RFE/RL: Putin'in kavgacı retoriği ve modern dünyaya savaş ilanı

Dugin, Putin'in konuşmasını; “Modern Batı'ya ve bir bütün olarak modern dünyaya karşı temel bir savaş ilanı” ve “bir manifesto” olarak nitelendirdi.

1. resim

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 30 Eylül'de Kremlin'in gösterişli St. George's Hall'da ulusal çapta televizyonda yayınlanan konuşmasının büyük bir kısmı, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerine yönelik şiddetli bir saldırı diline ayrılmıştı.

Putin konuşmasında, Şubat ayında Ukrayna'ya başlattığı geniş çaplı bir işgalden ve ciddi bir meydan okuma oluşturan savaş alanındaki gerilimleri neredeyse görmezden geldi.

Putin, “Batılı seçkinler yalnızca ulusal egemenliğimizi ve uluslararası hukuku reddetmekle kalmıyor ayrıca hegemonyaları belirgin bir totaliterlik, despotizm ve apartheid çerçevesinde yürütüyorlar. Dünyayı yüzsüzce bölüyorlar." ifadelerini kullandı.

Moskova gazetesi Kommersant'ın tanınmış uzmanlarından Yelena Chernenko, "Vladimir Putin, şimdiye kadar yaptığı en Amerikan karşıtı konuşmayı gerçekleştirdi." açıklamasında bulundu.

Putin'in mağdur ama muzaffer tonu, Ukrayna'daki savaşın Rus silahlı kuvvetleri için nasıl gittiğine dair katı gerçekle çelişiyordu.

Batılı istihbarat yetkilileri, Rusya'nın 24 Şubat'tan bu yana 80.000 kadar kayıp vermiş olabileceğini tahmin ediyor; bu, Putin'i geçen hafta askeri seferberlik emri vermeye teşvik eden önemli bir kayıp.

Ukrayna'ya resmi olarak 300.000 kadar yeni askerin gönderilmesini öngören bu emir, halk gösterilerinin nadiren görüldüğü Rusya'da protestolara da yol açtı.

Ayrıca tahminlere göre, Putin'in 21 Eylül'de seferberlik emri vermesinden bu yana 260.000 kadar Rus ülkeden kaçtı.

Putin'in konuşmasından saatler önce, Ukrayna kuvvetlerinin Donetsk bölgesinin kuzeyindeki stratejik Lyman kasabasını neredeyse kuşattığı ve potansiyel olarak çok sayıda Rus askerini tuzağa düşürdüğü bildirildi.

Lyman'ın yeniden ele geçirilmesi, Ukrayna kuvvetlerinin önemli bir kavşak setini kontrol etmesine ve potansiyel olarak Ukrayna'nın bir Rus saldırısı sırasında Haziran sonunda çekildiği Lysychansk kasabası da dahil olmak üzere daha fazla Rus tedarik hattını tehdit etmesine izin verecek.

Putin'in konuşması, Moskova'nın gözünde Donetsk, Luhansk, Kherson ve Zaporjya bölgelerini Rusya'nın bir parçası yapan anlaşmaları imzalamadan önce geldi. Rusya aslında bu bölgeleri bütünüyle kontrol etmiyor ve birçok alanda şiddetli çatışmalar sürüyor.

ABD merkezli askeri analist Michael Kofman; “Rusya'nın ilhak duyurusu sahadaki askeri gerçeklikle keskin bir tezat oluşturuyor." ifadelerini kullandı.

Putin'in kavgacı retoriği

Putin elbette, 23 yıllık devlet başkanlığı ve başbakanlığı süresi boyunca Washington ve Batı'ya karşı sert eleştirileriyle tanınıyor.

Şubat 2007'deki Münih Güvenlik Konferansı'nda, Batılı ülkeleri ve NATO'yu eski Sovyet bloğu ülkelerine yayılmacı bir politika izledikleri için kınadı ve ABD'yi “tek kutuplu bir dünya” kurmaya çalışmakla suçladı.

Putin'in eski metin yazarı ve şu anda Rusya dışında yaşayan bir siyasi danışman olan Abbas Gallyamov, "Putin, Ukrayna'ya ve hatta NATO'ya karşı savaşmıyor. Gerçekliğe karşı savaşıyor.” ifadelerini kullandı.

Kremlin töreninin ardından Kızıl Meydan'daki kutlama konserinde de kısaca konuşan Putin, konuşmasında sahadaki duruma neredeyse hiç zaman ayırmadı.

Putin, Rusya'nın dört bölgenin sadece bir kısmını kontrol ettiği bu bölgeleri ilhak etme hamlelerinin yaygın bir şekilde gayrimeşru bir saldırganlık eylemi olarak kınandığı gerçeğini göz ardı ederek, Moskova'nın 2014'te Kırım'ı işgal edip ele geçirdiğinde yaptığı gibi buraların statülerinin sözde değişmesini de bir oldubitti olarak sundu.

Putin, Rusya'nın belirli durumlarda nükleer silah kullanabileceğine dair bir dizi ince örtülü tehdidini de tekrarladı.

Putin, zamanının çoğunu, Rusya'yı ve kültürünü yok etmeye kararlı olduğunu iddia ettiği ABD ve müttefiklerini kınayarak geçirdi.

Sömürge dönemi suçlarına, küresel köle ticaretine, afyon savaşlarına, ABD'nin nükleer silah kullanmasına atıfta bulunan Putin, Japonya'ya karşı yapılanları, İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD ve İngilizlerin Alman şehirlerini bombalamasını ve Vietnam'daki savaşı örnek verdi ve "Bizi bir koloniye, ruhsuz robotlar topluluğuna dönüştürmek istiyorlar." ifadelerini kullandı.

Putin'e yakın isimlerden birisi olan Dugin ise bu konuşmayı; “Modern Batı'ya ve bir bütün olarak modern dünyaya karşı temel bir savaş ilanı” ve “bir manifesto” olarak nitelendirdi.

Tartışma