Foreign Policy: Savaş, İsrail-Filistin arasındaki “iki devletli yapı” anlaşmazlığını çözecek mi?
Netanyahu'nun günlerinin sayılı olduğu artık bir varsayım değil. Peki savaş, İsrail-Filistin arasındaki “iki devletli yapı” anlaşmazlığını çözecek mi? ABD'nin savaş sonrası için planı ne?
ABD'nin önde gelen yayın organlarından Foreign Policy'de İsrail-Hamas çatışmalarının ve ABD'nin yürüttüğü diplomatik faaliyetlerin olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
İsrail ile Hamas arasında yaşanan çatışmaların ardından yeni bir Orta Doğu'nun ortaya çıkacağı tespiti yapılan analizde, savaşın İsrail-Filistin arasındaki “iki devletli yapı” anlaşmazlığını çözüp çözemeyeceğine sorusuna da yanıt arandı.
Ayrıca analizde Netanyahu'nun günlerinin artık sayılı olduğu belirtilerek ABD'nin savaş sonrası için olası Gazze planlarına dair öngörülere yer verildi.
İşte Foreign Policy'de yayınlanan analiz:
Geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken İsrail, Ürdün, Ramallah, Irak ve Türkiye'yi ziyaret etti.
İsrail ile Hamas arasındaki savaş altıncı haftasına girerken ABD diplomasisi de hız kazandı.
Blinken, çapraz ateş arasında kalan Gazzeliler için insani yardım sağlamaya çalışırken, kendisinin ve Beyaz Saray'ın çatışmalar durduğunda işlerin nereye gitmesini istediğinin sinyallerini veriyor. Batı Şeria ve Gazze'yi yönetecek "yeniden canlandırılmış" bir Filistin yönetimi ve güvenliği sağlamaya yardımcı olacak geçici bir uluslararası güç konuşlandırılması.
Bu fikirler muhtemelen ABD'nin siyasi, diplomatik ve jeo-stratejik kaygılarının yanı sıra bazı Arap hükümetlerinin kaygılarını da tatmin edebilecek tek fikirlerdir.
Biden yönetimi, ilk üç yılında titizlikle kaçındığı bir yola giriyor ve bunun iyi bir nedeni var.
Şimdi tüm çabalarına rağmen İsrail ile Hamas arasındaki savaş sona erdiğinde bölge, yeni bir Orta Doğu görecek.
ABD diplomasisinin bu çatışmada bir yeri olduğuna şüphe yok, ancak Blinken, savaşın İsrail ve Filistin siyaseti, bölgesel aktörlerin çıkarları ve Washington'un etkisi üzerindeki olası etkileri hakkında bir dizi kusurlu varsaya sahip.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun günlerinin sayılı olduğu artık bir varsayım değil.
Netanyahu, İsrail tarihindeki en büyük güvenlik başarısızlığına başkanlık etti ve bu da ülkenin lideri olarak uzun süre görev yapma imkanını baltaladı. Netanyahu, İsraillilere arzuladıkları güvenlik ve normalliği sağlama konusunda eşsiz bir yeteneğe sahip olduğunu söyledi. Ancak bu krizden sağ çıkması olağanüstü bir siyasi beceri olur.
Netanyahu'nun siyasi hayatının bitişi, İsrail barış sürecinin dirilişinin ise habercisi değil.
Hamas'ın 7 Ekim saldırılarından önce bile, iki devletli çözüm süreci çıkmaza girmişti ve şimdi İsrail'deki seçimler Gazze'deki çatışmalar sona erene kadar yapılmayacak.
Ancak Hamas'ın İsrail'e saldırmasının ardından İsraillilerin Filistinlilerle barış içinde bir arada yaşamayı savunanlara bir kez daha karşı çıkması muhtemel görünüyor. Savaş sonrası kurulacak hükümet, Netanyahu'suz bir merkez sağ koalisyon olabilir.
Savaşın ikinci haftasında yapılan anketler, eski savunma bakanı ve Ulusal Birlik ittifakının lideri Benny Gantz'ın geniş bir siyasi desteğe sahip olduğunu gösterdi. Ancak Gantz İsrail standartlarına göre merkezci bir isim. Gantz, önceki seçimlerde Gazze konusunda Netanyahu'nun yanında yer aldı ve Filistin devleti konusunda çekingenliğini koruyor.
Tüm bunlar, eğer ABD yönetimi ve Blinken, iki devletli çözümü yeniden canlandırabileceklerine inanıyorlarsa İsrail siyasetini tamamen yanlış okuduklarını gösteriyor.
ABD'nin “ertesi gün” yaklaşımının merkezinde Filistin yönetiminin Gazze Şeridi'nin sorumluluğunu yeniden üstlenebilmesi için rehabilite edilmesi yer alıyor. Ancak Filistin yönetimini yeniden canlandırma hedefinin pratikte ne anlama geldiği hiç de açık değil.
Belki de Blinken, Filistin topraklarında yeni seçimlerin yapılmasını istiyordur. Ancak böyle bir seçimde Abbas kaybedebilir. Bu yüzden Filistin yönetimi, El-Fetih'in Hamas'a yenildiği 2006'dan bu yana parlamento seçimleri yapmadı.
Yani Abbas, Filistin yönetiminin yolsuzluk, işlevsizlik ve meşruiyet eksikliğinin üstesinden ABD'nin yardımıyla gelebilse bile, Gazze'de ABD-İsrail vekili olmak istemesi pek olası değil.