gdh'de ara...

Gulf State Analytics: İsrail, Biden'ın 'kırmızı çizgisine' nasıl meydan okuyor?

İsrail, Biden'ın Refah konusundaki 'kırmızı çizgisine' nasıl meydan okuyor? Savaşın Mısır'a ve Lübnan'a yayılma riski konusunda ABD hangi adımları atacak?

1. resim

ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Gulf State Analytics'de, İsrail'in Refah'a geniş çaplı bir saldırısının olası sonuçları ve ABD'nin izleyeceği yol haritasının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail'in Gazze'nin güneyinde böylesine büyük bir askeri operasyon düzenlemesi savaşta önemli bir dönüm noktası olacağı belirtilen analizde, Washington'un elinde İsrail'in tutumunu derhal değiştirebilecek kozlarının olduğu belirtildi.

Analizde ayrıca, ABD seçime giderken Biden'ın iç politika ve İsrail'e destek arasında sıkıştığına dikkat çekildi.

İşte Gulf State Analytics'de yayınlanan analiz:

İsrail güçleri şu anda yarısı çocuk olmak üzere bir milyondan fazla Filistinlinin barındığı Refah'a sınırlı kara saldırıları düzenliyor ve hava bombardımanı gerçekleştiriyor.

Biden yönetiminin İsrailli yetkilileri geniş çaplı bir kara harekatı düzenlememeleri konusunda uyarmasına rağmen, İsrail'in harekata devam edeceği anlaşılıyor.

İsrail'in Gazze'nin güneyinde böylesine büyük bir askeri operasyon düzenlemesi savaşta önemli bir dönüm noktası olacak.

11 Mayıs'ta İsrail ordusu Refah'ın bazı bölgelerindeki Filistinlilerin bölgeyi boşaltması için "acil uyarı" gönderdi.

Uyarıda;

"Bu bölgelerdeki herkes kendi hayatını ve aile üyelerinin hayatını riske atıyor. Güvenliğiniz için derhal insani yardım bölgesine tahliye etmeniz gerekiyor."

ifadeleri kullanıldı.

Gazze'nin güneyinde yer alan dar bir kıyı şeridi olan Al-Mawasi, İsrail'in yaklaşık 100.000 Filistinlinin Refah'tan tahliye edilmesini emrettiği yerdir.

Bu "genişletilmiş insani yardım alanında" bu kadar büyük bir akın için yeterli su, ilaç, gıda, hijyen ürünleri, barınak ve elektrik bulunmamaktadır.

Norveç Mülteci Konseyi'ne göre İsrail ordusunun Refah'taki "zorla, hukuksuz" tahliye emri "bu çatışmanın en ölümcül aşaması" ile sonuçlanabilir.

Beyaz Saray'dan gelen sinyaller

Biden yönetimi sürekli olarak İsrail'in, sivilleri kaçınılmaz kan dökülmesinden koruyacak herhangi bir plan olmaksızın Refah'ı topyekûn işgal etmesini istemediğini ifade ediyor.

Sonuç olarak, Beyaz Saray ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu hükümeti arasında Refah'la ilgili konularda bazı gerginlikler yaşanıyor.

İsrail'i tepeden tırnağa silahlandırmaya devam etmesine rağmen Biden kısa bir süre önce İsrail'e 1.800 adet 2.000 kiloluk ve 1.700 adet 500 kiloluk bomba sevkiyatını, büyük bir Refah operasyonuna girişeceği endişesiyle ertelemişti.

Washington'daki pek çok Cumhuriyetçi milletvekili ve Amerikalı yeni muhafazakar sesler bu fırsatı değerlendirerek Biden'ı İsrail'e ihanet etmekle suçladı.

Hatta Senatör Tom Cotton, Başkan'ın "bu noktada fiili olarak Hamas'ın zaferinden yana tavır aldığını" söyleyecek kadar ileri gitti.

Biden yönetiminin bu bomba sevkiyatını erteleme kararını açıklayan ABD'deki iç faktörler ve Orta Doğu'daki dinamikler var. Yurt içinde bu hamlenin ABD genelinde, özellikle de ülke çapındaki üniversite kampüslerinde yaşanan protestolarla bir bağlantısı var.

Biden İsrail yanlısı lobinin İsrail'i "terk ettiğini" düşünmesini istemese de, ABD başkanı ve yakın çevresindekiler, Gazze'de ölü sayısı artmaya devam ettikçe Demokrat Parti tabanındaki daha genç ve ilerici unsurların Filistin'e yönelik politikaları nedeniyle Biden'a daha fazla öfkelendiğinin giderek daha fazla farkında gibi görünüyor.

Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi direktörü ve doçent Dr. Joshua Landis yaptığı değerlendirmede;

"Biden bir yandan İsrail'in güvenliğini destekleme ve İsrail'in arkasında durma sözünü tutmaya çalışırken, diğer yandan Arap-Amerikalılara ve ateşkes yanlısı gençlere çoğunluğu sivil 30,000 Filistinlinin daha öldürülmesine izin vermeyeceği mesajını veriyor"

ifadelerini kullandı.

Mısır'a yayılma riski

ABD iç siyasetinin ötesinde Beyaz Saray Gazze savaşının daha fazla bölgeselleşmesini istemiyor.

Bu, geçtiğimiz yedi ay boyunca Biden yönetiminin temel kaygılarından biri oldu.

Biden yönetiminin çatışmanın Lübnan'a sıçramasını önleme çabaları, ki bu ABD'yi de içine çekebilecek topyekün bir İsrail-Hizbullah savaşı riskini doğurabilir.

Biden'ın İsrail'e bomba sevkiyatını erteleme kararı kısmen yönetimin Gazze savaşının Mısır'a sıçramasından duyduğu endişenin bir sonucuydu. Böyle bir senaryo, İsrail'in Refah'a geniş çaplı bir saldırı düzenlemesi halinde kolaylıkla gerçekleşebilir.

Uluslararası Politika Merkezi Başkan Yardımcısı Matt Duss;

"Biden ve yönetimi aylardır Refah'ta geniş çaplı bir operasyonun kırmızı çizgi olduğunu açıkça belirtiyor. Bence bunun nedeni, böyle bir operasyon karşısında ortaya çıkacak daha büyük bir felaketin çok hızlı bir şekilde Mısır'a ve başka yerlere sıçrayabileceğini ve çok daha büyük bir bölgesel sorun haline gelebileceğini anlamalarıdır."

değerlendirmesinde bulundu.

Biden'ın kırmızı çizgisini aşmanın sonuçları?

Biden yönetimi yetkilileri İsraillilerin Refah'a topyekün bir saldırı düzenlemesini gerçekten istemese de, Beyaz Saray'ın İsrail'e böyle bir operasyona girişmemesi için baskı yapmak üzere herhangi bir adım atacağına inanmak için hiçbir neden yok.

İsrail'in Gazze'deki eylemleriyle ilgili olarak 10 Mayıs'ta yayınlanan bir Dışişleri Bakanlığı raporunda, İsraillilerin kuşatma altındaki bölgede savaşırken uluslararası hukuku ihlal ettiklerinin "makul bir değerlendirme" olduğu sonucuna varılması dikkat çekici.

Ancak raporda "münferit olaylara ilişkin değerlendirme yapmanın ya da kesin bulgulara ulaşmanın zor olduğu" da belirtildi.

Nihayetinde bu, Biden yönetimi tarafından Tel Aviv'e daha fazla askeri yardım yapılmasının önündeki engelleri aşmak için kullanılacak bir uyarı olarak düşünülebilir.

Elbette Washington'un elinde İsrail'in tutumunu derhal değiştirebilecek bir koz var.

Bu kozu savaşın üzerinden yedi ay geçtikten sonra kullanmaya başlamak, hiç kullanmamaktan daha iyi olacaktır. Ancak Biden yönetiminin bunu yapmaya niyeti varmış gibi görünmüyor.

Şu ana kadar Beyaz Saray'ın bir bomba sevkiyatını geciktirmesi ve Batı Şeria'daki belirli sayıda İsrailli yerleşimciye karşı aldığı bazı önlemler çok az etki yarattı. Bu tür eylemler İsrail'i Refah'a karşı büyük bir askeri harekat başlatmaması için baskı altına almakta çok yetersiz kaldı.

Siyasi analist ve Jadaliyya'nın eş editörü Dr. Muin Rabbani yaptığı açıklamada Biden yönetiminin önceliğinin bir ateşkes anlaşmasına varmak ve daha fazla bölgesel gerilimi ve ABD'deki iç huzursuzluğu önlemek olduğunu söyledi.

Dr. Muin Rabbani;

"İsrail'in önceliği, çabalarının karşılığını gösterecek askeri] bir şey elde edene kadar savaşmaya devam etmektir. Biden, İsrail'in hareket tarzını onaylamadığına dair kamuoyuna açık bir sinyal gönderdi. Ancak bu, İsrail'i rotasını değiştirmeye zorlamak için tamamen yetersiz.”

değerlendirmesinde bulundu.

Biden yönetiminin İsrail'in Beyaz Saray'ın kırmızı çizgilerinden herhangi birini aştığını hangi noktada resmen kabul edeceği de belirsiz. Zira İsrail'in Refah'a yönelik askeri harekatı yavaş başladı ve giderek şiddetleniyor.

Tartışma