Yeşilçam'ın kötü adamının acı tatlı hayatı: Coşkun Göğen
Yeşilçam'ın kötü adamı olarak hafızalara kazınan Göğen, berber çıraklığından beyaz perdeye uzanan hikayesini ve bilinmeyen yönlerini paylaştı.
Son Güncelleme: 23.07.2025 - 17:09
Yaklaşık 36 yıldır Antalya'da yaşayan Coşkun Göğen, ileri yaşına rağmen bir eğlence merkezinde halkla ilişkiler koordinatörü olarak aktif şekilde çalışmaya devam ediyor. Sinemaya olan tutkusunu hiç kaybetmeyen usta oyuncu, son dönemde yaşadığı kişisel kayıplarla sarsıldı. 2018'de kızı Dünya'yı, sadece yedi ay önce ise eşi Anjelika'yı kanserden kaybeden Göğen, eşinden yadigar kalan "Ravda" isimli köpeğiyle teselli buluyor.
Sağlık haberlerine isyan: "Benimle oynamasınlar!"
Son filmi "Mitoloji Mafyası"nın vizyona girmesini bekleyen Coşkun Göğen, zaman zaman basında çıkan sağlığının kötü olduğu ve hastaneye kaldırıldığı yönündeki haberlere sert tepki gösterdi. Göğen, yedi yıl önce geçirdiği aort ameliyatı sonrası çekilen bir fotoğrafın güncel gibi servis edilerek asılsız iddiaların ortaya atıldığını belirtti. Bu tür haberlerin kendisini derinden üzdüğünü dile getiren Göğen, "Karakterimi, nasıl bir aile reisi olduğumu herkes biliyor. Üzgünüm, sağlığımla ilgili basında yer alan iddialardan dolayı iki gündür gece gündüz herkes beni arıyor. Ne amaçla yapılıyorsa benimle oynamasınlar, çok rahatsız oldum. İşine gücüne bakan biriyim. 80 yaşını buldum, bundan sonra macera da aramıyorum. Reklama da hiç ihtiyacım yok," ifadeleriyle sitemini dile getirdi.
Sporla geçen yıllar ve amigoluk anıları
Sporla iç içe büyüdüğünü ve bunun faydalarını ilerleyen yaşlarında daha iyi gördüğünü vurgulayan Göğen, geçmişte 30 yıl Galatasaray'da, 22 yıl ise Antalyaspor'da amigoluk yaptığını hatırlattı. Hayranlarının kendisiyle gördükleri her yerde fotoğraf çektirdiğini söyleyen Göğen, "İlkokul mezunuyum, 3 dil biliyorum. 9 yaşından beri çalışıyorum. Neyi görmedim ki. Aile yaşantım çok güzel, evlatlarım var. Bir evladımı kaybettim, 7 ay önce de eşimi kaybettim. Üç ay içinde 4 arkadaşımı kaybettim. Bir yılda 14 kilo verdim," diyerek yaşadığı zorlukları dile getirdi.
"Mitoloji Mafyası" ve Yeşilçam gururu
Coşkun Göğen, en son rol aldığı "Mitoloji Mafyası" komedi filminin çekimlerinin Çanakkale'nin Geyikli beldesinde yapıldığını anlattı. Filmin çok güzel olduğunu belirten Göğen, "Dağlarda, tepelerde antik yerlerde çalıştığımız için orada sıcaklık sıfırın altında 15 dereceye kadar düşüyordu. Bereket tanrısı, Alaaddin'in lambasından çıkan cini oynuyorum. Çekimlerden sonra zatürre oldum. O film sezona hazırlanıyor. Muhteşem oyuncular var. Adamım Nuri Alço da var," dedi.
Kendisi gibi kötü adam rolleriyle tanınan sinema sanatçısı Nuri Alço ile 48 yıldır birlikte çalıştıklarını ve en yakın arkadaşı olduğunu dile getirdi. Yeşilçam döneminde zor şartlar altında, imkansızlıklar içinde iyi filmler çektiklerini belirten Göğen, "Yeşilçamlı olmaktan gurur duyuyorum. Öyle büyük harika insanlarla çalıştım. Kadın erkek cinsiyet yoktu orada, hep arkadaşlıklar dostluklar vardı. Beraber yemek yiyorsunuz, aç olana ikram ediliyor, evden bir şeyler götürüyorsun. Biz halen yaşıyoruz, toplum bizi seviyor," diyerek Yeşilçam ruhunu anlattı.
Ferdi Tayfur, Necla Nazır ve yeni nesile öğütler
Vefat eden sanatçı Ferdi Tayfur'un bir değer olduğunu belirten Göğen, "Çok fazla büyük şarkıcılarla çalıştım ama en iyisi, sinema tipi, en iyi aktör, en çalışkanı Ferdi Tayfur. Çok fazla kadın oyuncuyla çalıştım ama Necla Nazır klas kadınlardandı. Buradan selam yollamak isterim, harika bir insandır. 5-6 filmde çalıştık," diyerek isimleri anımsadı.
Sevgiyle yaşadığını ve hep mutlu olduğunu vurgulayan Coşkun Göğen, "Yeşilçamlı olmak ayrıcalık. Karavanlarda, dublörle çalışmadık. Dayağı, lafı yiyen de, peynir ekmeği bulamayan da biziz. Yeni oyuncular kıymetini bilsinler. Renkli fotoğrafı onlar gördü, biz görmedik ama seneler sonra renkli fotoğraflar da siyah beyaz oluyor. Yaşamanın kıymetini bilsinler," önerisinde bulundu. Sözlerini Galatasaray ve Antalyaspor sevgisini dile getirerek ve "Hoş geldin Osimhen, seni çok seviyoruz" diyerek tamamlayan Göğen, berber dükkanının önünden Yeşilçam'a figüran taşıyan minibüslere atlayıp bir daha dönmediğini söyleyerek sinema hayatına nasıl başladığını da özetledi.
Kaynak:
GDH Haber
2002'den bu yana 13 bin 377 kültür varlığı Türkiye’ye döndü
Bob Ross tabloları açık artırmada rekor kırdı
13. Boğaziçi Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu
"Adile Naşit" filminin vizyon tarihi belli oldu
Taş plak koleksiyonerleri kültürel mirasa sahip çıkıyor
Bu hafta vizyona girecek filmler
Garip akımının kurucusu: Orhan Veli Kanık
Sanatın kırılgan hali: Cam ve vitray sanatı
5. Kültür Raporu yayımlandı: dünya kentlerdeki eğilimler
2026 Oscar Ödülleri'nde aday olabilecek filmler



