Amazon’un kalbinden dünyaya uzanan sanat
Perulu sanatçı Sara Flores, 75 yaşında Amazon ormanlarının kalbinden çıkıp uluslararası sanat sahnesine adını yazdırdı.
Son Güncelleme: 23.10.2025 - 15:49
- 75 yaşındaki Sara Flores, Peru’nun Amazon bölgesinde doğdu ve Shipibo-Conibo topluluğuna mensup.
- Çalışmalarında, “kené” adı verilen geleneksel desenleri doğal pigmentlerle kumaşa aktarıyor.
- 2011’de keşfedilen sanatçı, bugün Guggenheim Müzesi ve Dior işbirliğiyle dünya çapında tanınıyor.
- Lima Sanat Müzesi, tarihinde ilk kez çağdaş bir yerli sanatçıya sergi açarak Flores’e onur verdi.
Amazon ormanlarından çıkan sanat: Sara Flores’in kökleri
Sara Flores, Fittonia albivenis adlı bir bitkinin damarlarında yer alan desenlerden ilham alıyor. Shipibo-Conibo halkı bu bitkiye “ipo kené” adını veriyor ve kalıpları doğa ile ruhsal dünyanın bağı olarak görüyor.
Yıllarca anonim kalan kené sanatını, Flores yeniden tanımladı. Yüzyıllar boyunca kadınlar arasında aktarılan bu desenler, Amazon’un mistik enerjisini yansıtıyor. Flores’in kullandığı pigmentler doğrudan yağmur ormanından toplanan bitkilerden elde ediliyor.
Lima Sanat Müzesi’nde bir ilk: Yerli bir sanatçı başrolde
Lima Sanat Müzesi, 64 yıllık tarihinde ilk kez çağdaş bir yerli sanatçıya solo sergi açarak bir dönüm noktası yaşadı. “Sara Flores: Nete değil. Yerli Bir Ulus İçin Bir Rüya” adlı sergi, sanatçının hipnotik soyutlamalarını sanatseverlerle buluşturdu.
Müzenin kalıcı koleksiyonunda İnka hazineleri ve sömürge dönemi eserleri bulunmasına rağmen, Amazon bölgesine ait sanat neredeyse hiç yer almıyordu. Artık Flores’in desenleri bu boşluğu dolduruyor. Müze direktörü Sharon Lerner, “Sara’nın çalışmaları etrafında çok fazla ilgi var ama Peru’da hiçbir müzede sergilenmemişti,” diyerek serginin önemini vurguladı.
Bir tesadüfün sanatı: Matteo Norzi’nin keşfi
2011 yılında İtalyan sanatçı Matteo Norzi, Peru’daki bir el sanatları dükkânında rastladığı eserlerin izini sürerek Flores’i buldu. Yıllar sonra onunla ormanda tanıştı ve 2018’de New York’ta düzenlenen uluslararası bir sergide yer almasını sağladı.
Serginin küratörü Brett Littman, “Bu gerçekten önemli bir andı, çünkü Sara’nın çalışmaları daha önce kimse tarafından gösterilmemişti,” diyerek o dönüm noktasını hatırlıyor. Bu sayede Flores’in adı kısa sürede Paris’ten Hong Kong’a kadar uzandı.
Kené sanatı: Amazon’un ruhundan doğan geometrik dil
Kené, Shipibo-Conibo halkının manevi vizyonlarından beslenen bir desen geleneği. Geometrik hatlar, doğa ve ruhlar arasındaki bağlantıyı temsil ediyor. Bu sanat biçimi, yılan derileri, bitkiler ve nehir akışlarından esinlenen karmaşık bir estetiğe sahip.
Antropolog Peter Roe, kené sanatını “yerli Yeni Dünya’daki en karmaşık görsel sistemlerden biri” olarak tanımlıyor. Her desen, bir sanatçının “shinan” adı verilen içsel sezgisinden doğuyor. Flores de eserlerini ön çizim olmadan, içgüdüsel bir yaratım süreciyle üretiyor.
Aileden gelen bir miras: Anneden kıza aktarılan sanat
Sara Flores, annesi Virginia Valera Sanansino’dan geleneksel kené resmini öğrendi. Çocukken “Soi Biri” yani “iyi çizilmiş” anlamına gelen adıyla sanata adanmış gibiydi. Büyükannesi, ipo kené bitkisinin yapraklarını göz kapaklarına sürerek desenleri “görmeyi” öğretmişti.
Flores, “O andan itibaren cibinliklere bakıp desenleri görürdüm. Aklımda ‘Bu kené’ derdim,” diyerek ilk sanatsal deneyimini anlatıyor. Bugün kızları Deysi ve Pilar Ramírez de anneleriyle birlikte çalışarak bu geleneği sürdürüyor.
Uluslararası tanınırlık: Guggenheim ve Dior işbirliği
Flores’in kariyeri, White Cube galerisiyle yaptığı anlaşma ve New York Guggenheim Müzesi’nin eserlerini satın almasıyla hızla yükseldi. Dior’un ikonik Lady Dior çantasını yeniden tasarlayan 11 sanatçıdan biri olarak seçilmesi ise dünya çapında yankı uyandırdı.
Sanatçının siyah-beyaz kené desenli tasarımları, 19.000 ile 22.000 dolar arasında satıldı ve kısa sürede tükendi. Flores’in tekstil çalışmaları bugün 100.000 doların üzerinde alıcı buluyor.
“İşim beni çok uzağa götürdü”
Flores, belgesel ekibinin çekimleri sırasında Avrupa’ya yaptığı ilk seyahatte, “İşim beni çok uzağa götürdü. Ulaşacağımı hiç düşünmediğim yerlere geldim,” sözleriyle duygularını paylaştı.
2026’da yayınlanması planlanan “The Hummingbird Paints Fragrant Songs” adlı belgesel, sanatçının geç dönem başarısını ve Amazon’un yok oluşuna karşı sanat yoluyla verdiği mücadeleyi anlatıyor.
Bir rehber gibi: Mama Sara’nın izinde yeni nesil
Sara Flores, bugün hâlâ Amazon’daki mütevazı evinde yaşıyor ve kızlarıyla birlikte üretmeye devam ediyor. “Sanat yapacağımızı bilerek doğduk,” diyor kızı Deysi. “Kanımızda var; ellerimizde. Mama Sara bir rehber gibi.”
Onun hikayesi, sadece bir sanatçının yükselişi değil, aynı zamanda bir halkın kimliğini yeniden kazanmasının da öyküsü. Sara Flores, Amazon’un sesiyle dünya sanat tarihine kendi desenini işledi.
Kaynak:
SmithsonianGDH Digital Telegram kanalına abone olabilirsiniz.
etiketler
İLGİLİ HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
DİĞER HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
İnsan emeğiyle yazılan kitaplar lüks bir tüketim mi olacak?
James Cameron: Avatar’ın geleceği filmin başarısına bağlı
Louvre Müzesi'nden Avrupa dışı ziyaretçilere zam kararı
Hatay'ın tarihi mozaikleri yakma yöntemiyle ahşaba işleniyor



