Institute for Security Studies: Biden ve Netanyahu koltuklarını korumak için “yüksek riskli poker oynuyor”

ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Institute for Security Studies'de, son dönemde basın önünde büyük tartışmalara sahne olan Biden-Netanyahu ve ABD-İsrail ilişkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

ABD ve İsrail arasında “koşulsuz destek” konusunda son dönemde sorunlar yaşandığı belirtilen analizde, özellikle ABD üniversitelerinde yaşanan protestoların Biden'ı Kasım seçimleri öncesinde zor durumda bıraktığı belirtildi.

Analizde ayrıca, Netanyahu'nun ise savaşı sürdürümemesi durumunda yargılanmaktan kaçamayacağına dikkat çekilerek, iki liderin de koltuklarını korumak için “yüksek riskli bir poker” oynadıkları tespiti yapıldı.

İşte Institute for Security Studies'de yayınlanan analiz

Gazze'deki olağanüstü katliamın ortasında uluslararası toplum, ABD ve İsrail liderlerinin arasındaki sorunlara şaşkınlık ve hayretle tanıklık ediyor.

Joe Biden sürekli olarak İsrail'in en iyi dostu olmakla övündüğü ve Gazze savaşı sırasında İsrail'in savaş çabalarına neredeyse kesintisiz destek verdiği için bu durum daha da şaşırtıcı hale geliyor.

Dünyanın en yakın iki müttefiki olan ABD ve İsrail arasındaki bağlar genellikle; "sarsılmaz destek" ve "demir gibi sağlam" gibi kelimelerle tanımlanmıştır.

Peki o halde, şimdi yanlış giden ne?

Görünen o ki, Gazze'de Filistinlilerin geniş çaplı katliamı ve ABD ile bazı Avrupa şehirlerinde Filistin yanlısı yaygın eylemler nihayet ABD başkanının vicdanını uyandırdı ya da ona başkanlık yarışında destek kaybetmekte olduğunu hatırlattı.

Yedi ay süren ölüm ve yıkımın ardından, Benjamin Netanyahu'nun Gazze'nin güneyinde, yerinden edilmiş yaklaşık 2 milyon Gazze sakininin geçici de olsa sığındığı Refah'a yeni bir saldırı emri vermeye hazırlandığı sırada Biden, şimdi itidal tavsiye ediyor.

Son olarak ise ABD, 7 ayın sonunda eşi benzeri görülmemiş bir hamleyle, çatışmaların durdurulması ve insani yardım akışının arttırılması çağrısında bulunan bir BM Güvenlik Konseyi kararını veto etmeyi reddetti.

Daha önce de benzer bir şekilde ABD desteğini kaybetme sınırına gelen ve usta bir manipülatör olarak nam salan Netanyahu, Şam'daki İran konsolosluğuna saldırarak ve aralarında iki generalin de bulunduğu yedi üst düzey Devrim Muhafızı subayını öldürerek dikkatleri Gazze'den İran'a kaydırmıştı.

Nitekim bu hamlenin ardından İran'ın misilleme yapma ihtimali ABD'yi derhal İsrail tarafına itti.

Ancak son haftalarda üniversitelerde başlayan, Biden'a "Soykırımcı Joe" diye hitap eden ve çatışmanın derhal sona erdirilmesi çağrısında bulunan yaygın gösterilerin ortasında dikkatler yeniden Gazze'deki katliama döndü.

6 Mayıs'ta Biden Netanyahu'ya Refah'ı işgal etmemesini tavsiye etti. İsrail başbakanı derhal uçaklara Gazze'nin güneyindeki hedefleri vurma emri verirken, bir tugay da Mısır'la olan Refah sınır kapısını ele geçirdi. Bir başka tugay da Refah'ın doğusundaki sınıra hareket etti.

Biden bu gelişmelerin ardından CNN'e verdiği bir mülakatta kırmızı çizgisini açıkça ortaya koyarak şunları söyledi;

Biden bu konuşmasının ardından İsrail'e 3,500 bombanın teslimatının durdurulmasını da emretti.

Netanyahu ise bu gelişmeler karşısında şaşkınlığını gizleyemedi ve;

açıklaması ile Biden'a meydan okudu.

İsrail henüz Refah'a geniş çaplı bir saldırı düzenlemedi ancak buradaki hedeflere düzenli saldırılar düzenlemeye ve Refah-Mısır sınırını yoğun bir şekilde bombalamaya devam ediyor.

Netanyahu için riskler çok yüksek

Hamas'ın "yok edilmediği" bir ateşkes, Netanyahu'nın aşırı sağcı destek tabanındaki itibarını azaltacak ve hatta aşırı sağ hükümetinin devirilmesine yol açacak.

Böyle bir durumda ise Netanyahu, başbakanlığı bırakır bırakmaz aleyhindeki ceza davaları yeniden açılacak ve olası bir hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Bu nedenle Netanyahu, en azından Hamas'ın askeri komutanlarından bazıları yakalanıncaya ya da öldürülünceye ve bunun üzerinden zafer ilan edinceye kadar Gazze'deki çatışmayı sürdürmek için her türlü nedene sahip.

Netanyahu içeride de sağlam bir zemine oturmuş durumda. Rehinelerin aileleri dışında savaşın yürütülmesine yönelik çok az iç muhalefet var etkili hiçbir grup, Refah saldırısının durdurulması ya da insani yardımın arttırılması çağrısında bulunmuyor.

İsrail Başbakanı, Biden ile karşı karşıya geldiğinde kazanabileceğine inanıyor.

Diğer yandan Netanyahu, Biden'ı askeri sevkiyatı durdurarak İsrail'in çıkarlarına ihanet etmekle eleştiren Cumhuriyetçilerin tam desteğine de sahip.

Çekişmede eli zayıf olan Biden gibi görünüyor

Başkanlık kampanyasında anketler onu hala Donald Trump ile başa baş gösteriyor. Hatta Trump kararsız eyaletlerde az farkla da olsa önde.

İsrail'in Refah saldırısı için yeterli silaha sahip olduğu ve milyarlarca dolarlık ABD malzemesinin teslimata hazır olduğu düşünüldüğünde, mühimmat tedarikindeki duraklamanın pek bir fark yaratması beklenmiyor.

Tüm bu nedenlerle Biden'ın geri adım atması çok muhtemel.

Özetle; Biden ve Netanyahu koltuklarını korumak için “yüksek riskli bir poker oynuyor” ve ABD'nin kırmızı çizgilerinin pembeye doğru döndüğü net bir şekilde görülüyor.