İBB'de rüşvet: Villaya karşılık medya desteği

• Şüpheli Yakup Öner'in etkin pişmanlık ifadelerine göre, Cafer Mahiroğlu'nun kaçak villasıyla ilgili konu Ekrem İmamoğlu'na iletildiğinde, İmamoğlu konunun Murat Ongun ile değerlendirilmesini istedi.
• İddianamede, Murat Ongun'un "Bize destek veren tek kanal bu, bunun üzerine nasıl gideceğiz" diyerek işlemlere engel olduğu ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün süreci beklemeye aldığı öne sürüldü.
• Savcılık, rüşvetin sadece nakdi olmadığını, İmamoğlu'nun "maddi menfaatten daha değerli" gördüğü "basın gücünü" Mahiroğlu'ndan "yarar" olarak aldığını ve bunun TCK 252 kapsamında rüşvet suçunu oluşturduğunu belirtti.
• Hakkında "İmar Kirliliği" ve "İhaleye Fesat Karıştırmak" suçlarından arama kararı bulunan Cafer Mahiroğlu'nun 10 Mart 2025 tarihinde İngiltere'ye çıkış yaptığı ve ifadesinin alınamadığı tespit edildi.

İddianamede yer alan şüpheli Yakup Öner'in etkin pişmanlık kapsamındaki ifadesine göre, 2023 genel seçimlerinden önce Cafer Mahiroğlu'nun Boğaziçi Öngörünüm'de yer alan yapısına kat eklediği bilgisi Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nden kendisine (Yakup Öner) ulaştırıldı.

İfadesinde, dönemin Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu'nun konuyu başkana ilettiğini ancak konunun hassasiyeti nedeniyle kendisinin de Ekrem İmamoğlu ile haricen konuşmasını istediğini belirtti.

Öner, konuyu İmamoğlu ile görüştüğünde, "Bu konu önemli, bu konuyu Murat Ongun ile birlikte bir değerlendirin, öyle karar verin" talimatını aldığını aktardı.

Murat Ongun: Bize destek veren tek kanal bu, bunun üzerine nasıl gideceğiz

Yakup Öner, İmamoğlu'nun talimatı üzerine konuyu görüştüğü Murat Ongun'un kendisine, "Bize destek veren tek kanal bu, bunun üzerine nasıl gideceğiz" dediğini iddia etti.

Bu görüşmenin ardından Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün süreci beklemeye aldığı belirtildi.

Öner'in ifadesine göre, konu medyada manşet olunca "daha fazla arkasında duramadıkları" yapı için önce yapı tatil tutanağı tutuldu, ardından yıkım yapılmayarak bir süre daha beklendi. Medya baskısı devam edince "yıkım yapılarak aykırılık giderildi" ve bu durum Mahiroğlu'na "arkasında duramayacakları bir mesele" olarak izah edildi.

'Göstermelik' yıkım sonrası yeni kaçak eklentiler tespit edildi

İddianamede, bu yıkım işleminden yaklaşık 8 ay ila 1 yıl sonra yapının tekrar gündeme geldiği belirtildi. İfadelere göre, yapıda "yeni eklemeler ve toparlamalar olduğu tespit edildi ancak herhangi bir işlem yapılmadı." Öner, "Daha önce yıkılan yerler yeniden yapılmadı ise de bu defa başka alanlarda imara aykırı yeni alanlar kazanıldı fakat işlem yapılmadı" dedi.

Savcılık iddiaları dört temel delile dayandırdı

Savcılık, Yakup Öner'in etkin pişmanlık beyanlarının "sabit olduğunu" belirterek, iddiaları desteklediğini öne sürdüğü delilleri şu şekilde sıraladı:

• Boğaziçi İmar Müdürlüğü Evrakları: Dosyaya giren 15 Ağustos 2022 tarihli Yapı Tatil Tutanağı'nda, "İskanlı ana yapının bordum katına 297,00 m2 ilave alan... çatısının kaldırılarak 122,66 m2’lik yeni kat ilave edildiği" tespit edildi. Başka bir "Arazi Çalışması Tespit Formu"nda ise "yeni ilave katın yıkıldığı ancak diğer aykırılıkların giderilmediği" belirtilerek, Öner'in "göstermelik yıkım" iddiası desteklendi.
• Açık Kaynak Çalışmaları: Öner'in "medyada manşet oldu" beyanına ilişkin yapılan çalışmada, 16 Ağustos 2022 tarihli (tutanaktan bir gün sonra) "Halk TV’nin patronu Cafer Mahiroğlu’nun Boğaz’daki kaçak yapısı" başlıklı haber içeriği delil olarak dosyaya eklendi.
• HTS – Baz Verileri: Soruşturma kapsamında incelenen telefon kayıtlarının, şüpheliler arasındaki irtibatı doğruladığı belirtildi. Ekrem İmamoğlu ile Murat Ongun arasında (9.12.2021 - 18.08.2023 tarihleri arası) 371, İmamoğlu ile Yakup Öner arasında 53, Ongun ile Elçin Karaoğlu arasında ise 32 irtibat kaydının bulunduğu raporlandı.
• Kapalı Kaynak Çalışmaları: Villanın 6 Aralık 2021'de Mahiroğlu'na devredildiği, 5 Eylül 2023'te ise Akın Koçoğlu isimli şahsa devredildiğinin tapu kayıtlarıyla anlaşıldığı belirtildi.

Savcılık değerlendirmesi: Rüşvet için para gerekmez, 'basın gücü' bir menfaattir

İddianamedeki değerlendirme bölümünde, TCK 252'deki "rüşvet" suçunun oluşması için "sadece nakdi bir temin gerekmediği", kanundaki "menfaat" kelimesinin "çıkar" ve "yarar" olarak da anlaşılabileceği vurgulandı.

Savcılık, "Örgüt lideri İmamoğlu, Mahiroğlu'ndan maddi menfaatten daha değerli olduğunu düşündüğü basın gücünü arkasına almak için" Murat Ongun'un Mahiroğlu ile görüşmesini talimatlandırdığını iddia etti.

Değerlendirmede, Mahiroğlu'nun kaçak katına göz yumulması karşılığında "örgüt lehine yayınlar yapmak suretiyle örgüte yarar sağlamak suretiyle" rüşvet verdiği öne sürüldü.

Hakkında arama kararı bulunan Mahiroğlu'nun yurt dışına çıktığı tespit edildi

Soruşturma kapsamında Cafer Mahiroğlu'nun ifadesinin alınamadığı belirtildi. Mahiroğlu'nun "Kamu Kurum Veya Kuruluşlarının İhalesine Fesat Karıştırmak" ve "İmar Kirliliğine Neden Olmak" suçlarından "ARANIYOR" olduğu tespit edildi.

Mahiroğlu’nun, 19 Mart operasyonlarından 9 gün önce 10 Mart 2025 tarihinde İstanbul Havalimanı'ndan İngiltere'ye (London Heathrow Airport) çıkış yaptığı anlaşıldı.

Savcılık, Mahiroğlu'nun "rüşvet verme" İmamoğlu, Fatih Keleş ve örgüt yöneticisi Murat Ongun'un TCK 220/5 delaletiyle "rüşvet alma" suçundan; Elçin Karaoğlu'nun ise "rüşvete iştirak" suçundan cezalandırılmasını talep etti.