Yenidoğan çetesi davasında 3 tahliye: Hemşireler tahliye oldu
İstanbul'da, bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen "Yenidoğan Çetesi" davasında, tutuklu yargılanan 19 sanıktan 3'ü tahliye edildi.
Son Güncelleme: 02.07.2025 - 21:24
- "Yenidoğan Çetesi" davasında 19 tutuklu sanıktan 3'ü (hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar, Nigar Kubilay) tahliye edildi.
- Tahliye edilen sanıklara yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulandı.
- Davada 16 sanığın tutukluluk hali devam ederken, duruşma 9 Eylül'e ertelendi.
- Örgütün, hasta bebekleri olduğundan ağır gösterip uzun süre yatışlarını sağlayarak SGK'den yüksek ücret tahsil ettiği iddia ediliyor.
- Elebaşı olduğu belirtilen doktor Fırat Sarı ve diğer sanıklar için 10 bebek ölümü, nitelikli dolandırıcılık gibi suçlardan yüzlerce yıla kadar hapis cezası isteniyor.
- Soruşturma kapsamında 10 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bir savcıya yönelik ölüm tehdidi davasında zanlılar tutuklanmıştı.
- Davanın sanıklarından İlker Gönen cezaevinde intihar etmişti.
İstanbul'da, bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen "Yenidoğan Çetesi" davasında, tutuklu yargılanan 19 sanıktan 3'ü tahliye edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tahliye edilen hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulandı.
Örgütün amacı: Bebeklerin sağlığı yerine maddi kazanç
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün, sevk ve idaresini doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianameye göre örgütün esas amacı, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak ve hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almaktı.
Hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine, sanıkların seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı; karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. İddianamede, esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu vurgulanıyor.
Yüzlerce yıl hapis istemi ve iptal edilen hastaneler
Davanın kilit sanıklarından doktor Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10'ar kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11'er kez olmak üzere toplam 177 yıl altışar aydan 582 yıl dokuzar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in ise benzer suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. İddianamede, 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Ayrıca, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Davanın sanıklarından İlker Gönen'in, Antalya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat'ta intihar ettiği bilgisi de daha önce kamuoyuna yansımıştı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 57 sayfalık ek iddianame, yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmiş, mahkeme başkanı cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Mustafa Kemal Zengin'in dosyasını ayırarak davadaki sanık sayısını 57'ye düşürmüştü. Mahkeme, tüm duruşma tutanaklarının Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar vererek, tutuklu 16 sanığın bu hallerinin devamına hükmedip duruşmayı 9 Eylül'e erteledi.
Duruşma:
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, avukatların talepleri alındı.
Mahkeme heyeti, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya 1 saat ara verdi.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Başhemşire Nigar Kubilay'ın tahliyesini kararlaştırdı.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
Tahliye edildi, dehşet saçtı: Önce kadını, sonra kendini öldürdü
Demirtaş tahliyesinde kritik viraj: AİHM itirazı geri çevirdi, Bahçeli 'hayırlı olur' dedi
Eski HDP Milletvekili Semra Güzel tahliye edildi: Toplam 8 yıl 9 ay hapis cezası aldı
Küba'da Melissa kasırgası alarmı: 735 bin kişi tahliye edildi
Menajer Ayşe Barım tahliye edildi
Ayşe Barım'ın tahliyesi iptal, hakkında yeniden tutuklama kararı çıktı
DİĞER HABERLER
Bakanlık gençleri uyardı! 'Siber dünyanın karanlık dehlizlerinde kaybolmayın'
Süper Lig puan durumu tablosu | TFF ile 4 Aralık Süper Lig puan durumu sıralaması nasıl?
Ak Parti'den eve dönüş düzenlemesi şartı: Örgüt feshi ve 5 yıllık adli takip
Numan Kurtulmuş: Artık raporlama faslına geçiyoruz
Gökyüzü şöleni başlıyor: Yılın son Süper Ay'ı bu gece görünecek
Büyükçekmece’nin ardından Adalar Adliyesi’nde de soygun! 12 silah kayboldu
MSB: Yunan Bakan'ın açıklamaları olumlu atmosfere zarar veriyor
Devlet Bahçeli: Gizli propagandaya ve kapalı mesajlara itirazımız var
Yerli malı haftası ne zaman? Yerli malı haftasında neler yapılır, tarihçesi nedir?
Bakanlık açıkladı: Gıdada 122 bin denetim, 17 işletmeye suç duyurusu


