Eski ABD Başkanı Donald Trump sus payı davasında suçlu bulundu

ABD Başkanı adayı Donald Trump, yargılandığı davada 34 suçlamadan suçlu bulundu. Trump'ın alacağı ceza seçime katılmasına engel olmayacak.

1. resim

Eski ABD Başkanı ve 2024 başkanlık seçimlerinin Cumhuriyetçi adayı Donald Trump, New York’ta yargılandığı "sus payı" davasında, hakkındaki 34 suçlamanın hepsinden jüri tarafından suçlu bulundu.

Trump’ın 6 haftadır devam eden "sus payı" davasında jüri kararını verdi.

Mahkemenin 7’si erkek 12 kişilik jüri heyeti, “sus payı” davasında Trump'ın, hakkındaki 34 ayrı suçlamanın tamamından suçlu olduğuna karar verdi.

Böylelikle ABD tarihinde kendisine yöneltilen suçlamalar nedeniyle ilk kez hakim karşısına çıkan eski bir başkan suçlu bulunmuş oldu.

Trump, jürinin kararından sonra medyaya yaptığı kısa açıklamada, "Bu rezalet ve hileli bir duruşmaydı. İnsanlar burada ne olduğunu biliyor. Ben çok masum bir adamım. Ülkemizi ve anayasamızı savunuyorum." ifadelerini kullandı.

Ülkenin bir cehenneme döndüğünü savunan Trump, davanın siyasi rakipleri tarafından gündeme getirildiğini tekrarlayarak, "Başımız büyük belada olan bir ülkemiz var, bu hileli bir karar, bu hakimin bu yargılamaya bakmasına asla izin verilmemeliydi." şeklinde konuştu.

Davaya bakan New York Hakimi Juan Merchan, jürinin kararı bildirmesinden sonra Trump’a verilecek ceza için 11 Temmuz 2024 tarihini belirledi.

Trump’ın "sus payı" davası

ABD Başkanı Trump, 18 Mart 2023'te Manhattan Bölge Savcılığınca yetişkin filmlerinde oyunculuk yapan Stormy Daniels'e 2016 başkanlık seçimleri sırasında yasa dışı "sus payı" ödenmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında büyük jüri tarafından suçlanmıştı.

Trump, "sus payı" ve bununla ilgili kayıtlarda sahtekarlık yapmaktan 4 Nisan 2023'te New York'ta hakim karşısına çıkmıştı. Kendisine yöneltilen 34 ayrı suçlamayı reddeden Trump, hakkındaki iddiaları "siyasi cadı avı" olarak nitelemiş ve suçlamaları "seçimlere müdahale" olarak gördüğünü belirtmişti.

Trump, "Amerikan tarihinde kendisine yöneltilen suçlamalar nedeniyle hakim karşısına çıkan ilk eski başkan" olarak kayıtlara geçmişti.

Economist: ABD için bir ilk

Daha önce hiçbir Amerikan başkanı bir suçtan hüküm giymemişti. Hiçbir parti adayı da suç kaydıyla başkanlık talebinde bulunmadı.

Trump'a ceza davasında yöneltilen suçlamalar neler?

Aslında belgelerde sahtecilik yapmak "hafif suç" kapsamına girer ama iddianamede Trump'ın suçları "ağır" diye niteleniyor. Bu da Trump'ın yasadaki en yüksek sınırdan ceza alması halinde, hapis yatabileceğine işaret ediyor.

New York Bölge Savcısı Alvin Bragg, eski başkana getirdikleri suçlamalar hakkında "Özünde bugünkü dava elimizdeki birçok belge sahteciliği dosyasındakine benzer iddialar içeriyor. Bir kişinin, çıkarlarını korumak için ve hepimizin uymakla yükümlü olduğumuz yasalardan kaçınmak için defaatle yalan söylediği iddialar bunlar" dedi.

Hakkındaki bütün suçlamaları reddeden ve suçsuz olduğunu söyleyen Trump ise mahkemeden çıkarken hakkında dava açılmasını gerektirecek bir şey olmadığında ısrar ederek "Yasa dışı hiçbir şey yapılmadı" diye konuştu.

ABD'de eski bir başkan hakkında açılan bu ilk ve tarihi ceza davasına biraz yakından bakalım.

34 suçlamanın tümü sus payı ödemelerine ilişkin

Trump 34 kez "birinci dereceden muhasebe kayıtlarında sahtecilik yapmak" ile suçlanıyor.

Bu suçlamaların tümü de, Trump'ın avukatı Michael Cohen tarafından, 2016'da yapılan başkanlık seçimlerinden hemen önce, eski porno yıldızı Stormy Daniels'a, Trump ile yaşadığını iddia ettiği ilişki konusunda konuşmaması için yapılan 130 bin dolarlık ödemeyle ilgili.

Mahkeme belgelerinde Cohen'den "Avukat A", Stormy Daniels'dan ise "2. Kadın" olarak söz ediliyor.

İddianamenin başına eklenen dava konusunun özetinde savcılığın pozisyonu şöyle özetleniyor:

"Sanık Donald J. Trump, 2016'daki başkanlık seçimleri sırasında kendisi için zarar verebilecek bilgiyi seçmenlerden saklamak için işlenen suçu gizlemek için, New York'taki muhasebe kayıtlarında defalarca sahtecilik yapmıştır."

New York savcılığının Trump'a açtığı davanın odağında avukat Michael Cohen'in, Trump adına yaptığı "sus payı" ödemelerinin bedelini nasıl tahsil ettiği var.

Trump, 2017'de başkan olduktan sonra Beyaz Saray'da Cohen ile bir araya geliyor.

Bundan kısa bir süre sonra ve 10 ay süreyle Trump, önce varlıklarının yönetimini yapan vakıf, sonra da kendi banka hesabı üzerinden Cohen'e çekler göndermeye başlıyor.

Bu çekler, kayıtlara "avukatlık hizmetleri" olarak geçiyor ama Cohen, bunların aslında yaptığı sus payı ödemelerinin kendisine geri ödenmesi olduğunu söylüyor.

Dolayısıyla, savcılık bunu şöyle yorumluyor:

"Trump Vakfı tarafından tutulan ödeme kayıtları sahteydi. Gerçekte aralarında bir dava takip anlaşması yoktu ve bunlar Avukat A'ya 2017'de sunduğu hukuki hizmetler karşılığı yapılmış ödemeler değildi. Sanık, varlık fonunun hesaplarında kendisinin ve diğer kişilerin işlediği suçu gizlemek amacıyla sahtecilik yapılmasını sağlamıştır."

'Hafif suç' neden 'ağır suç' oldu?

Savcı Alvin Bragg, Trump'ın, bu ödemelerin neden yapıldığını sahtecilik yaparak gizlediğini çünkü ödemelerin bir suçu gizlemek içinyapıldığını söylüyor.

Birine susması için para ödemek aslında yasa dışı değil ama bir siyasetçinin başkanlık kampanyasına katkıda bulunmak için para harcamak ama onu beyan etmemek, federal kampanya finansmanı yasalarını ihlal etmiş oluyor.

Trump'ın avukatı Cohen, Stormy Daniels'e yaptığı ödemeleri beyan etmemiş olduğu için böyle bir suçlamayla mahkum olmuştu.

Savcı Bragg, Cohen'e bu parayı geri ödemekle Trump'ın da suçla bağlantılandığını ve bu nedenle muhasebe kayıtlarında yaptığı sahteciliğin ağır suç haline geldiğini savunuyor.

Trump'ın avukatları ise bunun çok zorlama bir hukuki zemin olduğunu söylüyor ve davanın siyasi olduğunu savunuyor.

'Suç işlemeye yatkınlık örnekleri'

Savcı Bragg, Trump'ın kampanyasından yapılan iki diğer sus payı ödemesi örneği veriyor.

Trump'ın Cohen'e, 2016 seçim kampanyasını yasa dışı bir şekilde etkileme çabası karşılığında olduğunu bilerek ödeme yaptığının, bu iki örnekle de desteklendiğini savunuyor:

"Sanık, 2016 başkanlık seçimlerini etkilemek üzere, hakkındaki olumsuz bilgileri tespit edip bunların yayımlanmasını engellemek suretiyle, seçilme şansını artırmak için diğer kişileri de içeren bir gizli plan yürütmüştür.

"Bu yasa dışı plan dahil olan kişiler, planı hayata geçirmek için seçim yasalarını ihlal etmiş ve New York'ta çeşitli kuruluşların muhasebe kayıtlarında sahtecilik yapmış ya da yapılmasını sağlamışlardır."

İddianamede, Trump'ın evlilik dışı bir çocuğu olduğunu söyleyen bir apartman görevlisine 30 bin dolar, Trump ile ilişkisi olduğunu iddia eden ikinci bir kadına 150 bin dolar ödendiği örnekleri de yer alıyor.

Trump bu kadın ile de ilişkisi olmadığını söylüyor.

Bu ödemeleri de National Enquirer adlı derginin o zamanki yayıncısı David Pecker'in yaptığı kaydediliyor.

Savcı Bragg, Pecker'in, kampanyaya zarar vermesi muhtemel bu bilgilerin gün ışığına çıkmaması için Trump ile işbirliği yaptığını söylüyor.

İddianameye göre Pecker bu hizmeti karşığında Trump'ın yemin törenine davet edilmiş.

Tartışma