Etiyopya'da tarihi gün: Afrika'nın en büyük su barajı açıldı
Etiyopya, 10 yıllık bir inşa sürecinin ardından ülkenin en büyük hidroelektrik projesi olan Hedasi Barajı'nın açılışını gerçekleştirdi. Proje, Mısır ve Sudan ile barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Son Güncelleme: 09.09.2025 - 12:46
Etiyopya, Hedasi Barajı'nın açılışını yaptı. (AA)
- Etiyopya, 6.000 megavat elektrik üretmeyi hedefleyen Hedasi Barajı'nı açtı.
- Baraj, aşağı havza ülkeleri olan Mısır ve Sudan ile su güvenliği konusunda yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle tartışmaların odağında.
- Etiyopya Su ve Enerji Bakanı Danışmanı, müzakerelerle komşu ülkelerin endişelerini gidermeye çalıştıklarını belirtti.
- Mısır, barajı "varoluşsal bir tehdit" olarak nitelendirirken, Etiyopya ise "bölgesel bir fırsat" olarak görüyor.
Etiyopya, ülkenin en büyük hidroelektrik santrali projesi olan Hedasi Barajı'nı açmaya hazırlanıyor. 10 yıl süren inşaatın ardından, barajın 6.000 megavat elektrik enerjisi üretmesi hedefleniyor.
Ancak barajın inşası, aşağı havza ülkeleri olan Mısır ve Sudan ile barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda bir anlaşmaya varılamadığı için tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Bölgede gerilim
AFP'nin haberine göre, Addis Ababa'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği dev baraj, "varoluşsal bir tehdit" olarak gören Mısır ile "bölgesel bir fırsat" olarak gören Etiyopya arasında on yılı aşkın bir süredir büyük bir anlaşmazlık konusu.
Baraj projesi ve Su güvenliği
AFP'nin raporuna göre, Etiyopya için bir gurur kaynağı olan "Büyük Hedasi Barajı", ülkenin Oromia ve Amhara gibi isyancı grupların aktif olduğu bölgelerde yaşanan iç çatışmaların aksine nadir bir uzlaşma konusu.
Addis Ababa'da görev yapan ismini vermek istemeyen Batılı bir diplomat, AFP'ye yaptığı açıklamada, 1993'te Eritre'nin bağımsızlığını kazanmasıyla denize erişimini kaybeden Etiyopya'da "sadece iki konuda fikir birliği olduğunu söyledi: denize erişim ve baraj."
Proje, 4 milyar dolarlık bir bütçeyle Nisan 2011'de başlatıldı. Afrika'nın en büyük hidroelektrik projesi olan baraj, 1.8 kilometre genişliğinde ve 145 metre yüksekliğinde olup, 74 milyar metreküp su depolama kapasitesine sahip.
Projenin başlangıcından bu yana, baraj bölgesel bir jeopolitik oyunun merkezinde yer alıyor. Baraj, su kaynaklarının azalmasıyla varoluşsal bir tehdit olarak gören Mısır'ın sert eleştirileriyle karşı karşıya.
110 milyona yakın nüfusu olan Mısır, su ihtiyacının %97'sini Nil Nehri'nden karşılıyor ve bu su, özellikle tarım için hayati öneme sahip. Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı'na göre, Mısır'ın yıllık su kaynakları yaklaşık 56.6 milyar metreküp iken, yıllık su ihtiyacı yaklaşık 114 milyar metreküp.
Müzakereler ve diplomatik çabalar
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi, Ağustos ayında yaptığı açıklamada, "Mısır'ın su güvenliğinin tehdit edilmesi karşısında göz yumacağını düşünenler yanılıyor" diyerek, "halkımızın varoluşsal kaynaklarını korumak için uluslararası hukukun sağladığı tüm önlemleri alacaklarını" vurguladı.
Mısır yetkilileri, Etiyopya'nın komşu ülkeleri olan ve son zamanlarda Addis Ababa ile ilişkileri gerginleşen Eritre ve Somali ile yakınlaşmaya başladı.
Sudan da Hedasi Barajı'nın işletilmesi konusundaki endişelerini dile getirerek, Haziran ayında Mısır ile ortak bir tutum sergileyerek "Mavi Nil havzasında tek taraflı adımları reddettiklerini" belirtmişti.
Üç ülke arasında ABD, Dünya Bankası, Rusya, BAE ve Afrika Birliği'nin de aralarında bulunduğu birçok arabuluculuk girişimi yapılmış ancak hepsi başarısız olmuştu.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, geçtiğimiz Temmuz ayında barajın olduğu yerden yaptığı televizyon konuşmasında, "aşağı havzadaki komşularımız Mısır ve Sudan'a" seslenerek, "Hedasi Barajı bir tehdit değil, ortak bir fırsattır" demiş ve "üreteceği enerji ve kalkınmanın sadece Etiyopya'yı yükseltmeyeceğini" belirtmişti.
Ahmed, yaptığı bir televizyon röportajında da benzer ifadeler kullandı ve "Mısır ve Sudan barajlarının dolu olması gerekiyor. Hedasi Barajı'nın onlar için herhangi bir endişe yaratmasını istemiyoruz" dedi.
Fransız haber ajansı AFP'nin aktardığına göre, uzmanlar Nil kıyısındaki ülkeler arasında barışçıl bir bir arada yaşamanın mümkün olduğunu söylüyor.
Chatham House araştırma grubundan araştırmacı Abel Abate Demissie, "Eğer Nil doğru bir şekilde yönetilirse, yukarı havza veya aşağı havzadaki tüm ülkeler için yeterli olur" dedi.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital Telegram kanalına abone olabilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
Teksas'ta İslam düşmanı provokasyon
Avustralya'da silahlı saldırı: En az 10 ölü
Binlerce Venezuelalı ABD'yi protesto etti
Yaptırımların kaldırılması karşılığında siyasi mahkumlara özgürlük
Merz'den Pax-Americana uyarısı: "Avrupa başının çaresine bakmalı"
DİĞER HABERLER
Teksas'ta İslam düşmanı provokasyon
Avustralya'da silahlı saldırı: En az 10 ölü
Binlerce Venezuelalı ABD'yi protesto etti
Yaptırımların kaldırılması karşılığında siyasi mahkumlara özgürlük
Merz'den Pax-Americana uyarısı: "Avrupa başının çaresine bakmalı"
İsrail ateşkesi ihlal ederek Kassam Tugayları komutanına suikast düzenledi
Brown Üniversitesi'ne silahlı saldırı: 8 ölü
Kamboçya - Tayland sınırında tüm giriş çıkışlar askıya alındı
ABD’li düşünce kuruluşu bahis manipülasyonu için harita değiştirdi
Ukrayna'da seçim yapılacak mı?



