ABD'nin önemli yayın organlarından Fox News'de, İsrail'in ihlalleri nedeniyle ciddi bir yıkılma tehdidi altında olan Gazze anlaşmasının geleeğinin ve ABD'nin sürecin hayatta kalmasına dair atabileceği olası adımların değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyen Başkan Donald Trump'ın, Gazze'deki tüm olumsuzluklara rağmen planın yürütülmesi noktasında riskler alabileceği belirtilen analizde, özellikle Türkiye ve Katar gibi ülkeleri sorumluluk almaya teşvik etmesi gerektiği belirtildi.

Analizde ayrıca; Trump'ın ilk döneminde imzaladığı Abraham anlaşmalarının devamına dair de değerlendirmeler yer verildi.

İşte Fox News'de yayınlanan analiz:

Orta Doğu'nun geçen yılın bu zamanına göre tamamen farklı bir durumda olduğunu söylemek abartı olmaz ve bu tamamen İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyen Başkan Donald Trump'ın gücünü kullanması sayesinde oldu.

Diken üzerinde de olsa bir ateşkes sağlandı ve bu da, Trump'ın 20 maddelik barış planının geri kalanını uygulamak için bir fırsat penceresi açtı.

Ancak görünen o ki; bu zor olacak ve planın başarıya ulaşması için hızlı, kararlı eylemler ve İran üzerinde sürekli baskı uygulanması gerekecek.

Hamas da, tıpkı Trump gibi barış istediği için bu planın kabul etti ve ateşkes yürürlüğe girdiğinden bu yana, ilk aşamanın şartlarını yerine getirmek için mücadele ediyor.

Ancak diğer yandan da Hamas liderleri, ateşkes ve barış planının uygulanmasındaki zorlukların, yeniden toparlanmak ve bir gün daha savaşmak için ihtiyaç duydukları alanı onlara sağlayacağını umuyor olabilir.

İsrail, 7 Ekim olaylarını mümkün kılan statükoya geri dönmeyecek bir noktaya gelmek istiyor ve eğer bu plan hayata geçmezse, hem İsrai hem de ABD, itibarını ve caydırıcılığını tamamen kaybedebilir.

İşte bunun gerçekleşmmesi için hem ABD hem de İsrail, Arap ve Müslüman dünyasındaki ortaklarıyla işbirliği yapmak zorunda.

Ancak ABD, bu hedefin arkasında büyük bir koalisyonu birleştirmeli ve işlerin yolunda gitmesi için Katar ve Türkiye dahil olmak üzere tüm aktörleri rol almaya teşvik etmeli.

Diğer yandan ise kısa ve orta vadede, İran rejimini zayıflatmaya devam etmek için kararlılıkla hareket etmeli ve böylece İran'ın vekil unsurları ile süreci baltalamasına izin vermemeli.

Zira ABD ve İsrail'e göre, yapılan hava saldırıları ile İran'ın nükleer tesislerini etkisiz hale getirmek, bu barış planının hayata geçmesini sağlayan X faktörüydü.

ABD ve İsrail'e göre Tahran şu anda yıllardır en zayıf konumunda. Ancak sürekli baskı uygulanmazsa, rejim özellikle Çin ve Rusya gibi dostlarının yardımıyla, kısa vadede gücünün en azından bir kısmını geri kazanabilir.

Abraham anlaşmaları

Trump, Müslüman ülkelerin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeleri için yeni fırsatlar yaratarak da başarı şansını artırabilir.

Trump'ın ilk döneminde, İsrail ile BAE, Bahreyn ve Fas dahil birçok Arap ülkesi arasındaki ilişkileri normalleştiren, Abraham Anlaşmaları olarak bilinen anlaşmaları hayata geçirmişti.

Trump, Müslüman ülkeleri barış ve refah peşinde koşmaya teşvik ederek, İsrail'e karşı savaşmaya devam etmenin boşuna olduğunu ve barış arayan her ulusu bekleyen parlak geleceği gösterebilme yoluna gidebilir.

Ve son olarak, Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail'e yönelik “No Daylight” politikasını sürdürmesi gerekiyor.

Gelinen noktada Trump, önceki ABD yönetimin başarısız İsrail yaklaşımını tersine çevirdi ve Abraham Anlaşmaları'nın devamı ile adımlarını bölgedeki diğer ülkelere de yayılabilir.

Trump planının uygulanması kolay olmayacak, fakat bu şartların yerine gelmesi halinde hala bir umut olduğu da göz ardı edilmemeli.