Külkedisi'nden kırmızı halıya: Tarihte camın modadaki yeri
Sanayi öncesi dönemden Hollywood'un altın çağına kadar, cam hem değerli bir süs hem de giyilmesi zor bir malzeme olarak tasarımcıların ve ünlülerin hayallerini süsledi.
Son Güncelleme: 25.07.2025 - 13:10
- Cam, 18. yüzyıldan beri mücevher ve giysi süslemelerinde elmasa alternatif olarak kullanıldı ancak zamanla "cam hastalığı" nedeniyle bozulabiliyordu.
- 1893 Chicago Dünya Fuarı'nda sergilenen ve İspanyol prensesi Infanta Eulalia tarafından sipariş edilen Libbey cam elbisesi, büyük bir ilgi topladı.
- Cam elyafından yapılan kumaşlar, cildi tahriş etmesi ve pratik olmaması nedeniyle gündelik giyimde yaygınlaşamadı ancak Hollywood filmlerinde görsel etkisiyle sıkça kullanıldı.
- Günümüzde Alexander McQueen ve Oscar de la Renta gibi markalar, camın estetik ve kavramsal potansiyelini kırmızı halı için yeniden keşfediyor.
Sanayi öncesi dönemde cam elmaslara rakip oldu
Giyilebilir cam yeni bir akım değil; sanayi öncesi çağlarda tasarımcılar, mücevher ve giysi süslemelerinde elmasa daha uygun fiyatlı bir alternatif olarak cam kullanıyordu.
Ancak bu malzemenin önemli bir kusuru vardı. New York'taki Cooper Hewitt Müzesi küratörü Susan Brown'a göre cam, kolayca çatlamasının yanı sıra, zamanla bulanıklaşmasına neden olan "cam hastalığına" yakalanabiliyordu. Viktorya döneminde ise "tohum boncuklar" olarak bilinen minik cam boncuklarla daha kalıcı süslemeler yapıldı.
Cam elyafından dokunan elbiseler fuarlarda sergilendi
19. yüzyılda tekstil tasarımcıları, ipek lifleriyle karıştırılmış ince cam ipliklerinden kumaş dokumayı başardı. Bu yenilikçi kumaşlar, dönemin gazetelerinde "güneşin veya nemin solduramayacağı" göz alıcı bir malzeme olarak tanıtıldı.
Bu akımın zirvesi, 1893 Chicago Dünya Fuarı'nda Libbey Glass Company tarafından sergilenen cam elbise oldu. Yaklaşık 6,5 kilogram ağırlığındaki elbiseyi gören İspanyol prensesi Infanta Eulalia, kendisi için bir kopyasını sipariş etti. Dönemin New York Times gazetesi, "Kadınlar için cam elbiselerin moda olacağı öngörülüyor" diye yazarak bu heyecanı sayfalarına taşıdı.
Hollywood camın parlaklığını sahneye taşıdı
Cam elbiseler, günlük kullanım için fazla kırılgan ve rahatsız ediciydi. Ancak sahne ışıkları altında yarattığı parlaklık, onu sinema ve tiyatro için ideal bir malzeme haline getirdi.
1920'li ve 30'lu yıllarda Hollywood kostüm tasarımcıları, filmlerdeki görsel etkiyi artırmak için sık sık cama başvurdu. Aktris Alice White'ın 1928 yapımı "Naughty Baby" filminde giydiği cam elbise veya Luli Deste'nin 1937 yapımı bir filmde kullandığı ışıltılı kostüm, dönemin reklam afişlerinde öne çıkarıldı. Ancak oyuncular, kumaşın ezilmesini önlemek için çekim aralarında ayakta durmak zorunda kalıyordu.
Günümüz modası camın kırılgan cazibesini yeniden keşfetti
İkinci Dünya Savaşı sonrası geliştirilen fiberglas kumaşlar, dayanıklılık sorunlarını aşmayı hedeflese de cildi tahriş etmesi nedeniyle giyim sektöründe tutunamadı ve daha çok perde gibi ev tekstillerinde kullanıldı. Cam, uzun bir süre moda dünyasının dışında kaldı.
21. yüzyılda ise avangart tasarımcılar, camın güzelliğini ve geçiciliğini sanatsal bir ifade aracı olarak yeniden benimsedi. Alexander McQueen'in mikroskop camlarından yaptığı korse ve Iris van Herpen'in giyilebilir cam heykelleri bu akımın öncüleri oldu.
Günümüzde ise bu akım, Oscar de la Renta'nın aslında akrilikten yapılan "kırık cam" elbiseleri ve Coperni'nin kullanışsız ama popüler cam çantalarıyla yeniden kırmızı halıya taşındı. Külkedisi'nin cam ayakkabısı gibi, bu tasarımlar da pratiklikten çok, modanın yarattığı büyülü ve masalsı anlarla ilgili bir hikaye anlatıyor.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital Telegram kanalına abone olabilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
DİĞER HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
Tarihte bugün: Fransa'nın son kraliçesi Marie Antoinette giyotinle idam edildi
Mardin'de tarihi değirmenin altından 1500 yıllık mozaik çıktı
Syedra Antik Kenti'nde dünyadaki üçüncü Aziz Pavlus freski keşfedildi
Soğmatar Antik Kenti'nde 3 bin yıllık kamusal yapı keşfedildi

