nun savunmasının yeterince hazır olmadığına dikakt çekilerek, olası bir savaşın Avrupa için utanç verici sonuçları olabileceği belirtildi.

İşte Asia Times'da yayınlanan analiz :

Ukrayna savaşının Avrupa'ya sıçrama tehlikesi giderek artıyor ve yaklaşık yüzyıldır, bir Avrupa savaşı riski hiç bu kadar yüksek olmamıştı.

Askeri uzmanlar arasındaki genel kanı Ukrayna'nın Rusya'ya karşı savaşı yavaş ama kaçınılmaz bir şekilde kaybettiği yönünde. Peki ama bu ne anlama geliyor?

İki tarafın da kayıp oranı günde yüzlerle ifade ediliyor ve yüksek kayıp sayısı nedeniyle savaş artık "kıyma makinesi" olarak tanımlanıyor.

Rusya'nın oyun sonu stratejisi uzmanlara göre hala belirsiz. Rusya, Rus topraklarını saldırılardan korumak için bir "tampon bölge" oluşturma hamlesi yapıyor gibi görünüyor.

Ancak uzun menzilli balistik ve seyir füzelerinin devreye girmesi, neredeyse Dinyeper Nehri'ne kadar ulaşmadığı sürece bir tampon bölgeyi imkansız kılıyor. Hatta ulaşsa bile, tampon bölge Zaporijya ya da Kırım'ı korumaz.

NATO şimdi Ukrayna'ya F-16'lar gönderiyor ve bu uçakların Romanya'daki havaalanlarından kalkacağı bildiriliyor. Bu uçaklar uzun menzilli JASSM seyir füzeleri ve AIM-120 havadan havaya füzelerle donatılacak.

Rusya'nın Romanya'daki hava üssü operasyonlarını imha etmesi mi gerekecek yoksa NATO, bazılarının konumu nedeniyle Kırım'ı vurmayı hedefleyeceğini tahmin ettiği F-16 sortilerini başlatmak için bunları kullanma fikrinden vazgeçecek mi?

Kırım Rusya için son derece hassas bir bölge. Son dönemde Ukrayna, başta Sivastopol olmak üzere Kırım'daki havaalanları ve limanlar gibi hedefleri uzun menzilli füzelerle yoğun bir şekilde vurdu. Yakında bir kez daha Kerç köprüsünü yıkma girişiminde bulunacağına inanılıyor.

Bu füzelerin çoğu NATO (çoğunlukla Amerikan) tarafından tedarik edildi ve hepsine NATO tarafından sağlanan koordinatlara dayalı hedefler verildi.

NATO, Ukraynalı müşterilerinin koordinatlarını tam olarak belirlemek için casus uçaklar, uzun menzilli radarlar ve uydular kullanıyor. Hava savunmasına güvenerek hasarın çoğunu önlemeye çalışan Ruslar bu saldırılar konusunda oldukça sessiz kaldılar.

Kırım saldırılarının gerçek bir askeri amacı yok çünkü Ukrayna orada savaşacak kara gücüne sahip değil. Amaç Rusları küçük düşürmek ama muhtemel sonuç tam tersi olabilir.

Baskı arttıkça, Rusya'nın Kharkiv, Odesa veya Kiev'e ya da yukarıdakilerin bir kısmına veya hepsine saldırarak acımasız bir güçle karşılık vermesi beklenebilir.

Rusya NATO'nun sağlayabileceğinden daha fazla uzun menzilli rokete sahip ve Kiev'in şehirlerini yıkımdan koruyacak yeterli hava savunması yok.

O halde NATO'nun stratejisi, Ukrayna savaşı kaybederken Rusya'yı cezalandırmaktan başka nedir?

Görünüşe göre NATO Rusları Ukrayna'yı yenmenin bedelini çok ağır ödeyeceklerine ikna etmeye çalışıyor. NATO'da bazıları Rusya'nın geri adım atması ve son saldırı operasyonlarını durdurması, hatta belki de ateşkes istemesi için içeride baskının artacağını düşünebilir.

Ne yazık ki Rusya'nın Ukrayna'ya karşı operasyonlarını durdurmaya ya da ateşkesi düşünmeye ikna edilebileceğine inanmak için hiçbir neden yok. Ateşkes hakkında çok fazla konuşulmasına rağmen, bu Rusya'nın değil Ukrayna'nın lehine olacaktır.

Ruslar Küba'ya Rus savaş gemileri ve nükleer denizaltılar göndererek Washington'a kendi mesajlarını gönderdiler.

Washington'un bunu "anlayıp anlamayacağı" belli değil. Aslında her şey başka bir yöne işaret ediyor. Rusya kendi topraklarına ve Kırım'a yönelik saldırılara giderek daha fazla öfkeleniyor.

Rusya yönetimindeki asıl baskı, Ukrayna hedeflerine yönelik saldırıların önemli ölçüde arttırılması yönünde.

Başta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olmak üzere, kendi ülkelerinde siyasi desteklerini tehlikeli bir şekilde kaybeden bazı Avrupalı liderler, kamuoyunu kendi lehlerine çevirmek için daha büyük bir savaşı tercih edebilirler.

Asker göndermek ve savaş uçakları ve diğer silahları teklif etmek, daha geniş bir Avrupa savaşını kasten hedeflemek olarak yorumlanabilir. ABD'nin Romanya'daki F-16 üslerini kullanmasının arkasında olduğu gerçeği, Biden'ın Avrupa'da bir savaşa neden olma ve batmakta olan siyasi servetini kurtarma yolu olabilir.

Bu tür fikirler doğası gereği risklidir. Çünkü NATO'nun savunması hazır değil. Görevde kalmak uğruna ittifakın ve Avrupa'nın geleceğini riske atmak başlı başına utanç verici olacaktır.

Diğer yandan; gerek ABD'de gerekse de AB'de, kamuoyunun daha büyük bir savaşı destekleyeceğine dair herhangi bir kanıt da yok.