Geopolitical Monitor: Filistin meselesi küresel dengeleri nasıl değiştirdi?
Filistin'i tanıma kararlarıyla G7 kulübü çatladı ve Batı'nın süregelen uzlaşı yok oldu. Küresel dengeler yeniden şekillenirken artık mesele sadece Filistin değil!
Son Güncelleme: 23.09.2025 - 01:24
ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Geopolitical Monitor'de, çok sayıda ülkenin Filistin'i tanıma adımlarının küresel etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Filistin'i tanıma hamlelerinin küresel olarak dengeleri değiştiren bir gelişme olduğu tespiti yapılan analizde, bu kararların ardından G7 kulübünin çatladığı ve İsrail-Filistin konusunda 1967'den beri süren Batı uzlaşısının da yok olduğu belirtildi.
Analizde ayrıca; küresel dengeler yeniden şekillenirken artık meselenin sadece Filistin olmadığı bir döneme girildiği belirtildi.
İşte Geopolitical Monitor'de yayınlanan analiz:
Amerika'nın en yakın müttefiklerinden üçü olan İngiltere, Kanada ve Avustralya, birkaç saat arayla aynı bombayı patlattı ve Filistin'i tanıdı.
İlk olarak İngiliz Başbakan Keir Starmer'ın açıklaması geldi. Starmer, Temmuz ayında İsrail'i uyarmış ve;
“Gazze'ye insani yardım girmesine izin verin, yoksa sonuçlarına katlanın”
ifadelerini kullanmıştı.
İsrail bunu bir blöf olarak gördü ancak 21 Eylül itibari ile bunun blöf olmadığı ortaya çıktı. Kanada'dan Mark Carney onu takip etti ve daha fazla beklerlerse tanıyacak Filistin toprağı kalmayacak” ifadelerini kullandı. Avustralyalılar da aynı fikirdeydi.
Olanları açıkça ifade etmek gerekirse, görünen o ki G7 kulübü çatladı ve 1967'den beri süren İsrail-Filistin konusunda Batı'nın uzlaşısı yok oldu.
Oyunu değiştiren mahkeme kararı
Gazze'deki insani felaket manşetlere taşınıyor. Ancak bu hükümetleri harekete geçmeye zorlayan başka bir şey daha var. Uluslararası Adalet Divanı, Temmuz 2024'te İsrail'in işgalinin yasadışı olduğuna hükmetti.
Bu, Batılı hükümetler için inkar edilemez bir durum yarattı ve Uluslararası Adalet Divanı'nın kararı, elli yıldır süren diplomatik dansı sona erdirdi.
Kanada'nın kararını etkileyen iç politika faktörleri de vardı. Filistinli Kanadalılar oy kullanıyor ve özellikle genç Kanadalılar, ebeveynlerinden daha fazla Filistinlilere sempati duyuyor.
Ayrıca Kanada, dış politikada Amerika'nın “köpeği olarak görülmekten” bıkmıştı ve bu da, onların bağımsızlık ilanı niteliğindeydi.
İngiltere'nin hesaplaması daha acımasızdı. Starmer'ın “Filistinlilerin yaşayabileceği herhangi bir toprak parçasının tamamen ortadan kaldırılması” uyarısı retorik değildi. MI6, İsrail hükümetinin büyük ilhakları açıklamasına az bir süre kaldığını hükümete bildirdi.
İsrail'in öfkesi ve şekillenen yeni Ortadoğu
Netanyahu bu kararları hızlı bir şekilde “terörü ödüllendirmek” olarak nitelendirdi ve bu onun sık kullandığı ancak artık karşılık bir ifadesi olarak kayıtlara geçti.
Ancak Maliye Bakanı Smotrich daha sert bir tavır sergiledi ve Batı Şeria'nın %82'sini hemen ilhak etmeyi önerdi.
Bu sırada İsrail kabinesi sadece konuşmuyor. Zira; haritalar hazır, hukuki görüşler hazırlandı ve 1981'de Golan'da yaptıklarını yeniden yapmayı planlıyorlar.
Diğer yandan Ortadoğu'da temel bir değişiklik oldu ve görünen o ki; artık mesele sadece Filistin değil.
Suudi Arabistan bu yaklaşımı oldukça iyi yönetti ve Filistin devletinin kurulmasını, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için bir şart olarak koştu. Şimdi Batılı güçler Tel-Aviv'in yerine Riyad'ın pozisyonunu tercih ediyor.
Filistin Yönetimi bu zafer sürecine ihtiyaç duyuyordu. Hamas şu ana kadar direnişe dair önemli bir öykü yazdı ama Filistin Yönetimi, diplomasi yoluyla da bir şeyler başarabileceğini göstermek zorundaydı ve uluslararası tanınma, bunu başarmanın en etkin yoluydu ve öyle de oldu.
Ortadoğu'da Soğuk Savaş sonrası düzenin sonunu izliyoruz. Artık ABD'nin tekeli yok. Artık Batı'nın birliği yok ve ülkelerin kendi çıkarlarına göre kendi kararlarını veriyorlar. Bu durum daha karmaşık, daha az öngörülebilir ve muhtemelen daha tehlikeli.
Kaynak:
Geopolitical MonitorİLGİLİ HABERLER
The New Arab: İsrail'in yeni askeri doktrini Ortadoğu'yu ateşe mi verecek?
The National Interest: Avrupa varoluşsal bir dönüm noktasında
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
200’den fazla sanatçı ve kültür insanı Mervan Bergusi’nin serbest bırakılmasını talep etti
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


