Avrupa ülkelerinin Hint-Pasifik macerası
On yıllar boyunca Fransa, Avrupa Birliği'nin Hint-Pasifik'teki ana temsilcisi ve yılda iki ila üç konuşlandırma gerçekleştirerek bölgesel toprakları koruyan tek üye olarak görev yaptı.
Ancak son iki yılda, uzun mesafeli, hızlı konuşlandırmalar yapma ve bölgedeki operasyonel kapasiteyi sürdürme kabiliyetlerini esneten müttefik ve ortakların sayısı arttı.
Hem Almanya hem de Hollanda, AB'nin ilk Hint-Pasifik stratejisini açıklamasının ardından bölgeye ilk kez 2021 yılında askeri gemiler konuşlandırdı.
Hollanda fırkateyni HNLMS Evertsen, uçak gemisi Queen Elizabeth liderliğindeki İngiliz uçak gemisi görev grubunun parçası olarak yedi ay boyunca görev yaptı.
Lahey Stratejik Araştırmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşunun Mart 2023 raporunda belirtildiği üzere Hollanda bu süre zarfında Singapur, Japonya ve ABD Donanması ile çeşitli tatbikatlara da katıldı.
Almanya, güvenlik ve savunma odaklı ilk Hint-Pasifik stratejisini 2020 yılında yayınladı ve o zamandan beri her yıl bölgeyi ziyaret eden çeşitli servislerle kendini gösterdi.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius kısa süre önce yaptığı bir açıklamada "Bugün Hint-Pasifik, dünya üzerindeki stratejik açıdan en önemli bölge" dedi. "Dünyada özgürlük, barış ve refahla ilgili önemli kararlar burada alınıyor. Almanya da bundan doğrudan etkileniyor."
Alman Deniz Kuvvetleri'ne ait Bayern fırkateyni altı ay boyunca Afrika Boynuzu'nu dolaşarak Avustralya ve Japonya'ya ulaştı. Geçen yıl Alman Hava Kuvvetleri, "Pasifik Hazırlığı" adı altında 24 saat içinde Singapur'a ulaşmakla görevli tankerler ve nakliye uçaklarının yanı sıra altı Eurofighter gönderdi. Alman Hava Kuvvetleri unsurları konuşlanma sırasında Avustralya'nın Pitch Black tatbikatına da katılmıştı.
Bu yıl Pasifik'e gidecek olan Alman Ordusu, 22 Temmuz-4 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Avustralya'nın Talisman Sabre tatbikatına katılacak.
Savunma Bakanlığı sözcüsünün Defense News'e verdiği bilgiye göre tatbikatta Alman deniz ve hava harp platformları da yer alacak.
“Almanya'nın Talisman Sabre 2023 tatbikatına katılımı, kara, hava ve deniz kuvvetleriyle yüksek yoğunluklu bir savaşta birlikte çalışabilirlik pratiği yapmak ve Almanya'nın dayanışması ve bölgedeki değer ortaklarıyla işbirliği yapma isteğine dair net bir sinyal göndermek için çok iyi bir fırsat sunuyor."
Önümüzdeki yıl Alman Donanması'nın bölgeye bu kez bir ikmal gemisiyle birlikte bir fırkateyn daha göndermesi bekleniyor.
Bir Alman Hava Kuvvetleri sözcüsünün Defense News'e verdiği bilgiye göre Hava Kuvvetleri de Almanya, Fransa ve İspanya arasında üçlü bir hava konuşlanmasına katılabilir.
Sözcü, yeni nesil Geleceğin Savaş Hava Sistemi programına katılan üç ülke olarak, konuşlandırmanın Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklarla ortak bir dayanışma mesajı olarak hizmet edeceğini de sözlerine ekledi.
Bu makalenin yazıldığı tarih itibariyle, bu ortak konuşlandırma için herhangi bir plan kesinleşmiş değil, ancak sözcüye göre üç ülkenin 19-25 Haziran'da gerçekleşecek Paris Air Show'da bir niyet mektubu imzalaması umuluyor.
Bu arada Naval News tarafından bildirildiği üzere İtalya, Nisan ayı başında La Spezia Deniz Üssü'nden Hint-Pasifik bölgesine beş aylık deniz konuşlanmasını başlattı.
İkinci Thaon di Revel sınıfı açık deniz karakol gemisi Francesco Morosini'nin mürettebatı 14 ülkenin 15 limanına uğrayacak ve ayrıca çeşitli bölgesel operasyonlara katılacak.
Bu görevlendirme gemiye ve mürettebatına verilen ilk operasyonel görevdir ve gemi ilk kez Akdeniz havzası dışında görev yapacak ve uzun mesafeli bir görevlendirme gerçekleştirme kabiliyetinin test edilmesine hizmet edecektir.
Başbakan Rishi Sunak, bu yıl Mayıs ayında Japonya'nın Hiroşima kentinde düzenlenen yıllık G7 zirve toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, İngiliz Kraliyet Donanmasının 2025 yılında Hint-Pasifik bölgesine bir uçak gemisi görev grubu konuşlandıracağını duyurdu.
Haber, Sunak ve Japon mevkidaşı Fumio Kishida'nın daha yakın ekonomik, savunma, güvenlik ve teknolojik iş birliği taahhütlerini içeren Hiroşima Anlaşmasını imzaladıkları sırada geldi.
İngiltere'nin uçak gemisi Queen Elizabeth'in bölgeye ikinci gönderilişi olacak olan görev grubunda Japonya Öz Savunma Kuvvetleri ve diğer bölgesel ortaklarla işbirliği yapan deniz eskortları ve F-35 savaş uçakları yer alacak.
Üye ülkelerin bireysel girişimlerinin yanı sıra Avrupa Birliği de Hint-Pasifik bölgesindeki güvenlik duruşunu güçlendirmek için adımlar attı.
İsveç'in başkenti Stockholm'de 13 Mayıs'ta ikincisi düzenlenen yıllık AB Hint-Pasifik Bakanlar Forumu'nun üç ana konusundan biri de güvenlikti. Forum öncesinde üst düzey bir AB yetkilisinin yaptığı açıklamaya göre her iki bölgeden yaklaşık 60 bakanlık düzeyindeki yetkili foruma katılarak AB'nin "farklı bölgesel sorunların birbiriyle bağlantılı olduğu küresel bir tiyatroya sahip olduğumuzun farkına vardığını ve bu nedenle dünyanın dört bir yanındaki ortaklarla iş birliği yaparken küresel bir yaklaşıma sahip olmamız gerektiğinin" sinyalini verdi.
Yetkili, özel bir savunma ve güvenlik girişimi olarak deniz alanı farkındalığından bahsederken, bölgedeki "önemli siber tehditler" ve "yabancı bilgi manipülasyonu" ile mücadele etmeyi amaçlayan yeni araçları da tanımladı.
G7 üyeleri Mayıs ayındaki yıllık toplantılarının ardından Pekin'in Ukrayna'daki savaş, Tayvan'la yaşanan gerginlik ve ekonomik baskı gibi yaklaşımlarına karşı güçlü bir yakınlaşma sergilerken, "ayrıştırma değil riskten arındırma" vurgusunun tekrarlanması AB'nin yanı sıra Fransa ve Almanya gibi büyük üye ülkelerin Çin'e yaklaşımını yansıtıyordu.
Analistler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Nisan ayında Tayvan konusunda ABD ve Çin arasında bir çatışmaya sürüklenmekten kaçınılması gerektiğine dair yorumlarının Hint-Pasifik'teki bazı paydaşları duraksattığını söyledi.
Macron'un yorumları, Avrupa ülkelerinin Hint-Pasifik'te tüm birliğin işbirlikçi yaklaşımı yerine kendi iç çıkarlarına öncelik vermeye devam edip etmeyeceği konusunda tartışmalara yol açtı.
IISS'in 2-4 Haziran tarihleri arasında Singapur'da düzenlediği yıllık Shangri-La Diyaloğu'na katılan bölgesel muhataplar AB'nin "savunma alanında büyük bir oyuncu" olmasını beklemiyorlar.
Ancak savunma bakanlarının yanı sıra AB'nin savunma ve güvenlik çarı Josep Borrell'in "savunma pozisyonunun güçlendirilmesi açısından pratik, somut ifadeler" hakkındaki konuşmalarına bakacaklar.