Tablet Mag: Batı'da yükselen yeni kavram “Anti-Siyonizm”

Kamuoyu araştırmaları, konserler, toplu gösteriler ve küresel arenadaki dizginlenemeyen tepkiler. Milenyum kuşağı ve Z kuşağı arasında “Siyonizm nefreti” nasıl yaygınlaşıyor?

Son Güncelleme: 04.07.2025 - 02:09

Abone Ol

Google News Logo
Tablet Mag: Batı'da yükselen yeni kavram “Anti-Siyonizm”

ABD merkezli yayın organlarından Tablet Mag'da İsrail'in Gazze'de izlediği soykırım politikasının küresel etkilerinin değerlendirildiği bir analiz kaleme alındı.

Gazze'de neredeyse 2. yılına girecek olan savaşın küresel arenada; özellikle milenyum kuşağı ve Z kuşağı arasında giderek daha fazla yaygınlaşan “Siyonizm nefreti”ne dönüştüğü belirtilen analizde, bu durumun ünlü isimlerin konserlerinden anketlere kadar çok sayıda gelişmeye yansıdığına dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; İsrail'in bulunduğu coğrafyada varolmak için Batı medeniyetinin meyvesini yediği ve şimdi buna ihanet ettiği tespiti yapıldı.

İşte Tablet Mag'da yayınlanan analiz:

“Siyonizm nefreti”, milenyum kuşağı ve Z kuşağı arasında giderek daha fazla yaygınlaşıyor.

28 Haziran'da, rapçi Bobby Vylan'ın “Ölüm, İsrail ordusuna ölüm” sloganları BBC tarafından yayınlandı ve bu slogan, Glastonbury Festivali'nde 200.000 kişilik seyirci kitlesi tarafından coşkuyla yankılandı.

Hatta bu seyircilerin çoğu Filistin bayrakları sallıyordu ve “Nehirden denize kadar özgür Filistin” sloganları atıldı.

Diğer yandan Tel Aviv dışında en büyük Yahudi nüfusuna (1,3 milyon) sahip şehir olan New York'un belediye başkanlığı için Zohran Mamdani'nin ön seçimlerdeki zaferi de bir mesaj niteliğindeydi.

Hamas'a sevgisini ve Netanyahu'ya öfkesini dile getiren Mamdani, ön seçimlerde 45 yaş altı seçmenlerin yüzde 52'sinin oyunu aldı.

Vylan'ın hayranlarının ve Mamdani'nin genç, beyaz, üniversite eğitimi almış ve varlıklı seçmen tabanının çoğunu desteğini alması, savaşın küresel yankılarına dair önemli bir mesaj veriyor.

Görünen o ki; sadece İsrail değil, Yahudi devletine karşı sessiz kalan ya da savaşa destek veren Batı da hedefte.

Yahudilerin “Paskalya matzosunu” hazırlamak için Hıristiyan çocukları öldürdükleri iddiası, 1940'lı yıllara kadar Polonya'nın Kielce kenti başta olma üzere Batı'da hayat bulmuş ve bazı çevreleri işkence ve cinayete maruz bırakmak için bir bahane oluşturmuştu. Ardından ise malum Hitler dönemi ve Yahudi soykırımı süreci yaşandı.

Bugün ise görünen o ki; “kan davası” yeni bir biçimde geri döndü.

İsrail'in Gazzelileri, özellikle de çocukları soykırıma tabi tutması, dünya genelinde “antisemit duyguları” yeniden körüklüyor ve yaşananlar Batı'da yaygın bir öfke ve kızgınlığa yol açıyor.

20 Mayıs'ta Birleşmiş Milletler insani yardımdan sorumlu genel sekreter yardımcısı BBC ile yaptığı röportajda;

“İnsani yardım ulaştırılamazsa, Gazze'de 14.000 bebek önümüzdeki günlerdeölecek. Ancak bu gerçeğe rağmen İsrail'in abluka politikaları devam ediyor.”

ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Rutgers Üniversitesi'nin yakın zamanda yaptığı bir ankette, kendini ‘liberal’ olarak tanımlayanların yüzde 55'i, insan öldürmenin siyasi hedeflere ulaşmak için “haklı bir araç” olduğuna inandığını belirtti ve buna teolojik bir anlam yüklediklerini söledi.

Bu anket; “militan siyasi ve teolojik hareketlerin” küresel düzeyde bazı kesimler tarafından kabul gördüğünü gösterse de genel olarak insani yaklaşımların arttığını belirtmek gerekiyor.

Gelinen noktada; İsrail ve Yahudilere duyulan nefret, temelde Batı'nın milyarlarca insan için sağladığı özgür ve refah dolu yaşama duyulan nihilist bir nefretin yansıması olarak ifade edilebilir.

İsrail, Batı medeniyetinin meyvesini yedi ve aynı zamanda da, bulunduğu bölgede varoluş koşullarını bu sayede sağladı.

Ancak bu koşullar şimdi kirletiliyor ve Batı halklarının aklına İncil'deki şu öğüt geliyor:

“Ölüm ve yaşam, kutsama ve lanet önünüzde duruyor. Yaşamayı ve yaşatmayı seçin ki doğru olan tarafta olasınız.”

Kaynak:

GDH Haber

GDH Digital'i sosyal medyadan takip edin!

etiketler
İsrail
Gazze
İşgal
Soykırım
Savaş Suçu
Siyonizm
Loading Spinner