ECOWAS'ın Nijer'e müdahale ihtimali giderek azalıyor

11 Batı Afrika ülkesinin liderleri bu hafta Nijer'deki darbeyi tersine çevirmek için güç kullanma tehditlerini yinelediler.

1. resim

Ancak Batılı ve Afrikalı yetkililer böylesine iddialı bir operasyonun aylar alabileceğini söylüyorlar.

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) liderleri Perşembe günü bölgesel bir bekleme gücünü harekete geçirdi ve geçen ay üst düzey subayların seçilmiş Devlet Başkanı Mohamed Bazoum'u görevden aldığı Nijer'de "anayasal düzeni yeniden tesis etmek üzere" konuşlandırılmasını emretti.

Ancak Batı Afrika bloğu niyetleri konusunda kararsız görünüyordu.

ECOWAS Başkanı ve Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu güç kullanımına "son çare" olarak atıfta bulundu.

Bu karışık mesajlar ABD'li yetkililerin ECOWAS’ın güç kullanma tehdidiyle blöf yapıp yapmadığını anlamaya çalışmasına neden oldu; darbenin hemen ardından ECOWAS cuntaya iktidarı devretmesi için bir hafta süre verdi, ancak süre hiçbir eylem olmadan geçti.

Üst düzey bir ABD savunma yetkilisi "Herkes ECOWAS’ın son açıklamasını şaşkınlıkla karşılıyor" dedi.

"Güçlerini hareket ettirmediler ve askeri müdahaleye hazırlanmak için pek fazla adım atmadılar."

ABD'li yetkiliye göre Mali, Burkina Faso ve Gine'den gelen darbe yanlısı karşı tehditler -kendileri de güç kullanarak iktidara gelen askeri cuntalar tarafından yönetiliyorlar- ECOWAS bloğunu harekete geçmekten caydırıyor olabilir.

ABD'li yetkili, Nijer'in şu anda iktidarı elinde bulunduran ve bazıları bölgedeki en etkili silahlı kuvvetler arasında yer alan silahlı kuvvetlerinin kapsamlı savaş deneyiminin de ECOWAS’ı duraksatıyor olabileceğini söyledi.

ECOWAS üyesi bir ülkeden üst düzey bir ordu komutanı Nijer'deki darbeyi tersine çevirecek herhangi bir müdahalenin altı ay süreceğini tahmin ediyor.

ECOWAS bekleme gücü Afrika genelinde bu tür beş bölgesel güçten biri, ancak müdahale çağrısı yapılana kadar gerçekte var olmaktan çok kağıt üzerinde varlar.

Ordu komutanı Batı Afrika bekleme gücünü, üye ülkelerin asker ve teçhizatla doldurması gereken "boş bir kabuk" olarak tanımladı.

George Washington Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Paul Williams, "Bir yerlerde hemen konuşlanmaya hazır, toplanmış bir askeri güç yok" diye yazdı.

Bu arada Nijer cuntası da geri adım atacağına dair bir işaret vermiyor.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ile Nijer'in yeni Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Moussa Salaou Barmou arasında bu hafta yapılan görüşmelerde seçilmiş hükümete dönüş yönünde belirgin bir hareket görülmedi.

Barmou, cuntanın ECOWAS tehdidine nasıl karşılık vermeyi planladığına ilişkin yorum talebine yanıt vermedi.

Devrik Devlet Başkanı Bazum, eşi ve 21 yaşındaki oğlu, kendi başkanlık muhafızlarının ayaklanmayı başlatmasından bu yana ülkenin başkenti Niamey'deki konutuna hapsedilmiş durumda.

Batılı bir yetkili ve Bazum'la konuşan kişiler, cuntanın son iki gün içinde Bazum'un etrafındaki güvenliği 70 muhafızla arttırdığını söyledi.

Muhafızlar ayrıca Fransız askerlerinin yerleşkeye girdiğine dair asılsız söylentilere yanıt olarak konutun üzerinde bir insansız hava aracı uçurdu.

Bazum, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı bir telefon görüşmesinde, cuntanın konutun elektriğini kestiğini bildirdi ve Bazum ile konuşan Batılı yetkiliye ve kişilere göre ailesinin yakında susuz kalacağı uyarısında bulundu.

Bazum'a yakın kişilere göre Bazum aynı uyarıyı Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı bir telefon görüşmesinde de yaptı.

Bazoum'la konuşan kişilere göre, günlük sağlık kontrollerini yapan bir doktorun artık Bazoum ve ailesini görmesine izin verilmiyor.

Nuland, cuntanın devrik devlet başkanını ziyaret etme taleplerini reddettiğini söyledi.

Nijer'deki eski sömürgeci güç olan Fransa, Bazoum'un hapsedilmesini "kaçırılma" olarak nitelendirdi.

Fransa, El Kaide ve DAEŞ militanlarıyla savaştıkları ülkedeki 1,500 askerini Bazoum'un ne istifa ettiği ne de Nijer'in Fransa ile olan güvenlik anlaşmalarını bozduğu gerekçesiyle geri çekmeyi reddetti.

ABD'nin Nijer'de, aralarında Barmou'nun da bulunduğu Nijerli özel kuvvetleri eğitmek ve desteklemek üzere iki insansız hava aracı üssü ve üç komando karakolunda konuşlanmış 1.100 askeri bulunuyor.

Bazum'un devrilmesine kadar ABD'nin Nijer ordusuyla çok yakın bağları vardı ve bu ülkeyi Batı Afrika'daki terörle mücadele politikasının temel taşlarından biri olarak görüyordu.

Dışişleri Bakanlığı Bazum'un devrilmesini bir darbe olarak ilan ederse, ABD yasaları askeri yardımların çoğunun geri çekilmesini gerektirecektir.

Kaynaklar

Tartışma