Güney Osetya Rusya'ya bağlanacak mı?
Rusya, 2008 senesinde işgal ettiği, ancak “bağımsız” bıraktığı Güney Osetya kartını yeniden sahaya sürüyor. Sözde Güney Osetya Cumhuriyeti’nin sözde Başkanı Anatoli Bibilov 13 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, 17 Temmuz’da Rusya’ya bağlanma referandumu yapacaklarını açıkladı. Bibilov, söz konusu kararla ilgili Yüksek Mahkemeden olumlu görüş aldıklarını belirtti ve ilgili kararnameyi imzaladı.
Rusya, 2008 senesinde işgal ettiği, ancak “bağımsız” bıraktığı Güney Osetya kartını yeniden sahaya sürüyor. Sözde Güney Osetya Cumhuriyeti’nin sözde Başkanı Anatoli Bibilov 13 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, 17 Temmuz’da Rusya’ya bağlanma referandumu yapacaklarını açıkladı. Bibilov, söz konusu kararla ilgili Yüksek Mahkemeden olumlu görüş aldıklarını belirtti ve ilgili kararnameyi imzaladı.
Güney Osetya’nın sözde başkanı, Mart başında yaptığı açıklamada referandum yapabileceklerini ve Güney Osetya halkının Rusya’ya birleşmeden yana oy kullanacağını söylemişti. Bibilov, daha sonra ise Kuzey Osetya ile Güney Osetya’nın Osetya-Alanya adı altında birleşebileceğini ifade etti. Bu, Bibilov’un ilk referandum isteği değildi, hatta 2014’te Kırım’ın işgalinin ardından Rusya’nın yarımadayı kendisine bağlamasını örnek göstererek “bizi birleştirmemesi çok üzücü” diye dert yanmıştı.
“Rusya’ya birleşme referandumu” Güney Osetya’da tüm seçimlerde “başkan adaylarının” en önemli kozlarından biri olarak kullanılıyor. Güney Osetya’da Rusya karşıtı aday ve politikacı olmadığı gibi, referandum karşıtı güç de mevcut değil. Bu nedenle Bibilov’un mart başında yaptığı açıklama da seçime yönelik sıradan bir beyan olarak değerlendirilmişti.
Nisan ayında “başkanlık” seçiminin birinci turunun galibi olan diğer Rusya yanlısı aday, “Nıhas” Partisi lideri Alan Gagloyev de referandum konusunda görüş ayrılığı olmadığını, ancak oylamanın Güney Osetya ve Rusya hazır olduğunda yapılacağını söylemişti. Yani, Moskova ne zaman isterse…
Bibilov 8 Mayıs'ta seçimi kaybetti, yeni “başkan” Alan Gagloyev oldu.
Ancak Bibilov, seçimden sonra da referandum fikrinden vazgeçmediğini açıkladı ve görev süresinin son günlerinde 17 Temmuz’da referandum yapma kararına imza attı. Bu karara göre, referandumda Güney Osetyalılara tek soru sorulacak: “Güney Osetya ve Rusya’nın birleşmesini destekliyor musunuz?”
Güney Osetya’daki durumdan yoka çıkarsak, cevabı kestirmek zor değil.
2008 senesindeki 5 günlük savaşın ardından 14 senedir Güney Osetya’da Rus askeri üssü bulunuyor. Bölgenin bütün sınırları Rus ordusunun kontrolü altında ve Güney Osetya dünyadan izole edilmiş bir nokta olarak varlığını sürdürüyor.
Güney Osetya ile Gürcistan arasında neredeyse hiçbir bağlantı yok. Kremlin politikaları sonucu neredeyse herkes Rusya pasaportu taşıyor. Bölge, tamamen Rusya’nın mali yardımlarına bağımlı yaşıyor. Örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz sene Güney Osetya gelirlerinin yüzde 83’ünü Rusya’dan gelen yardımlar oluşturuyordu.
Dolayısıyla, Güney Osetya zaten tamamen Rusya’nın kontrolü altında olan bir bölge. Ancak Moskova, bu kontrolü resmiyete dökmekte acele etmiyor; 14 yıldır Güney Osetya’yı “bağımsız” koz olarak tutmayı sürdürüyor. Çünkü Güney Osetya (ve Abhazya) Rusya’ya Tiflis üzerinde manipülasyon ve baskıyı sürdürmek için gerekli. Güney Osetya’yı tamamen kendisine bağlamak yerine “bağımsızlığını tanıma” seçeneğini tercih etme nedeni de bu.
Gürcistan, özellikle son yıllarda Rusya ile olabildiğince dikkatli politika izlemeyi tercih ediyor. Rusya destekli milyarder Bidzina İvanişvili ve onun kurduğu Gürcü Hayali koalisyonu, 10 yıldır Gürcistan’ın işgal altındaki toprakları ile ilgili “yokmuş gibi davranma” politikası uyguluyor. Bu politika, eski Sovyet mekanında Yuşçenko-Saakaşvili döneminde başlayan Ukrayna-Gürcistan ittifakını da sarstı; Rusya’nın Ukrayna’ya topyekün saldırısının başlamasının ardından Gürcistan Moskova’ya karşı yaptırımlara katılmama kararı aldı. Tiflis’ten yapılan açıklamalarda “ikinci cephe açmama” vurgusu sık sık yapılmaya başladı. Bütün bunların üzerine Moskova’nın Tiflis’i ödüllendirmesi beklenirken Güney Osetya’da referandum hamlesi şaşırtıcı görünebilir.
Görünüşe bakılırsa, Rusya, henüz bu konuda nihai kararını vermiş değil. Zira Rusya Devlet Duması Göç ve Vatandaşlık Özel Temsilcisi Konstantin Zatulin, referandumu Bibilov’un değil, yeni seçilen başkanın ilan etmesi gerektiğini söyledi
“Bibilov’a saygı duyuyorum, ancak bu adımı doğru değil: seçimi kaybettiysen, referandumu yeni başkanının belirlemesi lazım. Rusya bu referandumu yersiz olarak görüyor”.
Fakat Adil Rusya Partisi milletvekili Nikolay Noviçkov’un sözlerine bakılırsa, Kremlin için bu “yersizlik” sadece zaman meselesi. Noviçkov, sözde Donetsk, Luhansk Halk cumhuriyetleri ile Herson’un ve Güney Osetya’nın Rusya’ya bağlanması için 11 Eylül’de referandum yapılabileceğini söyledi:
“Bu, oldukça gerçekçi bir senaryo. Bu bölgelerin Rusya içerisinde entegrasyon sürecine geçmesi lazım. Özel operasyon bitmeden de bunu yapmak mümkün, bir engel yok”.
Duma üyeleri Viktor Vodolatskiy ve Vitaliy Milonov da Donbas ve Güney Osetya’da referandum yapılmasının önemli olduğunu bildirdiler. Tarih konusunda ise susmayı tercih ettiler…
Dolayısıyla, şimdilik referandum kararının gerçekten Güney Osetya’yı kendine bağlama hamlesi mi, yoksa blöf mü olduğunu kestirmek zor, ancak sonucundan bağımsız olarak Ukrayna’daki başarısızlıktan dikkat dağıtma ve “büyük güç yaşıyor” propagandasının devamı olarak değerlendirmek mümkün…