Tarihte bugün: Filistin'de İngiliz manda yönetimi resmen başladı
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun Ortadoğu'dan çekilmesiyle bölgede yeni bir dönem başlarken, 29 Eylül 1923'te Milletler Cemiyeti tarafından onaylanan İngiliz manda yönetimi Filistin'de resmen yürürlüğe girdi.
Son Güncelleme: 29.09.2025 - 09:50
- Milletler Cemiyeti, Birinci Dünya Savaşı sonrası Filistin topraklarının idaresini Birleşik Krallık'a verdi.
- 29 Eylül 1923'te resmen başlayan manda yönetimi, bölgenin kaderini belirleyen kritik bir adım oldu.
- Manda belgesi, Yahudiler için bir "ulusal yurt" kurulmasını öngörürken, bölgedeki Arap nüfusun haklarının korunacağı taahhüdünü de içeriyordu.
- Bu karar, ilerleyen yıllarda bölgede artacak olan Arap-Yahudi geriliminin ve çatışmaların temelini attı.
Osmanlı sonrası dönem ve İngiliz işgali
Dört asır boyunca Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olan Filistin toprakları, Birinci Dünya Savaşı sırasında 1917'de General Allenby komutasındaki İngiliz ordusu tarafından işgal edildi. Savaşın sona ermesiyle birlikte galip devletler, Osmanlı'nın Ortadoğu'daki topraklarının geleceğini belirlemek üzere bir araya geldi.
Bu süreçte, İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour'un 1917'de yayımladığı ve Filistin'de bir Yahudi yurdu kurulmasını destekleyen Balfour Deklarasyonu, bölgenin geleceğine dair en önemli belgelerden biri haline geldi. Bu deklarasyon, manda yönetiminin temel hedeflerinden birini oluşturacaktı.
Milletler Cemiyeti'nin onayı ve mandanın hedefleri
San Remo Konferansı'nda (1920) alınan kararlar doğrultusunda Filistin'in idaresinin İngiltere'ye verilmesi kararlaştırıldı. Milletler Cemiyeti Konseyi, 24 Temmuz 1922'de İngiltere'nin manda yönetimi şartlarını resmen onayladı ve bu karar 29 Eylül 1923'te tam olarak yürürlüğe girdi.
Manda yönetiminin temel amacı, Filistin'i kendi kendini yönetebilecek bir yapıya kavuşturmaktı. Ancak belgenin en tartışmalı maddeleri, Balfour Deklarasyonu'na atıfla bir Yahudi ulusal yurdunun kurulmasını kolaylaştırma ve Yahudi göçünü teşvik etme taahhütlerini içeriyordu.
Bölgede değişen dengeler ve artan gerilim
İngiliz manda yönetiminin resmen başlamasıyla birlikte bölgeye yönelik Yahudi göçü hız kazandı. Bu durum, toprakların mülkiyeti ve demografik yapının değişmesi konusunda bölgedeki Arap nüfusu arasında büyük bir endişe ve tepkiye yol açtı.
Manda yönetimi, bir yandan Yahudiler için bir yurt kurma sözü verirken diğer yandan mevcut halkın sivil ve dini haklarını koruyacağını belirtiyordu. Ancak bu iki çelişkili hedef, İngiltere'nin bölgede istikrarı sağlamasını zorlaştırdı ve ilerleyen on yıllarda şiddetli çatışmalara zemin hazırlayarak 1948'de İsrail'in kuruluşuna ve Filistin sorununun derinleşmesine yol açtı.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
National Security Journal: Trump Suudi Arabistan'a F-35 satışı ile ne hedefliyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gıda güvenliği ve savunma vurgusu
BM'den Filistin ve Suriye kararı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan G20 zirvesinde kritik mesajlar
200’den fazla sanatçı ve kültür insanı Mervan Bergusi’nin serbest bırakılmasını talep etti
DİĞER HABERLER
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık 'amfi tiyatro' ortaya çıktı
Oylum Höyük kazılarında Hitit dönemine ait yeni çivi yazılı belgeler ortaya çıktı
Tarihte bugün: TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf devleti Fransa ile Ankara Anlaşması imzalandı
Karahantepe'de Neolitik Çağ insanlarının yaşadığı 30'dan fazla kulübe bulundu
Tarihte bugün: Uşi Antlaşması imzalandı, Osmanlı Afrika'daki son toprağını kaybetti
Tolstoy'un yeğeni, atasının tutulduğu Yedikule Zindanları'nı ziyaret etti
Tarihte bugün: Fransa'nın son kraliçesi Marie Antoinette giyotinle idam edildi
Mardin'de tarihi değirmenin altından 1500 yıllık mozaik çıktı
Syedra Antik Kenti'nde dünyadaki üçüncü Aziz Pavlus freski keşfedildi
Soğmatar Antik Kenti'nde 3 bin yıllık kamusal yapı keşfedildi


