Rus Devrimi'nden kaçan Romanov Prensesi moda ikonu oldu
Washington'da açılan "Sürgünden Avangarda: Prenses Natalie Paley'nin Hayatı" başlıklı sergi, Rus Çarı'nın Bolşevik devriminde ailesi katledilen torunu Prenses Natalia Pavlovna Paley'in hayatına ve moda dünyasına olan etkisine odaklanıyor.
Son Güncelleme: 10.07.2025 - 14:54
- Rusya'nın son Çarı II. Nikolay'ın kuzeni olan Paley, Bolşevik Devrimi sırasında babasını ve erkek kardeşini kaybetti.
- 1918'de, henüz 13 yaşındayken ablasıyla birlikte bir çamaşırcının kızı kılığına girerek Rusya'dan Finlandiya'ya kaçtı.
- Paris'te ünlü bir model ve ilham perisi oldu, daha sonra ABD'ye taşınarak moda ve sanat dünyasında önemli bir figür haline geldi.
- Hayatı boyunca yaşadığı zorluklara rağmen bir stil ikonu olarak anılan Paley'nin mirası, bugün bir sergiyle onurlandırılıyor.
Ailesi Bolşevikler tarafından katledildi ve sürgüne kaçtı
Büyük Dük Paul Alexandrovich'in kızı olan Prenses Natalia Paley, Romanov Hanedanlığı'nın son günlerinde Rusya'da dünyaya geldi. Ancak 1917'deki Bolşevik Devrimi, ailesinin ve kendisinin hayatını sonsuza dek değiştirdi.
Devrimciler, Çar II. Nikolay ve ailesi de dahil olmak üzere Romanov Hanedanlığı'nı ortadan kaldırma operasyonu başlattı. Bu süreçte Paley'nin babası Büyük Dük Paul ve erkek kardeşi Vladimir, Bolşevikler tarafından kurşuna dizilerek idam edildi.
Ailesinin erkek üyelerinin katledilmesinin ardından 1918'de, 13 yaşındaki Paley ve ablası Irina için tehlikeli bir kaçış planı yapıldı. İki kız kardeş, çamaşırcı kızları kılığına girerek 320 kilometrelik zorlu bir yolculukla Finlandiya'ya kaçmayı başardı. Anıları anlatan annesi Olga, bir arkadaşlarının donmuş bir derenin üzerinde "vücudundan bir köprü yaptığını" ve kızların onun üzerinden yürüyerek geçtiğini yazdı.
Paris'te bir ilham perisi ve model olarak yeniden doğdu
Ailesinden geriye kalanlarla birlikte önce Finlandiya'ya, ardından Fransa'ya yerleşen Paley, Paris'te yeni bir hayata başladı. Güzelliği ve zarafetiyle kısa sürede dikkat çekti ve ünlü Fransız moda tasarımcısı Lucien Lelong ile evlenerek onun ilham perisi oldu.
Paley, dönemin en ünlü fotoğrafçıları Man Ray ve Cecil Beaton gibi isimlere poz vererek ve Vogue dergisinin sayfalarında yer alarak aranan bir model haline geldi. Bir arkadaşı onun için, "O, gelişmesi için övgüye, pohpohlayıcı aynalara ve avizelere ihtiyaç duyan egzotik bir bitki," yorumunu yaptı.
Hollywood'da aradığını bulamadı ve yeni bir hayata başladı
Modellik kariyerinin zirvesindeyken Paley, sinema yıldızı olma hayaliyle 1930'ların ortasında Amerika Birleşik Devletleri'ne taşındı. Ancak Hollywood'da aradığını bulamadı ve en bilinen rolü, Katharine Hepburn'ün oynadığı Sylvia Scarlett filmindeki küçük bir rolden öteye gidemedi.
Oyunculukta istediği başarıyı yakalayamasa da New York'un sosyal hayatında kendine bir yer edindi. 1937'de Amerikalı tiyatro yapımcısı John C. Wilson ile evlendi ve Mainbocher gibi ünlü moda evlerinde halkla ilişkiler alanında çalıştı. Çift, evlerinde "moda tasarımcıları, editörler, oyuncular, fotoğrafçılar, yazarlar ve diğer yeteneklerden oluşan yakın bir topluluk" kurarak dönemin kültür sanat hayatına yön verdi.
Hayatının son yıllarını yalnızlık içinde geçirdi
1961'de eşi John C. Wilson'ın ölümünün ardından Paley, sosyal hayattan tamamen çekildi. Hayatının son yirmi yılını New York'taki dairesinde neredeyse tam bir yalnızlık içinde, televizyon izleyerek ve bulmaca çözerek geçirdi.
1981'de evinde düşerek boynunu kırdı ve kısa bir süre sonra 76 yaşında hayatını kaybetti. Ölümü o dönemde dünya tarafından pek fark edilmedi. Ancak bugün, "20. yüzyılın en şık kadınlarından biri" ve trajediden kurtulup kendini yeniden yaratan inatçı bir karakter olarak yeniden hatırlanıyor. Bu olağanüstü hayat, "Sürgünden Avangarda: Prenses Natalie Paley'nin Hayatı" adlı sergiyle Washington'daki Hillwood Müzesi'nde sergileniyor.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
Tarihte Bugün: Çar Nikolay ve ailesi infaz edildi
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
DİĞER HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
Tarihte bugün: Fransa'nın son kraliçesi Marie Antoinette giyotinle idam edildi
Mardin'de tarihi değirmenin altından 1500 yıllık mozaik çıktı
Syedra Antik Kenti'nde dünyadaki üçüncü Aziz Pavlus freski keşfedildi
Soğmatar Antik Kenti'nde 3 bin yıllık kamusal yapı keşfedildi

