National Security Journal: Gazze anlaşması neden ilk aşamada tıkandı?
Gazze'de rol alması beklenen uluslararası aktörler neden adım atamıyor? Gazze anlaşması neden ilk aşamada tıkandı?
Son Güncelleme: 01.11.2025 - 08:59
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından National Security Journal'da, yaklaşık 3 hafta önce imzalanan Trump'ın Gazze anlaşmasının geldiği noktanın ve geleceğinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Mısır'da çok sayıda ülke liderinin katıldığı bir törenle imzalanan Trump'ın Gazze Planı'nın, birinci aşamanın ardından tamamen tıkandığı belirtilen analizde, Gazze'de konuşlandırılması planlanan askeri görev gücünün yapısının ve görev tanımının belli olmaması nedeniyle yaşanan krize dair detaylara yer verildi.
Analizde ayrıca; ABD'nin ve bölge ülkelerinin sürece dair beklentilerine yer verilerek, anlaşmanın olası geleceğine dair öngörüler yapıldı.
İşte National Security Journal'da yayınlanan analiz:
8 Ekim'de varılan Gazze anlaşması, çok sayıda zorlukla karşı karşıya. Zira ateşkesin Gazze'deki çatışmaları sona erdirmesinin üzerinden 3 hafta geçti ve çatışmalar yer yer devam ederken, karşılıklı rehine takaslarının sonrasına dair bir ilerleme görünmüyor.
ABD, Trump'ın barış planı doğrultusunda yardım ve güvenlik desteğini senkronize etmek için İsrail'de bir Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi açtı. Ancak ABD Gazze'ye asker göndermeyecek ve ortakları da bu konuda tereddütlü.
Ürdün Kralı'nın son açıklamalarının da işaret ettiği gibi, ülkelerin Gazze'ye personel göndermeyi kabul etmeleri zor olacak. Birçok ülke, ABD'nin desteklediği Gazze planına ilgi gösterdi ancak fiili olarak sahada olmayı düşünmüyor.
Bu ülkelerin çoğu ya sorumluluğu başkasına yüklemek ya da ilk harekete geçenin kim olacağını görmek istiyor gibi görünüyor.
Esasen bu, bir ülke harekete geçmeye hazır olana kadar çoğu ülkenin beklemede kalacağı anlamına geliyor.
Bu da gelecekte karmaşık bir süreç yaratıyor.
Ürdün Kralı Abdullah, BBC'ye yaptığı açıklamada;
“Gazze'deki güvenlik güçlerinin görevini barışı korumak olacağını umuyoruz. Ancak barışı korumak, orada oturup yerel polis gücünü, Filistinlileri desteklemek demektir. Ürdün ve Mısır, Filistinlileri büyük sayılarda eğitmeye hazır. Ancak bu zaman alır. Silahlarla Gazze'de devriye gezmemiz istenirse, işte bu hiçbir ülkenin dahil olmak isteyeceği bir durum değil.”
ifadelerini kullandı.
Gazze'yi denetleyen yabancı güçler
Gazze'yi denetlemek için mevcut yerel güçlerin desteği olmadan zorlanan ülkelerin imajı, birçok ülkenin ilerleme konusunda çekingen davranacağı anlamına geliyor.
Bunun nedeni, Hamas veya diğer silahlı gruplarla İsrail arasında yaşanacak olası çatışmalarda Gazze'de kayıplar görmek istememeleri. Ayrıca, Gazze'de uzun vadeli bir yaptırım sürecine dahil olmanın kendi ülkelerinde popüler olmayabileceğini de anlıyorlar.
ABD, Gazze meselesini doğru yönde ilerletmeye çalışıyor. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), 17 Ekim'de İsrail'de bir Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi açtı. CENTCOM, bu tesisin Gazze'ye yardım için bir koordinasyon merkezi olarak faaliyet göstereceğini açıkladı.
CENTCOM tarafından yapılan açıklamada;
“Bu merkez, istikrar sağlama çabalarını desteklemek için tasarlanmıştır. ABD askeri personeli Gazze'ye konuşlandırılmayacak, bunun yerine uluslararası muhataplardan Gazze'ye insani, lojistik ve güvenlik yardımının akışını kolaylaştırmaya yardımcı olacak”
ifadeleri kullanıldı.
Ancak, ABD personelinin Gazze'ye konuşlandırılmayacak olması, Gazze'de bir sonraki aşamaya geçmenin önündeki birçok engelden sadece birisi.
Örneğin, bir İngiliz birliği bölgeye ulaştı ancak bu grubub da görev tanımı belli değil.
Bu, Mısır gibi Gazze'ye ilgi gösteren diğer ülkelerin de , konuşlandırma konusunda kafalarının karışacağı anlamına geliyor. Filistin güvenlik güçlerinin konuşlandırılıp konuşlandırılmayacağı da henüz belli değil.
Zaman geçtikçe Gazze'deki mevcut durum daha da kötüleşebilir. Şu anda bölgenin yarısı İsrail Savunma Kuvvetleri'nin kontrolü altında ve İsrail, bölgedeki kontrolünü Sarı Hat olarak adlandırılan bir sınırla belirlemiş olsa da bir saldırıya hazır.
Hamas ise geri kalan bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirmiş görünüyor. Zaman geçtikçe Hamas'ın kontrolü daha da sağlamlaşabilir.
Diğer yandan, Gazze'nin yıkıntıları üzerindeki toz kalkmaya başladıkça, dünya ahlaki bir hesaplaşma ile karşı karşıya kalıyor.
Artık hayatta kalanlara un çuvalları, tıbbi malzeme veya çadırlar teslim etmek yeterli değil ve buradaki halkın geleceğinin hızla garanti altına alınması gerekiyor.
Kaynak:
National Security JournalİLGİLİ HABERLER
The Wall Street Journal: Gazze'deki ateşkes başarısızlığa doğru mu gidiyor?
The Guardian: Soykırımın failleri hesap verecek mi?
Witkoff tarih verdi: Gazze mutabakatında ikinci aşama haftaya başlıyor
ABD'nin California eyaletinde olağanüstü hal ilan edildi
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
DİĞER HABERLER
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
Geopolitical Futures: ABD'nin Venezuela ablukasının jeopolitik arka planı ne?
The Hill: Suriye'nin kırılgan istikrarı ve Türkiye'nin rolü
Responsible Statecraft: Birleşmiş Milletler yapısı küresel işlevini tamamen yitirdi mi?
Arab News: Türkiye-Mısır yakınlaşması ve bölgesel dengeler
The Atlantic: Ukrayna'ya önerilen anlaşma uygulanabilir mi?
Foreign Policy: Trump küresel kurumları hedef alarak ne hedefliyor?
The New Arab: Küresel güç mücadelesinde Türk Devletleri Örgütü'nün etkisi artıyor
Cato Institute: Trump'ın Gazze barış planı sadece bir hayal mi?


