The Guardian: Trump ve Netanyahu, İran'a saldırı için zemin mi hazırlıyor?

Netanyahu'nun Avrupa dahil küresel desteği giderek azalıyor! Trump ve Netanyahu, İran'a saldırı için zemin mi hazırlıyor?

Son Güncelleme: 19.03.2025 - 20:46

The Guardian: Trump ve Netanyahu, İran'a saldırı için zemin mi hazırlıyor?

İngiltere'nin önemli yayın organlarından The Guardian'da İsrail'in Gazze'ye yeniden başlattığı saldırıların ve Trump'ın Netanyahu'yu kayıtsız şartsız destekeleyen politikalarının geleceğinin ve olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Netanyahu'nun sürekli savaş doktrini çerçevesinde zaten hiçbir zaman yapmak istemediği ateşkesi ihlala ederek yeniden saldırılara başladığına dikkat çekilen analizde, savaşa karşı çıkanlara karşı kullanılan antisemitizm yaklaşımının da artık karşılık bulmadığı ve Avrupa dahil olmak üzere küresel arenada Netanyahu'ya desteğin azaldığı belirtildi.

Analizde ayrıca; Trump'ın Yemen üzerinden İran'a bir saldırının zeminini oluşturabileceği, ancak kaba güç kullanımının sonuca götürmeyeceği konusunda acı bir tecrübe yaşayabileceği belirtildi.

İşte The Guardian'da yayınlanan analiz:

Binyamin Netanyahu'nun sürekli savaş doktrininin ilk ve son kuralı acımasızcadır ve açıktır. Bu kural; “barışın sürmesine izin verilemez ve verilmemelidir” şeklindedir.

İsrail'in savaş yanlısı başbakanının emriyle Gazze'nin savunmasız halkına bir kez daha ayrım gözetmeksizin ölümcül saldırılar yapılmya başlandı.

Netanyahu, kendisinin ve kabinesinin 7 Ekim 2023 saldırılarından bu yana uzattığı kesintisiz ulusal olağanüstü hal kararı ile görevde kalmaya devam ediyor.

Savaş durmuyor çünkü Netanyahu'nun genel amacı; Filistinlilerin ulus olma umutlarını yok etmek. 

Ancak bu başarısız olmaya mahkum.

Savaş durmuyor çünkü İsrail içinde ve dışında, İsrail hükümetinin eylemlerini eleştirenler, antisemitik saiklerle suçlanıyor ve suçlu ilan ediliyor.

Ancak bu da başarısız olmaya mahkum.

Netanyahu ve aşırı sağcı koalisyon üyeleri, süreci Gazze'deki toprak gasplarını genişletmek ve işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinlileri sindirmek için bir bahane olarak kullanıyorlar.

Hatta İsrail, Suriye'nin Golan Tepeleri'nin yeni bölgeleri ele geçirdi ve buradaki ilerlemesine devam ediyor.

Sürekli savaş ancak diğer “taraf” savaşmaya devam ederse sürdürülebilir. Hamas zayıflamış olabilir ancak yenilmiş değil.

İran için zemin mi hazırlanıyor?

Netanyahu en baştan bu yana ateşkesi istemedi ve sürekli olarak suçu başkalarına atabileceği bir ortam aradı. Ancak 19 Ocak'ta Donald Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff'un baskısıyla ateşi kesmeye razı oldu.

Ertesi gün göreve başlayacak olan Trump, selefi Joe Biden'ın durdurmayı başaramadığı çatışmanın sona erdirilmesini ısrarla talep ediyordu. Trump'ın ekmeğine yağ sürmek istemeyen ve gözüne girmek isteyen Netanyahu, parmaklarını arkada kavuşturarak bu ateşkesi kabul etti.

Ancak o zaman bile, 48.000'den fazla Filistinli ölmüş, on binlerce kişi yaralanmış ya da travma geçirmiş ve Gazze'nin 2 milyonluk nüfusunun çoğu evsiz kalmışken Netanyahu durmaya razı değildi.

Netanyahu, kabinesindeki aşırı sağcı bakanların da barışa uzun süre tahammül edemeyeceğini biliyordu.

Bunlardan birisi olan Itamar Ben-Gvir, protesto için çoktan istifa etmişti. Diğerleri de bunu yapmakla tehdit ediyor ve böylece hükümetini çökertme potansiyeli taşıyorlardı. Ancak bunu yapmadılar. Çünkü savaşa geri döneceklerini biliyorlardı.

Bu nedenle de Netanyahu, 1 Mart'ta başlaması gereken ve İsrail ordusunun tamamen çekilmesini öngören ateşkesin ikinci aşamasına hiçbir zaman ciddi bir şekilde uyma niyetinde olmadı. 

İnsani yardımları engelledi, su ve elektrik kaynaklarını kesti, ikinci aşamanın uygulanmasını geciktirdi ve tekrar rayına oturtmak için görüşmeleri engelledi.

Bu provokasyonlar başarısız olunca da ateşkes anlaşmasını ihlal ederek Hamas'ın tek taraflı olarak daha fazla rehineyi serbest bırakmasını istedi.

İşte tüm bu nedenlerle Avrupa ve Arap dünyasında geniş çapta kınanan Netanyahu'nun destekçileri giderek daha fazla azalıyor.

Netanyahu içiç İsrail içerisinde de aynı durum sözkonusu. Başbakan, Shin Bet şefi Ronen Bar'ı görevden alma teklifi nedeniyle bir tartışmaya karışmış durumda. Katar parasını içeren yeni bir yolsuzluk skandalı da etrafında dönüyor. Bu bağlamda Gazze'de bir “dikkat dağıtma” zamanlaması manidar olarak değerlendirilebilir.

Trump ve Netanyahu'nun dünyası yıkılmaya mahkum

Trump'ın basit ve sıfır toplamlı dünyasında her şey aynı kapıya çıkıyor.

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt;

“Trump'ın açıkça ifade ettiği gibi, Hamas, Husiler ve İran, sadece İsrail'i değil ABD'yi de terörize etmek isteyen herkes bir bedel ödeyecek”

açıklamasında bulundu.

Bu açıklama Trump'ın, Netanyahu'nun bitmek bilmeyen savaş halini meşrulaştırmak için hareket ettiğini ortaya koyuyor. Diğer bir ifade ile Tahran'daki pek çok kişinin inandığı gibi Trump aslında, İran'a bir İsrail-ABD saldırısı için zemin hazırlıyor.

Önceki bazı ABD başkanları gibi tarihten bihaber olan Trump, Ortadoğu'yu neredeyse emperyal bir iradeyle yeniden şekillendirebileceğine inanıyor.

Ancak Trump, kaba güç kullanımının kendilerini sonuca götürmeyeceğini acı bir tecrübe ile öğrenebilir.

Kaynak:

GDH Haber

etiketler
İsrail
ABD
Gazze
Soykırım
İşgal
Savaş Suçu
İran
Ortadoğu
Loading Spinner