Devlet Bahçeli'den Terörsüz Türkiye vurgusu: Altın fırsat heba edilmemeli
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı son yazılı açıklamada, tarihi zaferlerin yıl dönümüne dikkat çekerek Türkiye'nin terörle mücadelesi konusunda önemli mesajlar verdi.
Son Güncelleme: 26.08.2025 - 16:49
- MHP Lideri Bahçeli, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz'un yıl dönümlerinin, Türk milletinin övünç kaynağı ve Anadolu'nun esaretten kurtuluşunun simgesi olduğunu ifade etti.
- Bahçeli, Malazgirt Zaferi'nin sadece bir meydan savaşı olmadığını, küresel güç dengelerini değiştiren, Anadolu'nun yeniden doğuşunu müjdeleyen ve mazlumlar için bir diriliş meşalesi yakan tarihi bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
- Bahçeli'ye göre, bu zaferlerin manevi mirası sayesinde Türk milletinin birliğine ve kardeşliğine yönelik 9,5 asırdır süren "menfur oyunlar" ve "tertip ve tuzaklar" boşa çıkarılmıştır.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 26 Ağustos tarihinin Türk milleti için taşıdığı çift anlamlı zafere dikkat çekti.
Bahçeli, "26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’un içyüzünü görebilen, okuyabilen ve özümseyenler için bu aydınlık Allah’ın bir lütfu, milletimizin de övünç kaynağıdır" ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, hem 954 yıl önce hem de 103 yıl önce kazanılan bu zaferlerle Anadolu'nun esaret zincirlerinden kırılarak Türk milletinin "şeref ve namusu olarak perçinlendiğini" belirtti.
Malazgirt zaferi küresel dengeleri yeniden kurdu
Bahçeli, Malazgirt Zaferi'nin etkilerinin küresel ölçekte olduğunu vurgulayarak, bu zaferle birlikte küresel ve bölgesel kuvvet dengesinin yeniden kurulduğunu, jeopolitik ve jeostratejik denklemlerin değiştiğini ifade etti.
Bu zaferin sadece kazanılmış bir meydan savaşı olarak görülmemesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Malazgirt Zaferi, tefrika ve tezvirata mahkûm düşen Anadolu’nun yeniden doğuşunu müjdelemiş, haksızlığa ve zulme maruz kalan mazlumların dirilişini tetiklemiş ve teşvik etmiştir. 954 yıl önce ayrımcılık can evinden vurulmuş, ayrışmayı kamçılayan karanlık amaç ve arayışlar can pahasına darbelenmiştir" dedi.
Bahçeli’nin açıklamasının tamamı şöyle:
Türk milleti tarih boyunca medeniyet ışığının taşıyıcı ruhu, merhamet ve mehabet ikliminin muhabbetle taçlanan burcu olmuştur.
Bu yüksek haslet ve haysiyet zamanın dar kovuklarından dalga dalga sızarak yayılmış, sönük ve solgun, aynı zamanda durgun ve yorgun coğrafyaların sisli ufkunu fetih ve taarruz parlaklığıyla aydınlatmıştır.
26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’un içyüzünü görebilen, okuyabilen ve özümseyenler için bu aydınlık Allah’ın bir lütfu, milletimizin de övünç kaynağıdır.
Hem 954 yıl evvel, hem de 103 yıl evvel olmak suretiyle iki ayrı tarih diliminde Anadolu esaret zincirlerinden kurtularak asil ve aziz milletimizin şeref ve namusu olarak perçinlenmiştir.
Özellikle Malazgirt Ovası’nda küresel ve bölgesel kuvvet dengesi yeni baştan kurulurken, jeopolitik ve jeostratejik denklemlerin parametreleriyle birlikte dünyanın istikameti ve çağların şifreleri muhtevalı değişime uğramıştır.
Mesele sadece hak ederek kazanılmış bir meydan savaşı veya ulaşılmış muvaffak ve muzaffer bir dönemin inşasıyla sınırlı görülmemelidir.
Malazgirt Zaferi, tefrika ve tezvirata mahkûm düşen Anadolu’nun yeniden doğuşunu müjdelemiş, haksızlığa ve zulme maruz kalan mazlumların dirilişini tetiklemiş ve teşvik etmiştir.
954 yıl önce ayrımcılık can evinden vurulmuş, ayrışmayı kamçılayan karanlık amaç ve arayışlar can pahasına darbelenmiştir.
Malazgirt Zaferi, Türk milletinin varoluşsal onurunun eşanlı olarak yurt tutma hedefiyle eklemlenmesi, mukadderatının özünü teşkil eden sarsılmaz birlik ve dayanışma duygusunun iman ve kahramanlıkla yoğrulmasıdır.
Bu zafer Bizans’ın kilitlediği bereket vadeden kapıları açmakla kalmayıp kırgın ve kırık gönüllerin de umut ve heyecan mayası olmuştur.
Ötüken sancağı Malazgirt’te çok daha kudretli şekilde cihanşümul gayelere kilitlenmiş, maşeri vicdanda tıpkı bir cevher gibi saklı duran kutlu ülküler Kızılelma sevdasıyla coğrafyaları sarmıştır.
Müslüman Türk milleti Anadolu’yu ağırlık ve harekât merkezi yaparak İ’la-yi Kelimetullah aşkının peşine düşmüş, yerküreyi 360 derecelik açıyla aklen, kalben ve fikren kuşatmıştır.
Elbette Malazgirt Zaferi’nin sonuçları hala müessir ve müsellemdir.
Müstevli ve muhasım çevreler bu zaferden dolayı 9,5 asırdır huzursuz, sancılı ve rahatsızdır.
Türk milletinin varlığından, bir ve kardeşçe yaşamasından, acıda ve anıda, sevinçte ve hüzünde tek nefes olmasından korkuya kapılanların menhus ve menfur oyunları devamlı güncellenmiş, zaman zaman da genişlemiş ve genelleşmiştir.
Hiç bitmeyen, hiç kesilmeyen, hiç eksilmeyen nice tertip ve tuzaklara rağmen Malazgirt’in manevi mirası, Büyük Taarruz’un kristalize olmuş soylu duruşu tahrip edilememiştir.
Malazgirt’in emanet olarak nesilden nesile intikal eden tarihsel dokusu, makus talihi değiştiren doğası ve kuşkusuz milli yüreklerde kor gibi yanan zafer ateşiyle “Terörsüz Türkiye”nin kararlı adımları ve kaderimize yön verecek sağlam atılımları el ele, güç birliği halinde yapılmaktadır.
Terörsüz Türkiye, fetihler sürecinin, taarruz bilincinin, hasılı ve son tahlilde Malazgirt Zaferi’nin istikbalin tertemiz yüzüyle birleşmesi, yeni yüzyılın barış, huzur ve kardeşlikle çelikleşmesidir.
Önümüzdeki altın fırsat heba edilmemeli, coğrafyayı vatan yapan millet çatısı altındaki kardeşlik hissiyat ve hususiyeti zedelenmemelidir.
Malazgirt’te temerküz eden fetih aklının, insanlarımızın diliyle kökeniyle ilgilenmeyen, bunu dert etmeyen ve ortak değerlerde buluşmayı temel alan selim ve selis iradenin, elleri öpülesi ecdadımızın çığlık kadar hür muhteşem çağrısını ve muzaffer çehresini yere düşürmeyeceğine gönülden inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle Türk tarihinin her bir döneminde, milli bekanın muhafazası için emsalsiz sorumluluklar üstlenmiş, en çetin imtihanları sabır ve vatanperverlikle geçmiş, milli birlik ve kardeşliğin nişanesi olmuş aziz ecdadımızı hürmet ve rahmetle anıyorum.
Malazgirt Zaferi’nin 954’üncü yıl dönümünde Büyük Hakanımız Sultan Alparslan’a, kahraman neferlerimize, Büyük Taarruz’un 103’üncü yıl dönümünde ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, ülkü arkadaşlarına ve muhterem şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.
Taarruz ve zafer günümüz mübarek olsun.
Vatanımız sonsuza kadar var olsun.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital Telegram kanalına abone olabilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Devlet Bahçeli'den şehit ailelerine mesaj: Al-ver sürecine tamamen kapalıyız
Ak Parti'den eve dönüş düzenlemesi şartı: Örgüt feshi ve 5 yıllık adli takip
MHP'den Papa'nın Türkiye ziyaretine tepki: Bir tür şova dönüştürüldü
Devlet Bahçeli'den 'Terörsüz Türkiye' vurgusu: Ok yaydan çıktı
Numan Kurtulmuş: Artık raporlama faslına geçiyoruz
Barzani'nin ofisinden Bahçeli'ye yanıt: "Koyun postuna bürünmüş bozkurt"
DİĞER HABERLER
Bakanlık gençleri uyardı! 'Siber dünyanın karanlık dehlizlerinde kaybolmayın'
Süper Lig puan durumu tablosu | TFF ile 4 Aralık Süper Lig puan durumu sıralaması nasıl?
Ak Parti'den eve dönüş düzenlemesi şartı: Örgüt feshi ve 5 yıllık adli takip
Numan Kurtulmuş: Artık raporlama faslına geçiyoruz
Gökyüzü şöleni başlıyor: Yılın son Süper Ay'ı bu gece görünecek
Büyükçekmece’nin ardından Adalar Adliyesi’nde de soygun! 12 silah kayboldu
MSB: Yunan Bakan'ın açıklamaları olumlu atmosfere zarar veriyor
Devlet Bahçeli: Gizli propagandaya ve kapalı mesajlara itirazımız var
Yerli malı haftası ne zaman? Yerli malı haftasında neler yapılır, tarihçesi nedir?
Bakanlık açıkladı: Gıdada 122 bin denetim, 17 işletmeye suç duyurusu


