Eurasia Review: Türkiye yeni bir jeopolitik kimlik yaratıyor
Pakistan ile ilişkileri, Türkiye'ni kendisini stratejik bir güç olarak konumlandırdığını gösterdi. Türkiye, neo-Osmanlı ile modern realpolitiki harmanlayan yeni bir jeopolitik kimlik yaratıyor.
Son Güncelleme: 06.06.2025 - 01:31
ABD'nin önde gelen yayın organlarından Eurasia Review'de Türkiye'nin Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan gerilimde izlediği stratejinin ve bu gelişme ışığında Türkiye'nin dış politika yaklaşımının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Türkiye'nin son Hindistan-Pakistan gerginliği sırasında sergilediği tutumun, Güney Asya jeopolitiğinde dönüştürücü bir etki yarattığı tespiti yapılan analizde Ankara'nın Pakistan'ı destekleyen yaklaşımının yeni bir bölgesel eksenin ortaya çıkışını işaret ettiği belirtildi.
Analizde ayrıca; Türkiye'nin attığı adımlarla, neo-Osmanlı ile modern realpolitiki harmanlayan yeni bir jeopolitik kimlik yarattığı tespiti yapıldı.
İşte Eurasia Review'de yayınlanan analiz:
Türkiye'nin son Hindistan-Pakistan gerginliği sırasında sergilediği tutum, Güney Asya jeopolitiğinde dönüştürücü bir etki yarattı.
Ankara'nın Pakistan'ı diplomatik, siyasi ve bazı iddialara göre askeri olarak destekleme kararı, yeni bir bölgesel eksenin ortaya çıkışını işaret ediyor.
Hindistan için bu gelişme, taktiksel bir rahatsızlıktan öte, Hindistan'ın bölgesel düzene yönelik tek taraflı yaklaşımına karşı uluslararası alanda artan bir yorgunluğun ve Hindistan'ın etkisinin daha geniş çapta azalmasının bir yansımasıdır.
En dikkat çekici olan ise, sadece Türkiye'nin Pakistan'a verdiği retorik destek değil, son birkaç yıldır sergilediği stratejik yaklaşımlar. 2019'da Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasının ardından yapılan güçlü açıklamalardan, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nda Keşmir için sürdürülen ısrarlı uluslararası lobi faaliyetlerine kadar, Ankara Güney Asya'da uzun vadeli bir yaklaşım sergiledi.
Bu yaklaşım, Türkiye'nin işlemsel tarafsızlıkla birlikte ideolojik yakınlığını da gizlemediği bir savunma diplomasisine öncelik verdiği bir tarzı ortaya çıkardı.
Türkiye'nin Pakistan ile savunma ilişkileri reaksiyoner bir önlem değil, yıllarca sabırla geliştirilen bir sürecin sonucudur. Ortak askeri tatbikatlar, savunma alanında ortak üretim anlaşmaları ve artan istihbarat işbirliği, olgunlaşan bir ortaklığı vurgulamaktadır.
Bu, Ankara'nın son gerginlik sırasında Pakistan'a askeri destek sağladığına dair haberlerle doruğa ulaştı.
Bu gelişme, Türkiye'nin kendisini Orta Doğu'nun ötesinde stratejik bir etkiye sahip bir güç olarak konumlandırdığını da gösterdi.
Libya, Suriye, Azerbaycan ve şimdi de Pakistan'da görüldüğü gibi, Türkiye'nin iddialı savunma diplomasisi etkisini gün geçtikçe artırıyor. Bu diplomasi, neo-Osmanlı ile modern realpolitiki harmanlayan yeniden tasarlanmış bir jeopolitik kimlik yaratıyor.
Buna karşılık Hindistan, kendi diplomatik katılığının bedelini ödüyor. Dahası, Hindistan komşularıyla uyumlu tutarlı bir bölgesel vizyon ortaya koyamıyor ve Türkiye ile Çin gibi güçlerin bölgesel etkilerini genişletmeleri için verimli bir zemin oluşturuyor.
Bu boşluğı fırsata çeviren ülke ise görünen o ki Türkiye oluyor.
Türkiye, Hindistan ve Pakistan arasındaki ilişkilerini sürekli olarak dengelemeye devam eden Körfez ülkelerinin aksine gerektiğinde taraf seçebileceğini de ortaya koyuyor.
Türkiye ve Çin'in artık Güney Asya'nın güvenlik mimarisine sıkı sıkıya yerleşmiş olması da Hindistan'ın merkezi konumunun artık garanti altında olmadığını gösteriyor.
Sonuç
Gelişen Pakistan-Türkiye ittifakı, sadece ikili bir ittifaktan daha fazlasını temsil ediyor. Bu gelişme yeni bir bölgesel dengeleme ve güç dengesinin yeniden şekillenmesi anlamına geliyor.
Güney Asya satranç tahtası sessiz ama önemli bir dönüşüm geçiriyor. Türkiye ve Pakistan, Hindistan'ın uzun süredir devam eden merkezi konumuna meydan okuyan stratejik bir yakınlaşmaya öncülük ediyor.
Çin'in ekonomik hegemonyası ve Amerika'nın kararsızlığı belirsizliği daha da derinleştiriyor ve yeni aktörler sahneye çıkıyor.
Kaynak:
Eurasia ReviewİLGİLİ HABERLER
The New Arab: İsrail, Gazze'den sonra Batı Şeria planını devreye soktu
The Jerusalem Post: Türkiye'nin artan etkisi ve bölgesel dinamikler
The New Arab: İsrail iç savaşa sürükleniyor
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


