Middle East Monitor: Sumud Filosu'nun diplomatik ve tarihi önemi ne?
Mavi Marmara, Madleen, Handala ve şimdi de Sumud Filosu. Sumud Filosu'nun diplomatik ve tarihi önemi ne?
Son Güncelleme: 30.09.2025 - 01:35
İngiltere merkezli önemli yayın organlarından Middle East Monitor'de Gazze'ye doğru ilerleyen Sumud Filosu'nun hem diplomatik, hem tarihi hem de psikolojik etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
İsrail'in yaklaşık 2 yıldır devam eden saldırılarında, açlığın bir savaş silahı olarak kullanıldığı ve BM raporlarının yaklaşık yarım milyon Gazzelinin felaket düzeyinde yaşam koşullarında olduğunu belirtildiği analizde, Mavi Marmara, Madleen, Handala'nın ardından Sumud Filosu'nun diplomatik ve tarihi önemine dikkat çekildi.
Analizde ayrıca, bu gemilerin ardından Sumud Filosu'nun dünyaya vereceği mesaj açısından önemine dair değerlendirmelere yer verildi.
İşte Middle East Monitor'de yayınlanan analiz:
Neredeyse iki yıldır Gazze, ölüm ve sessizliğin hakim olduğu bir coğrafyaya dönüştü ve karadan kuşatılmış, havadan boğulmuş ve denizden izole edilmiş bu bölge olarak dünyadaki en büyük açık hava hapishanesine dönüştü.
Açlık silahı kasıtlı olarak yaratıldı ve BM raporları, yaklaşık yarım milyon Gazze'linin felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Hastaneler yakıt olmadan çöküyor, çocuklar ise dünya kameralarının önünde yetersiz beslenme nedeniyle açlıktan ölüyor.
ABD, İsrail'in savaşına finansman sağlıyor, silah tedarik ediyor ve uluslararası kararları veto ederek, hiçbir gücün bu kuşatmayı durdurmasına müsaade etmiyor.
Böylesine umutsuz bir durumda, yardım filoları direnişin can damarı haline geldi ve sadece gıda ve ilaç değil, aynı zamanda dünyaya ahlaki bir mesaj da taşıyor.
Son aylarda, bu deniz ablukasını kırmak için yeni girişimlerde bulunuldu.
Haziran 2025'te, bebek maması, un, pirinç, çocuk bezi ve temel ilaçlar taşıyan Madleen Gemisi, Özgürlük Filosu Koalisyonu bayrağı altında Sicilya'dan ayrıldı ve uluslararası sularda İsrail güçleri tarafından durdurulan geminin yükü hukuksuz bir şekilde İsrail tarfından ele geçirildi. Mürettebatı gözaltına alındı ve tek bir çuval un bile Gazze'ye ulaşamadan görevi sonlandırıldı.
Temmuz 2025'te Handala da benzer niyetlerle yola çıktı.
Handala, insani yardım malzemeleri götürmek ve dünyaya Gazze'nin acılarını hatırlatmak için yola çıktı. O da İsrail tarafından durduruldu, denizde ele geçirildi ve Aşdod'a sürüklenerek yardım malzemeleri el konuldu.
Son olarak ise, tarihteki en büyük misyon olan ve dünyanın dört bir yanından 50'den fazla gemiyi bir araya getiren Global Sumud Filosu, ablukayı aşmaya çalışıyor.
Başarılı olabilecekler mi?
Gazze'nin coğrafi konumu, bu çabaları özellikle önemli hale getiriyor. Gazze'nin Akdeniz'deki 40 kilometrelik kıyı şeridi, doğal yaşam hattı, ticaret ve dünya ile bağlantı için şu anda tek iletişim noktası durumunda.
İsrail, ABD'nin desteğiyle, tam da bu kıyı şeridini ele geçirmeye çalışıyor ve Filistin sularını ekonomik bir koloniye dönüştürecek gaz çıkarma projeleri ve liman kontrolü planlıyor.
İsrail'in ablukası denizi militarize etti, balıkçıların birkaç deniz mili ötesine çıkmasını engelledi, yardım gemilerinin limana yanaşmasına ise asla izin vermedi.
İsrail veya Mısır kontrol noktalarından geçmek zorunda olan kara konvoyları veya İsrail'in izin vermediği hava ikmalinden farklı olarak, deniz bağımsız insani müdahale için tek geçerli yol olmaya devam ediyor.
Bu nedenle yardım filoları çok büyük önem taşıyor ve bunlar sadece gemiler değil, denizin işgalciye değil insanlığa ait olduğunu ve Gazze sularının sonsuza kadar izalasyonda olamayacağını ilan eden yüzen başlakdırılar anlamını taşıyor.
Global Sumud Filosunu özellikle önemli kılan şey, ölçeği ve diplomatik yankısıdır.
Farklı ülkelerden gelen 50'den fazla gemi, aktivistler, politikacılar, sivil toplum liderleri ve hatta Greta Thunberg gibi kamuoyunda tanınmış isimleri ortak bir amaç için bir araya getirdi.
İspanya, İtalya ve son olarak Türkiye, İsrail ve müttefiklerinin baskısına rağmen filoya eşlik etmek için gemiler gönderdi. İlk kez, Gazze'ye yönelik bir deniz misyonu sadece STK'ların veya aktivistlerin sembolik bir eylemi değil, koordineli bir uluslararası özelliğe ulaştı.
Bu, devletlerin İsrail ile askeri olarak çatışmaya hazır olmasa da, artık pasif gözlemciler olarak kalmaya istekli olmadıklarını gösteriyor.
İsrail'in savaş gemileri ve insansız hava araçlarına kıyasla genellikle küçük ve kırılgan olan bu gemiler, insanlığın ahlaki vicdanını temsil ediyor.
Bu gemiler dünyaya önemli bir durumu ilan ediyor. Gazze yalnız değil ve abluka asla normalleşmeyecek.
Kaynak:
Middle East MonitorGDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
The Wall Street Journal: Batı ülkelerinin Filistin'i tanıması dengeleri nasıl değiştirdi?
The New Arab: İsrail'in artan saldırganlığı ve Arap NATO'su fikri
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


