Nuri Bilge Ceylan'a göre 21. yüzyılın en iyi 10 filmi
Ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan, The New York Times'ın 500'den fazla sinema profesyoneliyle yaptığı ankette, 21. yüzyılın en iyi 10 filmini belirledi.Ceylan'ın seçtiği filmler arasında dünya sinemasından önemli yapıtlar yer alıyor.
Son Güncelleme: 28.07.2025 - 16:54
Nuri Bilge Ceylan'ın listesi, sinema sanatının farklı yönlerini ve derinliklerini keşfeden filmleri içeriyor. İşte Ceylan'a göre 21. yüzyılın öne çıkan 10 filmi:
About Endlessness (Sonsuzluk Üstüne - 2019)
Venedik Film Festivali'nde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Aslan kazanan bu film, varoluşun kırılganlığını mizahi ve derin bir dille ele alıyor. Rotten Tomatoes'a göre film, "ebediyen insani olan her şeyin bir kaleydoskopunu, varoluşun kırılganlığına dair sonsuz bir hikâye sunuyor."
No Country For Old Men (İhtiyarlara Yer Yok - 2007)
Cormac McCarthy'nin romanından uyarlanan bu film, avcıyken av olan bir adamın hikayesini anlatıyor. En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında Oscar kazanan yapımda Javier Bardem'in canlandırdığı Anton Chigurh karakteri, sinema tarihinin en ikonik kötü adamlarından biri olarak kabul ediliyor. Bardem'e bu rol En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını getirmişti.
Oslo, August 31st (Oslo, 31 Ağustos - 2011)
Film, rehabilitasyon merkezinden izin alan uyuşturucu bağımlısı Andres'in Oslo'da geçirdiği bir günü konu alıyor. Usta sinema yazarı Roger Ebert, film için "Oslo, 31 Ağustos, sessiz sedasız, derinden, izlediğim en gözlemci ve sempatik filmlerden biri... Ne kadar hüzünlü ve gerçek bir film..." yorumunu yapmıştı.
Hors Satan (2013)
Fransız Opal Sahili'nde geçen bu filmde, istismara uğramış genç bir kadınla karmaşık bir ilişki kuran bir adamın hikayesi anlatılıyor. Bu ilişki, karakterlerin geçmişleriyle yüzleşmelerine yol açarken, insan doğasının karanlık ve aydınlık yönlerini keşfediyor. The Guardian'dan Peter Bradshaw filmi, "Bruno Dumont'un her zamanki gibi, vizyoner, radyoaktif ışıltı etkileyici yönetmenliği o kadar akıcı, sinir bozucu ve sürükleyici ki; tamamen eşsiz..." sözleriyle özetliyor.
Silent Light (Sessiz Işık - 2007)
Cannes Film Festivali'nde Jüri Ödülü kazanan film, ailesiyle mütevazı bir hayat süren Johan'ın, Marianne'e aşık olmasıyla sarsılan düzenini konu alıyor. Yönetmen Carlos Reygadas, filmin çıkış fikrini, "Çok sevdiğiniz ve sizi hâlâ seven birini sevmeyi bırakmak dürüst, doğru, cesur veya meşru bir davranış mıdır? Bu duygularla karşılaştığınızda ne yaparsınız?.." sözleriyle açıklıyor.
The Death of Mr. Lazarescu (Bay Lazarescu'nun Ölümü - 2005)
Şiddetli baş ağrısı ve mide krampları çeken Bay Lazarescu'nun, Bükreş'teki hastaneler arasında doktorların yanlış teşhisleri ve bilgisizlikleriyle dolu acı verici yolculuğu anlatılıyor. Cannes Film Festivali'nde 'Belirli Bir Bakış' ödülü alan film için Variety’den Jay Weissberg, "İki buçuk saatlik titrek el kamerası görüntüleri, Cristi Puiu'nun yönetmenliğinde beklenmedik şekilde büyüleyici bir hal alıyor” diyor.
The Turin Horse (Torino Atı - 2011)
Nietzsche'nin bir atı kırbaçlayan arabacıyı gördükten sonra yaşadığı olaydan esinlenen film, arabacının, ailesinin ve atının başından geçenleri anlatıyor. Berlin Film Festivali'nde Gümüş Ayı Ödülü alan film için Los Angeles Times'tan Betsy Sharky, "Macar usta Béla Tarr'ın çarpıcı bir güzelliğe sahip ve fazlasıyla iddialı Torino Atı, hem tanımlanması kolay hem de imkânsız bir film..." ifadelerini kullanıyor.
Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives (Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor - 2010)
Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazanan film, böbrek yetmezliği nedeniyle ölmek üzere olan Boonmee Amca'nın hikayesini anlatıyor. Akrabalarıyla birlikteyken, karısının hayaleti ve orman yaratığı olarak görünen oğlu ona geçmişi hatırlatıyor ve gizemli bir mağaraya doğru yola çıkıyor. Roger Ebert'in filmle ilgili görüşü ise şöyle: "Yaşayanları ziyaret eden hayalet fikrine açıksanız, hatta hayal gücünüz varsa, bu film muhtemelen merak uyandırıcı ama bir o kadar da şaşırtıcı bir deneyim olacaktır..."
Unknown Pleasures (Bilinmeyen Zevkler - 2002)
Çin'de ekonomik ve sosyal değişimlerin yaşandığı bir dönemde, iki işsiz genç, kişisel arzuları ve bulundukları koşullarla mücadele ederken kendi yollarını bulmaya çalışıyor. British Film Institute'ün tanıtımına göre film, "hoşnutsuz gençliğin dokusal bir incelemesi olup, Peter Matthews'a göre taşralı bıkkınlığın incelikli bir incelemesidir..."
Zama (2017)
Antonio di Benedetto'nun romanından uyarlanan film, 18. yüzyıl Güney Amerika'sında İspanyol Kraliyeti görevlisi Zama'nın hikayesini anlatıyor. Kraldan terfi mektubu beklerken her şeyini kaybeden Zama, son bir umutla varolup olmadığı bilinmeyen efsanevi kanun kaçağı Vicuna Porto'nun peşine düşüyor. IndieWire'dan Ben Croll film için, "Varoluşsal bir sanat eseri olarak Zama, ciddi bir başarı olarak öne çıkıyor. Ancak bu, en sofistike sinemaseverlerin bile 'Az önce ne gördüm acaba?' diye düşünerek salondan çıkarken sendelemesini engelleyemeyecektir" yorumunu yapıyor.
Kaynak:
HabertürkGDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
etiketler
İLGİLİ HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
DİĞER HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
İnsan emeğiyle yazılan kitaplar lüks bir tüketim mi olacak?
James Cameron: Avatar’ın geleceği filmin başarısına bağlı
Louvre Müzesi'nden Avrupa dışı ziyaretçilere zam kararı
Hatay'ın tarihi mozaikleri yakma yöntemiyle ahşaba işleniyor



