Dünyanın en gizemli bölgesi: Bermuda Şeytan Üçgeni

Bermuda şeytan üçgeni bölgesindeki tuhaf faaliyetlere ilişkin raporlar, Kristof Kolomb'un Yeni Dünya'ya olan yolculuğunda bölgenin içinden geçerken yaşadığı olağandışı pusula etkinliğini kayda  geçirdiği günlerine kadar uzanıyor. Bölge, 20. yüzyılda burada yaşanan ve açıklanamayan kayıplar yüzünden uçak ve  gemiler için ölü bölge olarak ün kazanacaktı. 

1945'te, "Flight 19" olarak bilinen beş ABD Donanması uçağı , bir eğitim görevi sırasında üçgen içinde kayboldu, Pilotların büyük olasılıkla yakıtı bitip denize düşerken, uçaklardan veya 14 mürettebatından hiçbir iz bulunamadı.

Bir başka ünlü gizem, tanker gemisi SS Marine Sulphur Queen'in Key West, Florida yakınlarında battığı 1963 yılına dayanıyor. Can simitleri ve diğer eşyalar daha sonra suda sürüklenirken keşfedildi, ancak felaketin kesin nedeni hala bilinmiyor ve enkaza hiçbir zaman ulaşılamadı.

1960'larda ve 1970'lerde Charles Berlitz gibi yazarlar,  Bermuda Şeytan Üçgeni'ni galaksiler arası portallardan ve zaman girdaplarından paranormal fenomenlere ve hatta kayıp şehir Atlantis'e kadar pek çok şeyle ilişkilendirerek gizeminin popülerleşmesine yardımcı oldular.  Ancak histeriye rağmen, hükümet kuruluşları ve nakliye şirketleri üçgeni hiçbir resmi haritada göstermiyor ve ABD Sahil Güvenlik'ten küresel sigorta şirketi Lloyd's of London'a kadar uzanan gruplar, bölgenin alışılmadık derecede yüksek bir sigorta oranına sahip olmadığını savunuyor.

Diğer şüpheciler, üçgenin başıboş dalgalar ve fırtınalarla ünlü bir bölgede bulunduğuna dikkat çekiyorlar ve herhangi bir kaybolma olayını aşırı okyanus derinliklerine ve Körfez Akıntısının etkilerine bağlıyorlar. Aslında bu durumun etkisiyle  uçak kazaları ve gemi enkazlarının tüm kanıtlarının hızla silinebilme olasılığı yüksektir.

Bermuda Şeytan Üçgeni'nde yaşanan en büyük gizem: USS Cyclops olayı

USS Cyclops, 306 kişilik bir mürettebata sahip bir gemiydi. Gemide yaklaşık 11.000 ton manganez vardı. 1910'dan beri başarılı bir şekilde yelken açmış, Baltık Denizi, Karayipler ve Meksika arasında seyahat etmiş ve kömürün dünya çapında taşınmasına ve mültecilere yardım edilmesine yardımcı olmuştur. Ancak 1917'de Amerika Birinci Dünya Savaşı'na girdiğinde Cyclops, dünyanın her yerindeki diğer gemilere yakıt sağlamak için asker ve kömür taşıyan önemli bir deniz taşıtına dönüştürüldü. 

Mart 1918'de gemiye yeni bir kargo verildi: çelik yapımında kullanılan tonlarca yoğun manganez cevheri. Brezilya'yı kırılgan metalle yüklü olarak terk etti, ardından Baltimore'a yaptığı uzun yolculuk için ikmal yapmak üzere Barbados'a gitti. Gemiden gelen bilinen son mesaj basitçe şöyle diyordu: "Hava Güzel, Her Şey İyi." Ancak dokuz günlük yolculukta bir şeyler ters gitti ve gemiden hiç kimse bir daha görülmedi veya duyulmadı - SOS bile olmadan ortadan kayboldu.

Santa Fe dergisi , geminin kaybolmasından birkaç yıl sonra yayınlanan bir yazısında, geminin kaybolmasının tuhaflığını şöyle anlatıyor: "Kayıp bir gemiye ait olduğu belirlenen tahta bir kova veya mantardan yapılmış bir can simidi genellikle bir enkazdan sonra çıkarılır, ancak Cyclops'ta öyle bir şey yaşanmadı. "Sanki denizin dev bir canavarı onu, adamlarını ve her şeyini yakalamış ve onu okyanusun derinliklerine göndermiş gibi bir anda ortadan kayboldu, Rota üzerindeki herhangi bir gemi tarafından herhangi bir telsiz yardım çağrısının olmamasıyla daha da garip bir hal alıyor."

On yıllar boyunca,  Bermuda, Miami ve Porto Riko tarafından kabaca sınırlanan bölge olan  Bermuda Şeytan Üçgeni'nde 100'den fazla gemi ve uçak gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğu için, geminin kaybıyla ilgili bazen sansasyonel teoriler ortaya çıktı. . Gemi bir derin canavar tarafından mı yenildi, UFO'lar tarafından kanıt olarak mı götürüldü, yoksa sadece bir fırtına tarafından parçalandı mı?

O sırada insanlar, geminin ve mürettebatın bir Alman denizaltısının  kurbanı olup olmadığını merak ediyordu. Savaşın üzerinden ancak bir yıl geçmişti ve Cyclops stratejik bir hedef olabilirdi. Yine de hiçbir şey gerçekleşmedi ve zaman geçtikçe Alman gemilerinin bölgede bulunma olasılığı giderek azaldı.

Başka iddia sahipleri ise kaptan George W. Worley'i işaret etti. Aylar önce, mürettebatın bazı üyeleri Worley'nin sarhoş olduğunu ve bir gemiyi yönlendirmeye uygun olmadığını iddia etti. Hatta gemide küçük bir isyan çıktığına dair haberler bile vardı. Donanma, Worley'i bu suçlamalara karşı savundu ve görünüşe göre çok az tantanayla komutasına geri döndü.

ABD Donanması, Cyclops ile ilgili resmi açıklamasında şöyle dedi. "Bu geminin ortadan kaybolması, Donanma tarihindeki en şaşırtıcı gizemlerden biri olmuştur, onu bulmaya yönelik tüm girişimler başarısız olmuştur."