Murat Abbas ifadesinde, göreve başladıktan kısa bir süre sonra Murat Ongun'un kendisinden bazı ihalelerde belirli firmalara avantaj sağlama yönünde talimatlar aldığını iddia etti.

Haber Özeti:

• Murat Abbas, göreve başladıktan sonraki ilk beş ay içinde Murat Ongun'dan belirli reklam mecraları ve ihaleler için bazı firmalara talimatlar aldığını söyledi.
• Abbas, Kadıköy İskelesi'ndeki reklam alanlarının Murat Kapki'nin firmasına, İstanbul Çiçekleri Büfeleri ihalesinin ise Ali Tarakçı'nın şirketine verilmesi yönünde Ongun'dan direktif aldığını belirtti.
• Bu baskılar nedeniyle göreve başladıktan üç ay sonra istifa etmek istediğini ancak Murat Ongun, Ertan Yıldız ve Yiğit Özduman tarafından ikna edildiğini ifade etti.
• Abbas, iletişim koordinatörlüğü işlerinin tamamen Murat Ongun'un kontrolünde olduğunu ve kendisinin bu süreçlerle ilgili detaylı bilgisinin olmadığını dile getirdi.

"İlk 5 ay içinde Ongun'dan belirli firmalara iş verilmesi için talimatlar aldım"

Murat Abbas, savcılık ifadesinde Kültür A.Ş.'deki görevinin başlangıcına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Genel Müdür olarak göreve başladığımdan itibaren ilk 5 ay içerisinde bizzat Murat Ongun tarafından tarafıma bazı reklam mecralarıyla alakalı işlerin belirli firmalara verilmesi ile alakalı söylemleri ve talimatları oldu," diyen Abbas, bu durumun kendisini rahatsız ettiğini belirtti.

Örnek olarak Kadıköy İskelesi'ndeki reklam alanlarının Murat Kapki'nin firmasına ve İstanbul Çiçekleri Büfeleri ihalesinin Ali Tarakçı'nın şirketine verilmesi konusunda bizzat Murat Ongun'un kendisine telkinlerde bulunduğunu ifade etti.

Abbas, bu talimatların birçoğunu yerine getirmediğini ve her şeyi usulüne uygun yapmaya çalıştığını vurguladı.

Ancak bu baskılar sonucunda göreve başladıktan sadece üç ay sonra bu görevi sürdüremeyeceğini anlayarak istifa dilekçesini Murat Ongun, Ertan Yıldız ve Yiğit Özduman'a e-posta yoluyla ilettiğini söyledi.

Daha sonra bu üç isimle Kalamış'ta bir otelde toplantı yaptıklarını ve kendisini göreve devam etmesi yönünde ikna ettiklerini dile getirdi.

"İletişim Koordinatörlüğü tamamen Ongun'un inisiyatifindeydi"

Murat Abbas, ifadesinin devamında reklam işlerinden uzaklaşmak ve sadece kültür sanat faaliyetlerine odaklanmak istediğini belirtti.

"Bu tarihten sonra da beni reklam ihalelerine hiç karıştırmadılar. Bu işleri Genel Müdür Yardımcım Doğan Hamit Doğruer üzerinden organize ettiler," diyen Abbas, kendisinden önceki Genel Müdür Serdal Taşkın döneminde Kültür A.Ş.'nin kendi faaliyetlerinin yanı sıra iletişim koordinatörlüğü kısmının tamamen Murat Ongun tarafından yürütüldüğünü aktardı.

Resmiyette işlerin kendi imzasıyla yürüdüğünü ancak iletişim koordinatörlüğü kısmında Murat Ongun'un yönetiminde Barış Kılıç, Ceyda Kıryak ve Gökhan Köseoğlu gibi isimlerin yer aldığını söyledi.

Abbas, iletişim koordinatörlüğü bünyesinde reklam, milli bayram organizasyonları ve büyük bütçeli özel etkinliklerin düzenlendiğini, bunlarla ilgili sanatçı ve prodüksiyon bütçelerinin tamamen Murat Ongun tarafından belirlendiğini ifade etti.

İhalelerin, ihale kontrol birimi tarafından denetlendikten sonra son aşamada kendi imzasına geldiğini belirten Abbas, imza aşamasına kadar yapılan işlemlerle ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını ve bu alanda uzman olmadığını dile getirdi.

Bu hizmet alımları ve ihalelerin genellikle yardımcısı Doğan Hamit Doğruer tarafından düzenlendiğini söyledi.

2022 yılında yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle de görevden ayrılmak istediğini ancak yine aynı kişiler tarafından seçime kadar idare etmesi yönünde ikna edildiğini aktardı.

Dijital Deneyim Müzesi'ndeki şüpheli işlemler ve Refik Anadol'un tepkisi

Murat Abbas, ifadesinde 2023 Ekim veya Kasım ayında hayata geçirilmesi planlanan Dijital Deneyim Müzesi projesine de değindi.

Bu projenin bizzat Murat Ongun tarafından başlatıldığını ve müzenin kurulma aşamasındaki toplantılara kendisinin dahil edilmediğini söyledi.

Bu toplantılara Murat Ongun, Barış Kılıç, Onur Aldı ve Tuce firmasının sahibi Cem Çelik'in katıldığını yardımcısı Onur Aldı'dan öğrendiğini aktardı.

Seçimlere kısa bir süre kala böyle bir merkezin kurulmasının kendisine mantıksız geldiğini ve Tuce firmasına da daha önceki işlerinden dolayı güvenmediğini belirtti.

Bu süreçlerin tamamen dışında bırakıldığını ve sadece imza aşamasında sorumlu olduğunu dile getirdi.

Müze ile ilgili hızlı bir şekilde doğrudan temin işlerine başlandığını, çelik konstrüksiyon, inşaat malzemeleri, elektronik ekran ve video sistemleri gibi birçok alımda ihaleler yapıldığını ifade etti.

Bu işlemlerin organizasyonunda genel müdür yardımcısı Erdinç Çolak'ın da görevli olduğunu söyledi.

2024 Şubat ayında Londra'da katıldığı bir sergide Refik Anadol ile karşılaştığını ve müze hakkında bilgi verdiğinde Anadol'un teknik ekipmanların eski teknoloji olduğunu söyleyerek olumsuz bir tepki verdiğini aktardı.

Bu durumun kendisinde müze harcamaları konusunda şüphe uyandırdığını dile getirdi.

Seçim fonu iddiaları ve bütçe dışı ödemeler

Murat Abbas, ifadesinin devamında Dijital Deneyim Müzesi'ne harcandığı belirtilen paralarla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.

Murat Ongun ve Ertan Yıldız tarafından 10 milyon TL'nin Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı'na destek için, 1 milyon 250 bin TL'nin ise seçim çalışanlarına yemek desteği adı altında Tuce firmasından talep edilerek alındığını (bunun tamamen bütçe dışı bir meblağ olduğunu) söyledi.

Bu paranın kim tarafından taşındığı ve kime verildiğine dair bilgisinin olmadığını ancak tahminen Barış Kılıç tarafından ilgili yerlere ulaştırılmış olabileceğini belirtti.

Bu meblağların Tuce firmasından alındığı bilgisinin bizzat Murat Ongun ve Ertan Yıldız tarafından kendisine net bir şekilde söylendiğini ve Barış Kılıç tarafından da teyit edildiğini aktardı.

İletişim koordinatörlüğü tarafından Tuce firması aracılığıyla harcandığı iddia edilen 7 milyon TL havalandırma ve çatı, 8 milyon TL iletişim koordinatörlüğünün camı, 22 milyon TL işçilik ve 6 milyon TL Kahraman isimli şahsa ödenen paraların gayri resmi bir şekilde bütçeye dahil edildiğini dile getirdi.

Soyadını bilmediği Kahraman isimli şahsın iletişim koordinatörlüğünde resmi bir görevi olmamasına rağmen Murat Ongun'un yanında sık sık görüldüğünü ve iletişim koordinatörlüğünde çalıştığını bildiğini söyledi.

Yardımcısı Onur Aldı'nın kendisine Barış Kılıç ve Kahraman isimli şahsın müzenin kuruluş aşamasında Atina'da arsa ve ev aldıklarını söylediğini aktardı.

Yine Onur Aldı'nın Moda'daki kiralık evini satın aldığını ve bu satın alma işleminin maaşıyla mümkün olmadığını düşündüğünü belirtti.

Onur Aldı'nın Berlin veya Atina'da da ev arsa aradığı yönünde konuşmalar duyduğunu ifade etti.

Cem Çelik ile yaptığı bir görüşmede Barış Kılıç'ın Amsterdam veya Rotterdam'daki teknesini Türkiye'ye nasıl getireceği konusunda kendisine fikir sorduğunu anlattığını ve bu esnada Tuce firmasının diğer ortağı Tunç Bey'in de bulunduğunu aktardı.

Haberlerde yer alan ve teknede Murat Ongun ile Emrah Bağdatlı'nın fotoğraflarının olduğu teknenin bu bahsettiği tekne olabileceğini söyledi.

Tehdit iddiası ve Sayıştay denetimi sonrası gelişmeler

Murat Abbas, olayları Sayıştay denetçilerinin dijital deneyim müzesini denetlemeye gelmelerinin ardından öğrendiğini anlattı.

Sayıştay denetimi sonrasında Tuce firması sahibi Cem Çelik ile Akaretler'de bir kafede buluştuklarını ve Çelik'in müzeden çıkmak için 30 milyon TL, 1453 Panorama Müzesi'nden çıkmak için ise ekipmanları bırakmak kaydıyla 15 milyon TL ödeme talep ettiğini söyledi.

Bu konuda birkaç kez daha görüştükten sonra durumu Murat Ongun'a ilettiğini ve Ongun'un Sayıştay sorununu halledebileceğini söylediğini aktardı.

Ongun'un Muhittin Palazoğlu isimli birini gönderdiğini ve bu kişinin sorunu çözeceğini söylediğini, bir hafta sonraki telefon görüşmesinde ise konunun halledildiğini belirttiğini dile getirdi.

Ancak Cem Çelik'in kendisinden bir adım görmeyince bizzat yanına gelerek, telefonla ve mesajla elinde müzenin kuruluş aşamasındaki para alışverişlerine dair ses ve video kayıtları olduğunu ve istediği para ödenmezse bu kayıtları İçişleri Bakanlığı'na ve savcılığa vereceği yönünde tehditlerde bulunduğunu söyledi.

31 Aralık 2024'te Tuce firmasıyla mahkemelik olduklarını ve arabuluculuk görüşmelerine Murat Ongun, Banu Saraçlar ve Teftiş Kurulu Başkanı Abbas Yaşar'ın katıldığını aktardı.

Bu mahkeme sürecinde dijital deneyim müzesinin kuruluş amacının seçimlere fon yaratmak veya kişilere haksız kazanç sağlamak olduğunu net bir şekilde fark ettiğini ifade etti.

İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı'na müzenin denetlenmesi için resmi bir dilekçe verdiğini ancak dilekçesinin akıbetini bilmediğini söyledi.

Sayıştay raporu henüz düzenlenmemişken Murat Ongun'un ofisinde Erdinç Çolak tarafından belirlenen 38 milyon TL'lik açık konusunda Ongun'un alt yükleniciler aracılığıyla sorunun çözüleceği yönünde telkinlerde bulunduğunu dile getirdi.

Seçim öncesi para toplama iddiaları ve "ağız birliği" toplantısı

Murat Abbas, 2024 belediye seçimleri öncesinde belediyenin iştirak şirketlerinin katıldığı bir toplantıda televizyon kanallarına gönderilecek paraların belirlendiğini söyledi.

Kültür A.Ş. olarak yaklaşık 9 veya 10 milyon TL'nin aracı bir şirkete verildiğini ve bu usulün önceki senelerde olmadığını belirtti. Bu toplantıya başkanlık eden ve miktarları belirleyen kişinin Ertan Yıldız olduğunu aktardı.

Yıldız tarafından ayrıca ihale ve iş alan şirketlerden Ramazan kart yardımları adı altında para toplandığını iddia etti.

Genel müdürlükteki ilk beş ayında Hüseyin Köksal'ın ofisinde Murat Ongun'un da bulunduğu bir toplantıda Urbanmedia'nın kurucusunun vefatı üzerine Ahmet Köksal'ın ortak olması gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını hatırladığını söyledi.

Bu toplantıda belediyeye yönelik bir operasyon ihtimaline karşı herkesin ağız birliği yapması gerektiği yönünde talimatlar verildiğini aktardı. Murat Ongun, Fatih Keleş ve Ertan Yıldız hakkında sorular sorulduğunda herkesin aynı yönde cevap vermesi ve savunma yapması gerektiği konuşulduğunu dile getirdi.

Murat Ongun ve Ertan Yıldız'ı başkan danışmanı, Fatih Keleş'i ise İBB Spor başkanı ve meclis üyesi olarak bildiklerini söylemeleri, bunun dışında bu kişilerle ilgili herhangi bir bilgilerinin olmadığını belirtmeleri istendiğini söyledi.

Bu toplantıda sadece Kültür A.Ş. yöneticileri ve çalışanlarının bulunduğunu ve kendilerinden belirli avukatlara vekaletname çıkarmalarının istendiğini, kendisinin de bu doğrultuda hareket ettiğini ve emniyet ile adliyedeki sorgusunda bu avukatın görev aldığını ifade etti.

Dosyadaki diğer şüpheli belediye çalışanlarının avukatlarının da bu toplantıda belirlendiğini aktardı.

Usulsüz ihaleleri Ongun'un organize ettiği iddiası

Murat Abbas, genel müdür yardımcısı Doğan Hamit Doğruer'den bildiklerini anlatmasını istediğinde Doğruer'in kendisine usulsüz ihaleleri ve iş alımlarını bizzat Murat Ongun'un yönettiğini, kendisinin ve Kağan Sürmegöz'ün ihaleleri Ongun'un talimatlarına göre organize ettiğini söylediğini aktardı.

İhaleleri kimin kazanacağının ve kimin yan teklif vereceğinin önceden belirlenerek ihale hazırlığı yapıldığını, usulsüz ecrimisil tahsilleri ve reklam izni verilmesi için açıktan istenen paralara ilişkin muvazaalı sözleşmelerdeki hususların doğru olduğunu ve yasa dışı iş ve işlemlerin yapıldığını Doğruer'in kendisine bizzat söylediğini dile getirdi.

Kültür A.Ş. tarafından yapılan ihalelerde reklam mecralarının şartnameye aykırı bir şekilde çoğaltılması konusunda İBB Reklam Müdürlüğü'ne yapılan bildirime hiçbir olumsuz yanıt gelmediğini, normalde bu tür değişikliklerden dolayı firmaların fazla mecralardan feragat etmesi gerekirken İBB tarafından ek bir ödeme talep edilmediğini ifade etti.

"Ongun talimat verdi ama yapmadım"

Murat Abbas, Beykoz Kılıçlı Film Platosu'ndaki alt ihaleyle ilgili bütçe ve ihaleyi kimin alacağı hususlarının Murat Ongun'un talimatıyla Doğan Hamit Doğruer ve Kağan Sürmegöz tarafından organize edildiğini söyledi.

Yine Murat Ongun'un bizzat kendisine Halk TV ve Kafa Radyo ile ilgili reklam konularında yardımcı olması yönünde talimat verdiğini ancak kendisinin bu talimatları yerine getirmediğini belirtti.

Gelinen noktada kendisi gibi kültürel ve sanatsal faaliyetlere daha yakın bir profilin Serdal Taşkın'dan sonra Kültür A.Ş.'ye genel müdür olarak atanmasının amacının, ihale ve iş alım süreçlerine uzak olması ve sadece evrak imzalayabilecek bir profil çizmesinden kaynaklandığını düşündüğünü ifade etti.

Bu profilde biri olması nedeniyle kendisinin bu çerçevenin dışına itildiğini ve ihale ile iş alım süreçlerinin tamamen Murat Ongun'un talimatıyla Doğan Hamit Doğruer ve Kağan Sürmegöz üzerinden yürütüldüğünü ancak kimin ne kadar para aldığına dair bilgisinin olmadığını sözlerine ekledi.