Hüseyin Gün'den Merdan Yanardağ'a zarfla Euro teslimatı

• Hüseyin Gün'ün çalışanı B.Y., 2023 seçimleri öncesinde Merdan Yanardağ'a iki kez, toplamda 15 bin Euro (10 bin ve 5 bin) tutarında zarfla para teslim ettiğini ve Gün'ün bu durumu "Destekliyoruz yavrum" diye açıkladığını iddia etti.
• MASAK raporu, B.Y.'nin ifadesini destekler şekilde, Gün'ün hesabından 19 Nisan 2023'te 10 bin Euro çekildiğini tespit etti. Raporda ayrıca Gün'ün hesabına giren 32,8 milyon liraya karşılık 117,2 milyon lira çektiği, aradaki 84,3 milyon liralık farkı nakit olarak temin ettiği belirtildi.
• İhbarcı Ü.D.A., Gün'ün İngiliz (MI6) ve İsrail istihbaratıyla bağlantılı olduğunu, devlete "Cellcrypt" adlı kripto yazılımı sızma amacıyla pazarlamaya çalıştığını ve Türkiye aleyhine faaliyetlerde bulunduğunu öne sürdü.
• Ü.D.A., Gün'ün 2005-2006 yıllarında Özbekistan'daki yönetimi devirmek amacıyla MI6, Rus milyarder Berezovsky ve George Soros'a ait Açık Toplum Vakfı'ndan finansman talebinde bulunduğunu iddia etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, Merdan Yanardağ, Melih Geçek ve Hüseyin Gün hakkında "casusluk" suçlamasıyla yürüttüğü soruşturmayı sürdürüyor. Soruşturma dosyasına giren MASAK ön raporunda, şüpheli Hüseyin Gün'ün çalışanı B.Y.'nin çarpıcı ifadeleri yer aldı.

Çalışan B.Y. ifadesinde Merdan Yanardağ'a teslimatı anlattı

B.Y. ifadesinde, Hüseyin Gün'ün Türkiye aleyhine olan haber bültenlerine yansıyan konularla ilgili "Bak ben dün bu konularla alakalı görüşmüştüm, bugün bunlar oldu" şeklinde söylemleri olduğunu belirtti. Gün'ün Türkiye'nin lehine olan hiçbir konuya sevinmediğini, aksine aleyhine olanlara sevindiğini aktaran B.Y., şunları iddia etti:

"Bu görüşmeleri kimlerle yaptığını bilmiyordum fakat, bir dönem TELE1'in sahibi Merdan Yanardağ'ın ofisinin bulunduğu Seyrantepe'ye giderek zarf içerisinde bulunan parayı teslim etmemi söylemişti. Bu olay 2 kez gerçekleşti ve zarfı bizzat Yanardağ'a 2023 seçimlerinden bir ay önce kadar teslim etmiştim. Bu parayı Hüseyin Gün bana yazılı teminat vermişti ve Yeniköy'deki banka şubesinden parayı 10 bin ve 5 bin avro olarak çekmiştim. Bu kişiye niye zarf götürdüğümü sorduğumda ise 'Destekliyoruz yavrum.' demişti."

MASAK raporu çalışanın beyanlarını teyit etti

Raporda, B.Y.'nin bu beyanı üzerine yapılan araştırmada, 19 Nisan 2023'te söz konusu banka şubesinden 10 bin avro çekildiğinin anlaşıldığı belirtildi. Şüpheli Gün'ün 2017 sonrası hesap hareketlerine yer verilen raporda, 2018-2025 arasında hesabından 117 milyon 285 bin 409 lira çektiği, hesabına ise 32 milyon 887 bin 514 lira yatırdığı ifade edildi.

Gün'ün, yurt dışından veya yurt içinden hesabına gönderilen miktardan 84 milyon 397 bin 894 lirayı farklı tarihlerde bankadan nakit olarak çektiği kaydedildi. Raporda, Gün'ün şirket, tapu, araç gibi kayıtları kontrol edildiğinde herhangi bir alım işleminin gerçekleşmediğine de yer verildi. Ayrıca, B.Y.'nin beyanlarında adı geçen A.Ö.B.'ye, Gün tarafından farklı tarihlerde toplam 396 bin 582 lira para transferi yapıldığı kaydedildi.

İhbarcı Ü.D.A., Gün'ün annesiyle ortaklığını ve para transferlerini anlattı

Soruşturma kapsamında ihbarcı olan Ü.D.A. ise 6 Mart'ta "bilgi sahibi" olarak verdiği ifadede, Gün ile annesi aracılığıyla tanıştığını belirtti. Gün'ün 2004'te annesiyle bir Azerbaycan konferansında tanıştığını belirten Ü.D.A., "Sonrasında annemle gerçekleştirdiği görüşmelerinde 'Yurt dışında, İngiltere, Amerika ve İsrail'de birçok kişi ve sermaye gruplarıyla bağlantısının olduğunu, buradan yatırım getirebileceğini, beraber iş yapma niyeti ve talebi olduğunu' belirtmişti. O dönemde yapılan görüşmeler neticesinde birlikle şirket açma düşüncesi içerisine girdiler. Annem ve Hüseyin Gün ortaklık sonucunda Avicenna Capital ve Avicenna Holding gibi birçok şirketi 2005'te kurdular" dedi.

Ü.D.A., şüpheli Gün'ün bu ortaklık sırasında elde edilen kâr ve sermayeyi, annesinin onayı olmadan veya farklı şekilde lanse ederek Türkiye'de ve yurt dışındaki birçok şirkete aktardığını belirtti. Belgelere göre paranın, Türkiye'de faaliyet gösterdiği belirtilen ancak aktif olarak çalışmayan, sahibi Hüseyin Gün olan birkaç savunma sanayi şirketine aktarıldığını gördüğünü söyledi. Ü.D.A., Gün'ün annesini de bu şirketlere kaydettirdiğini, annesinin ortak görünse de yetkisi olmadığını, kendisinin de bir şirkete ortak kaydedildiğini ancak sonlandırdığını, annesinin vefatıyla miras yoluyla ortaklığın tekrar üzerine geçtiğini dile getirdi.

Kripto yazılım programını devlet yetkililerine pazarlamaya çalıştı

Ü.D.A., ifadesinin devamında Hüseyin Gün'ün faaliyetlerine ilişkin şu iddialarda bulundu:

"Ayrıca Hüseyin Gün'ün Cellcrypt isimli kripto yazılım programını dönemin devlet yetkililerine sunarak, pazarlamasını yapma gayesinde bulunduğunu biliyorum. Bu yazılım programının asıl gayesi devletimizin üst makamlarında bulunan kişilerin telefonlarına sızarak, gizli kalması gereken bilgileri açığa çıkarmak veya devletin her kademesinden bilgileri olmaları adına gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Cellcrypt yazılımıyla ilgili yapmış olduğum araştırmalarda bu yazılımın İngiltere istihbarat örgütüne hizmet ettiğini düşünmekteyim."

Gün'ün yurt dışında kriptolu telefon ve sinyal kesici gibi teknolojik aletler üreten şirketlerle uluslararası bağlantısı olduğunu ve bunları Türkiye'ye getirip ticaret yapmak istediğini anlatan Ü.D.A., annesinin evinde Gün'ün kullandığı odada kriptolu 2 telefona rastladığını kaydetti.

Aracında sinyal kesici bulundurduğunu biliyorum

Ü.D.A., Gün'ün eski yardımcısı B.Y.'nin kendisine, "Hüseyin bey polis çevirmelerinde sorun yaşamamak ve durdurulmamak için bir takım tedbirler alırdı. Aracında sinyal kesici bulundurduğunu biliyorum" dediğini aktardı.

Gün'ün İsrail ve Afrika ülkelerine sık sık seyahat ettiğini ve İsrail istihbarat örgütü elemanlarıyla Afrika ülkelerinde görüştüğünü düşündüğünü belirten Ü.D.A., "Pandemi döneminde İsrail, ülkesine yabancıların girişini yasaklamasına rağmen Gün ve beraberindekilere özel karşılama yapıldığını Gün'den dinledim" dedi. Ü.D.A., Lübnan'daki telsiz ve çağrı cihazı patlamalarını gördüğünde, Gün'ün bu tür cihazların ticaretini yapmak istemesi ve İsrail/İngiliz istihbaratıyla samimiyeti nedeniyle patlamada rolü olabileceğini düşündüğünü belirtti. İhbarcı, Gün'ün sadece Türkiye'de değil, Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi ülkelerde de ajanlık faaliyetlerinde bulunduğunu düşündüğünü ekledi.

Özbekistan'daki yönetimi devirmek için finansman talebi iddiası

İhbarcı Ü.D.A., şüpheli Gün'ün 2005'te ABD'deki E.P. isimli avukatlık bürosunda çalışan T.P. isimli avukata talimat vererek Freedom LLC isimli şirketi kurdurduğunu ve bu şirket üzerinden Azerbaycan'da muhalif olan İsa Gambar gibi isimleri "demokratikleşme" adı altında finanse ettiklerini bildiğini söyledi.

Ü.D.A., Gün'ün 2005-2006'da Özbekistan'da mevcut yönetimi devirmek için faaliyetlerde bulunduğunu iddia ederek, "İngiltere istihbarat servisi MIS, MI6 ile yaptığı görüşmelerde darbeyi gerçekleştirmek ve muhalefete finansman sağlamak için talepte bulunduğunu biliyorum. Bu konuları Hüseyin Gün anneme anlatırken duymuştum. Bu amaçla Londra'da sürgünde bulunan Rus milyarder Berezovsky ve George Soros'a ait Açık Toplum Vakfı yetkilileri ile görüşme gerçekleştirerek finansman talebinde bulunduğunu biliyorum. Bu kişilerin de finansman sağlarken belli şartlar öne sürdüklerini biliyorum" dedi.

Hüseyin Gün'ün 2016'nın ilk aylarında "Türkiye'de yatırımdan uzak durun" telkini

Ü.D.A., Gün'ün 2016'nın ilk aylarında çevresine, "Erdoğan'a güven duygusu ve kredisi yurt dışında bitmiştir. Yakın zamanda Türkiye'de büyük bir dalgalanma olacak, ekonomik kriz boy gösterecek, dolar gibi yabancı para birimlerine el konulacak. Yurt dışında görüştüğüm kişilerden aldığım bilgiler bu şekilde. Türkiye'de herhangi bir yatırım yapmayın, mevcut paranızı riske atmayın. Hatta elinizde bulunan yatırım veyahut paraları da Amerika, İngiltere ve İsviçre ülkelerine aktarın" şeklinde telkinlerde bulunduğunu söyledi. Bu telkin üzerine annesinin hesabındaki yüksek miktardaki dövizin İsviçre'ye aktarıldığını belirtti.

Yabancı istihbarat örgütleriyle kafelerde görüştüğü iddiası

Hüseyin Gün'ün yaklaşık 2 yıldır A.Ö.B. isimli bir kız arkadaşı olduğunu belirten Ü.D.A., şu iddiaları aktardı:

"Bu kişiyle tanıştığı dönemde Beşiktaş'ta küçük bir kafesi vardı. Tanışıklığı sonrası bu sayının arttığını biliyorum. Bunun amacında da Gün yabancı istihbarat örgütleriyle yaptığı veya yapacağı görüşmelerde dikkat çekmemek amacıyla A.Ö.B.'ye ait kafelerde görüşmektedir. İsrail, Amerika ve Kanada'nın Ankara büyükelçilikleriyle samimi olduğunu kendisinden duymuştum. Hatta bu büyükelçiliklere ziyaretlerde bulunduğunu biliyorum. Hüseyin Gün, bu aşamada konumları gereği devletin üst makamlarında bulunan görevliler hakkında İngiliz ve diğer yabancı istihbarat birimlerinin maaşlı elemanı olduğu şeklinde beyanlarda bulunmuştu. Bu konudaki bilgisinin de çok net diğer ülkelerin istihbarı birimlerinden aldığı bilgiler olduğunu söylemişti."