Foreign Policy: Amerika Çin ile istemediği bir Pasifik savaşına hazırlanıyor

ABD'nin önde gelen yayın organlarından Foreign Policy'de, ABD ve Çin arasındaki gerilimin Pasifik üzerinden değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

ABD ve Çin arasında Pasifik Bölgesi'nde yaşanan gerilimin istenmeyen sonuçlara gebe olduğu belirtilen analizde, ABD'nin olası bir savaşta özellikle lojistik sıkıntılar çekeceğine de dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; tarafların büyük kayıplar vereceği de öngörülürken, olası bir senaryonun sonuçlarına dair tahmini rakamlar verildi.

İşte Foreign Policy'de yayınlanan analiz:

ABD Deniz Piyadeleri'ne ait bir KC-130J yakıt ikmal uçağı ile gece vakti Avustralya'nın bir taşra bölgesi üzerinde uçarken, kokpitin dışındaki manzara adeta bir siyah deniz gibi. Gösterge panelleri neon yeşiliyle aydınlatılmış ve kulağımdaki telsize gelen sesler, uçağın dört pervanesinin sesleri ile karışıyor. Yarbay Courtney O'Brien beni arkadan yaklaşan iki savaş uçağına karşı uyarıyor. Arkadan gelen Lockheed Martin F-35C Lightning II savaş uçakları, havadan yakıt ikmaline başlamak için yakıt sondalarını uzatırken, KC-130J her iki kanattaki tanklardan yakıt hatlarını açıyor.

Beş yakıt göstergesindeki dijital göstergelerin yavaşça azalmasını izliyorum. F-35C'lerin bağlantısı kesilip uzaklaştıkça, ABD'nin Pasifik arenasındaki stratejik hedeflerine yönelik temel bir zorluk ortaya çıkıyor.

Bu geniş bölgede faaliyet göstermek ve yakın rakiplerle olası bir çatışmaya hazırlanmak için ABD'nin, lojistik zorlukları aşmak için zekice üretilen çözümlere ihtiyacı var.

Hint-Pasifik bölgesinin "özgür" kalmasını sağlamak Biden yönetiminin birincil stratejik hedefidir. Bu hedef; deniz hukukunu korumayı, deniz ticaret yollarının serbest akışını sürdürmeyi ve Tayvan'a karşı uygulanan baskıya direnmeyi amaçlamaktadır.

Bu hedef ile ABD, "entegre caydırıcılık" kapsamında yerel müttefikler ve ortaklarla beraber hareket etmeye çalışıyor. Ancak mesele sadece görevin uzakta olması değil, aynı zamanda sahanın da muazzam dengelere sahip olmasıdır.

San Diego'daki ABD askeri üsleri ile Japonya'nın Iwakuni kenti arasında yaklaşık 6.000 mil mesafe bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin başarılı olmak için, bu mesafedeki seyahat süresini en aza indirmeleri ve kuvvetlerinin ileri bölgelerde konuşlu kalabilecekleri süreyi en üst düzeye çıkarmaları gerekmektedir.

ABD'nin zorlukları

Bu da yakıt, silah ve diğer kritik malzemelerin taşınması ve kullanılması, ekipmanların onarılması, yeni üslerin kurulmasını gerektirmektedir.

Örneğin ABD askeri personeli ve teçhizatının Avustralya'dan Çin kıyılarına taşınması için Endonezya, Filipinler ve Tayvan Boğazı üzerinden 5.000 milden fazla yol kat edilmesi gerekmektedir. Bunun sağlanması için, havadan yakıt ikmali ya da önceden yerleştirilmiş yakıt, mühimmat ve diğer malzemelerle inilecek uçak pistleri gerekebilir.

Temmuz ayında, ABD Deniz Piyadeleri F-35C filosunda bir hafta boyunca görev yaptım. Onları deniz operasyonları için yeni lojistik sistemlerin özelliklerini test ederken izledim. Ancak bu adımlar, özgür ve açık bir Hint-Pasifik adına Çin'i caydırırken aynı zamanda da onu kışkırtma riski de taşıyor.

ABD ve Avustralya uçakları günde iki kez havada birlikte eğitim yaparken, personeli de yerde yakın bir şekilde çalıştı. Williamtown'daki eğitimleri sırasında ABD birlikleri, yeni sistemleri de test ettiler. Bu ekip; uçak bilgisayarlarından Savunma Bakanlığı'nın bulut tabanlı lojistik sistemine veri girişi yapmak için Elon Musk'ın Starlink internet sistemini kullanan ilk deniz savaş filosudur.

Çin füzeleri şu anda Çin kıyılarından yaklaşık 800 mil uzaklıktaki Japonya, Tayvan, Filipinler ve Malezya'yı içeren birinci ada zincirini hedef alabilmektedir. Menzilleri, Japonya'nın Bonin Adaları, Mariana Adaları (Guam dahil), Caroline Adaları ve Batı Yeni Gine'yi birbirine bağlayan ve Çin'den yaklaşık 1.800 mil uzaklıktaki ikinci ada zincirini de kapsayacak şekilde genişlemektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri için bu durumun en endişe verici olan yanı, bu durumun Çin'i Pasifik'te agresif davranma konusunda cesaretlendirmesidir.

Çin füze gücü şu anda Kadena Hava Üssü ve Deniz Piyadeleri Hava İstasyonu Iwakuni- dahil olmak üzere Japonya'daki ABD hava üslerine saldırma ve yok etme kapasitesine sahiptir ve Guam'daki Andersen Hava Kuvvetleri Üssünü de kapsayacak şekilde büyümektedir.

Olası savaş senaryosunun sonuçları

Rand Corp. hesaplamalarına göre, Andersen'deki uçak hangarlarını ve açık hava park yerlerini hedef alan Çin seyir füzelerinin üçte biri ıskalansa ya da düşürülse bile, 53 füzelik bir yaylım ateşi üssü etkisiz hale getirebilir.

Sabit hava savunma sistemleri ve uçaklar ise sadece birkaç hassas güdümlü mühimmatla hedef alınıp imha edilebilir. Deniz Piyadelerinin Çin'e yaklaşıp savaşabilmeleri için Çin'in füzelerinin menzili içinde hareket edebilmeleri gerekir.

Çin ile Tayvan üzerinde yapılacak bir savaştaki en olası "temel" senaryoda, ABD 168 ila 372 uçak kaybedebilir. En az birkaç denizaltısı imha edilebilir ve 20 kadar su üstü gemisi (iki uçak gemisi dahil) hasar görebilir ya da imha edilebilir.

Çin ise 160'tan fazla uçağını ve 140 kadar su üstü gemisini kaybedecektir ve her iki taraf da uzun menzilli füze stoklarını tüketecektir. Amerika Birleşik Devletleri'nin deniz ve kara füzeleri iki hafta içinde tükenebilir. Ve bir senaryoya göre en az 40,000 Çinli askeri personel hayatını kaybedecektir.