Al-Monitor: Trump Türkiye'nin müttefikliğini kaybetmek istemiyor!
ABD destekli gruplar Suriye'de varlığına devam ederse, Türkiye'nin hedefi haline gelebilir. Trump bölgede Türkiye'nin müttefikliğini kaybetmenin risk ve sonuçlarının farkında görünüyor.
Son Güncelleme: 23.04.2025 - 01:18

ABD merkezli önemli yayın organlarından Al-Monitor'de, Trump'ın Suriye başta olmak üzere bölge politikalarının geleceğinin ve Türkiye'nin artan etkisinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
ABD'nin Suriye'den çekilmesinin ve SDG'ye (PKK/YPG) arasındaki ittifakı sona erdirme arayışının uzun süredir Ankara'nın talebi olduğuna dikkat çekilen analizde, Trump'ın Suriye'deki asker sayısını azaltmasının bu anlamda bir geri adım olduğu tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Trump'ın Suriye'de bir Türkiye-İsrail gerilimi istemediği ve Türkiye'nin müttefikliğini kaybetmenin risk ve sonuçlarının farkında göründüğü tespiti yapıldı.
İşte Al-Monitor'de yayınlanana analiz:
Trump yönetimi Suriye'deki askeri ayak izini azaltmaya yaklaşırken Türkiye ise bölgede zorlu bir süreçle karşı karşıya.

Ankara bu gelişmeyi, düşman olarak gördüğü ABD destekli gruplara karşı bir geri adım olarak görüyor ama aynı zamanda da İsrail ile potansiyel gerilimler, Suriye'nin siyasi geleceğine dair belirsizlik ve DEAŞ'ın yeniden dirilme riskini yönetmek zorunda.
Donald Trump yönetimi geçtiğimiz günlerde Pentagon'un Suriye'deki ABD askerlerinin sayısını azaltacığını açıkladı. Ancak ABD, Suriye'de bulunan yaklaşık 2 bin Amerikan askerinin yarısına yakınını bölgedeki müttefikleri için orada tutmaya devam edecek.
ABD'nin Suriye'den çekilmesi Türkiye'nin Pentagon ile ABD destekli grupların öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (PKK/YPG) arasındaki ittifakı sona erdirme arayışının bir parçası olarak uzun süredir Ankara'nın talebiydi ve bu gerçekleşecek gibi görünüyor.

ABD destekli SDG'nin (PKK/YPG) omurgasını oluşturan gruplar ve 40 yılı aşkın bir süredir Türkiye içindeki terör örgütü olarak kabul edilen PKK'nın bir bir uzantısı.
Washington da PKK'yı bir terör örgütü olarak görürken, SDG (PKK/YPG) Suriye'de DEAŞ'e karşı mücadelede Pentagon'un ana müttefiki konumunda.
ABD kısmi mi yoksa tamamen mi çekiliyor?
Washington DC merkezli NewLines Enstitüsü'nün kıdemli direktörü Nicholas Heras'a göre ABD'nin Suriye'den kısmi çekilme kararı, Trump yönetiminin kendisini yabancı angajmanlardan kurtarma arayışıyla uyumlu.

Heras yaptığı değerlendirmede;
“Trump yönetimi genel olarak ABD'nin Orta Doğu'daki askeri varlığını ve bağlılığını azaltmaya çalışıyor”
tespitinde bulundu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın ilişkilere sahip olan Trump, ilk döneminde ABD askerlerini Suriye'den çekme kararı almış ancak Kongre'den ve DEAŞ'ın bölgenin istikrarı için hala ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Pentagon yetkililerinden gelen güçlü muhalefet karşısında bu kararından geri adım atmıştı.

Heras ayrıca Trump'ın Suriye'den çıkma konusunda istekli olmasına rağmen ekibinin hem Türk lider hem de Suriye'nin yeni lideri Şaraa konusunda şüpheci olduğu uyarısında bulunuyor.
Heras;
“Trump ekibinin üyeleri Şaraa'ya çok fazla güvenmiyor, Şaara'nın El Kaide günlerinden sonra tam anlamıyla reform yapamayacağını düşünüyor.”
ifadelerini kullanıyor.
Ancak Heras, Suriye'de Türkiye ile İsrail arasında yaşanacak olası bir gerilimin ABD için büyük bir sorun teşkil edeceği ve NATO genelinde diplomatik ve güvenlik sorunlarına yol açabileceği uyarısında da bulunuyor.
Sürecin geleceği
Trump, Amerikan halkına verdiği Afganistan'dan Irak'a uzanan ve “sonsuza dek sürecek savaşlar” olarak gördüğü savaşlardan ABD askerlerini çekeceği sözünü tutmak istiyor.

Dolayısıyla da bölgesel müttefiki olan Türkiye ve İsrail arasında bir gerilim Trump için kabul edilemez.
Nitekim Türkiye'nin Suriye'deki öncelikli odağı da İsrail ile bir gerilim değil, kendi güvenliği ve iç kaygılarını gidermek.
Diğer yandan SDG'ye (PKK/YPG) ilişkin güvenlik kaygılarının yanı sıra Ankara, güney komşusunda istikrar ve Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin geri dönmesini istiyor.
Ayrıca, Gazze savaşındaki karşıt tutumlar nedeniyle İsrail-Türkiye ilişkilerinin bozulmasının ardından İsrail, Ankara ile Şara hükümeti arasındaki her türlü yakın askeri ortaklığı ulusal güvenliğine doğrudan bir risk olarak görüyor.

Geçtiğimiz aylar boyunca İsrail, savaştan zarar gören ülkede yaklaşık bir düzine askeri bölgeye hava saldırısı düzenledi.
Hedefler arasında Humus'ta T4 üssü olarak bilinen stratejik bir askeri üs ve Ankara'nın Türk insansız hava araçları ve askerlerini konuşlandırmayı planladığı bildirilen Palmira havaalanı da vardı.
Türkiye açısından ise ABD destekli SDG (PKK/YPG) Suriye'nin kuzeydoğusunu kontrol etmeye devam ederse, burası Türkiye açısından yeni bir hedef haline gelebilir.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
UnHerd: Türkiye'nin yeniden dirilişi Batı'yı zor durumda bırakıyor!

The Conversation: Türkiye küresel krizleri nasıl kendi lehine çeviriyor?

The National Interest: Türkiye Avrupa'nın savunmasında kritik müttefik oldu!
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


