The Wall Street Journal: Batı ülkelerinin Filistin'i tanıması dengeleri nasıl değiştirdi?
BM Zirvesi'ne ve Batı'nın birliğine dair sürece Filistin meselesi damga vurdu. Peki Batı ülkelerinin Filistin'i tanıması dengeleri nasıl değiştirdi?
Son Güncelleme: 24.09.2025 - 04:27
ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Wall Street Journal'da BM süreci boyunca çok sayıda Batı ülkesinin Filistin'i tanıma kararının, Filistin için dengeleri nasıl değiştirdiğine dair değerlendirmelerin yapıldığı bir analiz yayınlandı.
Bir zamanlar, ABD'nin en yakın Batılı müttefiklerinin Filistin devletini tanıyacağının asla düşünülemeyecek bir durum olduğuna dikkat çekilen analizde, ABD'nin Gazze'deki savaşı sona erdirme çabaları eksik ve yetersiz kalmasının ardından ise Ortadoğu'daki boşluğu doldurmak için başka ülkelerin harekete geçmeye başladığına dikkat çekildi.
Analizde ayrıca; Filistin'i tanıma adımlarının G7 ülkeleri başta olmak üzere, Batı'daki uzlaşı sürecinin sonuna gelindiğini gösterdiği tespiti yapıldı.
İşte The Wall Street Journal'da yayınlanan analiz:
Bir zamanlar, ABD'nin en yakın Batılı müttefiklerinden bazılarının Filistin devletini tanıyacağı asla düşünülemezdi.
Ancak özellikle BM'de Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suudi yetkililer tarafından yürütülen diplomasi süreci, on yıllardır süren statükoyu alt üst etmek için bir yıldan az bir süreye mal oldu.
Orta Doğu'nun geleneksel diplomatik güç merkezi olan ABD'nin Gazze'deki savaşı sona erdirme çabaları eksik ve yetersiz kaldıkça bu girişim güç kazandı ve geçtiğimiz yılın büyük bir bölümünde Filistin'e olan küresel destek giderek yükseldi.
Gelinen noktada ise BM sürecinde; İngiltere, Avustralya, Kanada ve Portekiz gibi çok sayıda ABD müttefiki olan ülke, Filistin devletini tanıdı. Bunlara Belçika, Monako, Malta ve Lüksemburg da eklendiğinde etkinin boyutları daha da fazla ortaya çıktı.
Bu çabalar, bölgesel güçlerin ABD'nin Orta Doğu'da bıraktığı boşluğu doldurma adımlarını da ortaya koyuyor. Ayrıca, Fransa'nın etkisinin azaldığı bir bölgede daha fazla rol oynamaya eğilimli olduğunu da gösteriyor.
Carnegie Europe düşünce kuruluşunun analisti Rym Momtaz gelişmeleri;
“Filistin'de yaşananlar, bölgedeki değişim sürecinde daha önce var olmayan bir dinamizm ve ivme yarattı”
ifadeleri ile değerlendirdi.
Fransa ve Suudiler, bu ortamda uzun süren çalışmaların ardından New York'ta bir konferansın zeminini hazırladı. Konferansta Arap ülkeleri Filistin'de yaşanan süreci açıkca kınama fırsatı yakaladı.
Temmuz ayı sonunda, konferansın başlamasından birkaç gün önce Macron, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a beklenmedik bir mektup göndererek Fransa'nın BM Genel Kurulu'nda Filistin devletini tanımayı planladığını duyurdu.
Bu duyuru, G7 ülkelerinden birinin yaptığı ilk duyuru oldu ve diğer Batılı güçlerin de aynı yolu izlemesinin önünü açtı.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Macron'u ve Filistin'i tanıyanları antisemitizmi körüklemekle ve Hamas'ı ödüllendirmekle suçladı. Netanyahu, nasıl olacağını belirtmeden Macron'un hamlesine misilleme yapacağına da söz verdi.
ABD ve İsrail yetkilileri, Filistin'i tanıma girişimlerinin sahadaki gerçekliği değiştirmeyeceğini hatta daha da kötüleştireceğini iddia ediyor.
Hatta üst düzey bir ABD yönetimi yetkilisi, Filistin devletini tanımak iki devletli çözüm için “fırsatın tamamen sona ermesi” anlamına gelebileceği uyarısında bulunuyor.
Yetkili, İsrail'in misilleme yapacağını ve bu misillemesine muhtemelen ABD'nin destek vereceğini belirtti. Netanyahu hükümetinin üyeleri, Batı Şeria'nın ilhakını talep ettiler.
Bu hamle, Trump'ın ilk döneminin önemli bir başarısı olan Abraham Anlaşmaları olarak bilinen Arap ülkeleriyle normalleşme anlaşmalarını tehlikeye atabilir.
Geçen ay, İsrail hükümeti Batı Şeria'yı fiilen ikiye bölebilecek tartışmalı yeni bir yerleşim planını onaylamıştı.
Kaynak:
The Wall Street JournalİLGİLİ HABERLER
The National Interest: Avrupa varoluşsal bir dönüm noktasında
UnHerd: İsrail küresel düzeni kaosa mı sürükleyecek?
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


