Moğolistan'da konargöçer toplumların mezarları kazılıyor
İstanbul ve Moğolistan Devlet üniversitelerinden bilim insanları, Moğolistan'daki ortak arkeoloji kazılarının bu yılki etabına başladı. Proje kapsamında, Tunç Çağı'ndan Orta Çağ'a uzanan konargöçer Türk ve Moğol halklarına ait mezarlar ve anıt alanları gün yüzüne çıkarılıyor.
Son Güncelleme: 09.07.2025 - 13:35
- Kazılar, Uygur Kağanı Moyen Çor anıtının yanındaki kutsal Bor Ovoo tepesinde ve Şovh Uul Dağı'nda yoğunlaşıyor.
- Çalışmaların amacı, konargöçerlerin ölü gömme geleneklerini, günlük yaşamlarını ve kültürel devamlılıklarını anlamak oldu.
- Kazı Başkanı Prof. Dr. Kürşat Yıldırım, projenin iki ülke arasında önemli bir bilimsel işbirliği olduğunu ve Türkiye'deki bozkır arkeolojisine katkı sağladığını belirtti.
- Kazılardan elde edilecek veriler, uluslararası bilim dünyasıyla paylaşılacak ve buluntular Moğolistan'da koruma altına alınacak.
3 bin yıllık kutsal tepede kazılar başladı
İstanbul Üniversitesi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi işbirliğinde yürütülen "Atlılar Kültürü" projesinin bu yılki çalışmaları, Arhangay şehrindeki Bor Ovoo tepesinde başladı. Bu bölgede, Tunç Çağı'ndan 13. yüzyıla kadar farklı dönemlere ait olduğu düşünülen beş adet kurgan (mezar tepesi) kazılıyor.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Kürşat Yıldırım, tepenin kutsallığına dikkat çekerek "Bor Ovoo, Uygur Kağanı Moyen Çor'un yazıtının bulunduğu anıt alanın hemen yanındaki kutsal bir tepe olması sebebiyle kadim devirlerden beri konargöçerlerin bu tepeye gelip dini merasimler yaptıkları anlaşılmaktadır." dedi.
Amaç konargöçerlerin günlük yaşamını anlamak
Projenin temel hedefi, Türk ve Moğol toplumlarının ölü gömme gelenekleri hakkında karşılaştırmalı ve önemli bilgiler elde etmek oldu. Kazılarda bulunması beklenen eserlerin, dönemin sosyal yapısına ve kültürel etkileşimlerine ışık tutması bekleniyor.
Prof. Dr. Yıldırım, hedeflerini, "Konargöçerlerin günlük hayatta kullandığı tunç, demir malzemeler ile çeşitli çanak çömlek parçalarına ulaşmayı hedefliyoruz." sözleriyle açıkladı. Bu bulguların, bozkır toplumlarının kendi içindeki değişimleri ve komşu kültürlerle ilişkilerini anlamada ipuçları sunacağı belirtildi.
İki ülke arasında bilimsel işbirliği güçlendi
Prof. Dr. Yıldırım, projede iki ülke akademisyenleri arasındaki işbirliğinin önemini vurguladı. Yıldırım, "Bu bilimsel ortaklık çok önemli çünkü Moğollar güçlü bozkır arkeolojisi geleneğine sahipler. Oluşturdukları bir ekol var." değerlendirmesinde bulundu.
Bu ortaklığın, Türkiye'deki bozkır arkeolojisi alanının gelişimini teşvik ettiği ve genç araştırmacılara yeni teknikler öğrenme fırsatı sunduğu ifade edildi. İlteriş Vakfı'nın ana sponsorluğunda yürütülen kazılardan çıkarılacak eserler, Moğol makamlarınca koruma altına alınacak ve bilimsel sonuçlar üç dilde yayınlanacak.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
DİĞER HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
Tarihte bugün: Fransa'nın son kraliçesi Marie Antoinette giyotinle idam edildi
Mardin'de tarihi değirmenin altından 1500 yıllık mozaik çıktı
Syedra Antik Kenti'nde dünyadaki üçüncü Aziz Pavlus freski keşfedildi
Soğmatar Antik Kenti'nde 3 bin yıllık kamusal yapı keşfedildi

