BAE, ABD'nin İran uzantılarına karşı hava saldırıları düzenleme yetkisini kısıtladı

ABD uzun süredir BAE, Kuveyt, Umman, Katar ve Orta Doğu'nun başka yerlerindeki tesislerde binlerce asker konuşlandırıyor.

Arap ülkelerinin ABD'nin askeri faaliyetlerini desteklemedeki rolü Ekim ayında patlak veren İsrail-Hamas savaşından bu yana daha yoğun bir incelemeye tabi tutuluyor.

Çatışma, Arap hükümetlerinin, vatandaşlarının İsrail'e karşı öfkesini yatıştırma çıkarları ile Washington'un İran destekli saldırıları savuşturmasına yardım etme arzularını karşı karşıya getirdi.

ABD'nin kendi topraklarındaki faaliyetlerine getirilen kısıtlamalar, Arapların İran'ı kızdırmadan ne kadar destekleyici olabileceklerine dair hesaplarını yansıtıyor.

Bazı ülkelerin erişimi kısıtladığına dair haberler, hassas bir güvenlik meselesini tartışmak üzere isimlerinin açıklanmasını istemeyen ABD'li bir yetkili, bir kongre yardımcısı ve iki Batılı yetkilinin verdiği bilgilere dayanıyor.

ABD'li yetkiliye göre, Gazze'de sivil ölümlerinin arttığı bir dönemde, başta "İran'la yumuşama çabası içinde olanlar" olmak üzere bazı Arap ülkeleri, ABD ve ortaklarının kendi topraklarından öz savunma operasyonları yürütmesini "giderek daha fazla kısıtlıyor".

Yetkili, Irak, Suriye ve Kızıldeniz'deki saldırılara karşı misilleme saldırılarına getirilen sınırlamaların da buna dahil olduğunu söyledi.

Başkan Joe Biden geçtiğimiz haftalarda Orta Doğu'da İran destekli tehditlere karşı bazıları ABD müttefikleriyle birlikte olmak üzere çok sayıda misilleme hava ve füze saldırısı emri verdi.

İran destekli milisler Ekim ayından bu yana Irak, Suriye ve Ürdün'deki ABD birliklerine insansız hava araçları, roketler ve füzelerle 170 kez saldırarak üç ABD askerinin ölümüne ve onlarcasının da yaralanmasına neden oldu.

Bu arada, Yemen'deki Husiler, saldırılarının başladığı 19 Kasım'dan bu yana Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gemilere 46 saldırı düzenledi.

Yetkili, bazı Arap ülkelerinin bu misilleme saldırılarına katılan varlıkların üs ve üst uçuşlarına erişimi kısıtladığını söyledi. Bu önlemi kaç ülkenin aldığı net değil.

Batılı bir yetkiliye göre özellikle BAE'nin bunu yapmasının nedeni "İran'a karşıymış gibi görünmek istememeleri ve kamuoyu açısından Batı ve İsrail'e çok yakın görünmek istememeleri."

BAE son yıllarda Yemen'deki Husilerin artan saldırılarından da endişe duyuyor. İsyancı grup daha önce BAE'ye füze fırlatmıştı.

BAE, savaş uçakları ve MQ-9 Reaper gibi keşif İHA’ları da dahil olmak üzere bölgedeki operasyonlarda yer alan düzinelerce ABD uçağına ev sahipliği yapan El-Zafra Hava Üssü’ne ev sahipliği yapıyor.

Ekim ayında ABD F-16 savaş uçakları Suriye'nin doğusunda İran Devrim Muhafızları ve vekilleri tarafından kullanılan iki tesise misilleme saldırısı düzenledi.

Pentagon o sırada uçakların nereden geldiğini açıklamamış olsa da, El-Zafra Hava Üssü bölgede F-16'lara ev sahipliği yapan en yakın tesislerden biridir.

ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, ABD ile BAE arasında ABD askeri üsleri konusunda bir gerginlik olduğu iddiasına karşı çıkarak, A-10 saldırı uçaklarının ve silahlı MQ-9 insansız hava araçlarının son zamanlarda Arap Körfezi'ndeki gemileri koruma operasyonlarını desteklemek üzere El-Zafra Hava Üssü’nde faaliyet gösterdiğini belirtti.

Ancak Ekim saldırısından kısa bir süre sonra Pentagon, İran'ın vekillerine karşı düzenlenen misilleme operasyonlarında kullanılan uçak tiplerinin çoğunu kamuoyuna açıklamayı bıraktı.

Ocak ayından bu yana Husilere yönelik saldırılar, uluslararası sularda bulunan USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisinden kalkan ABD Donanmasına ait F/A-18 savaş uçakları tarafından gerçekleştirildi.

Pentagon, Ocak ayında Ürdün'deki küçük bir ABD karakolunda İran destekli bir vekil saldırının üç Amerikan askerini öldürmesinin ardından ABD'nin Güney Dakota'daki Ellsworth Hava Kuvvetleri Üssü'nden uzun menzilli B-1 bombardıman uçakları uçurduğunu söyledi.

Yemen'deki çatışmalar nedeniyle son yıllarda bölgedeki uçuşlara erişimde sorunlar yaşanıyor.

Federal Havacılık İdaresi daha önce Basra Körfezi ve Umman Körfezi üzerinde uçakların uçuşu konusunda bir uyarı yayınlamıştı.

ABD ordusu, İsrail-Hamas savaşının sonuçları tüm bölgede yankılanırken, birçok uluslararası ortağıyla birlikte Orta Doğu'daki faaliyetlerini artırdı.

Gazze'de artan Filistinli sivil ölümleri birçok Arap ülkesinin halkını çileden çıkarmış ve bu ülkeleri yöneten liderlerleri endişelendirmiştir.

Ancak aynı hükümetlerin çoğu Hamas ve hamisi İran'dan da nefret ediyor.

Aynı zamanda İran'la topyekûn bir savaşa girme konusunda isteksizler ve son yıllarda bu ülkeyle aralarını düzeltmeye çalışıyorlar.