Kuzey Kore, kendisine sığınan ABD askerinin ordudaki 'ırkçılıktan' kaçtığını iddia etti

Er Travis King'in Temmuz ayında Güney Kore ve Kuzey Kore'yi ayıran tahkim edilmemiş "ortak güvenlik bölgesinde" rehberli bir tur sırasında aniden ortadan kaybolması, Wisconsin'li 23 yaşındaki askerin motivasyonları hakkında yoğun uluslararası spekülasyonlara yol açtı.

ABD hükümeti bu ay Kuzey Kore rejiminin askerle ilgili yazışmaları aldığını doğruladı ancak Pyongyang bu haftaya kadar olayla ilgili kamuoyu önünde yorum yapmadı.

Devlet tarafından yönetilen Kore Merkez Haber Ajansı Çarşamba günü yayınladığı bir bildiride King'in "ABD toplumundaki eşitsizlik" nedeniyle Kuzey Kore'ye "geçmek istediğini itiraf ettiğini" söyledi.

KCNA, King'in Koreler arası sınırı yasadışı yollardan geçtiğini kabul ettiğini ancak Kuzey Kore veya üçüncü bir ülkede sığınma aradığını iddia ettiğini ekledi.

"Olayla ilgili soruşturma devam ediyor" denildi.

ABD'li yetkililer King'in sağlığı ya da nasıl tedavi edildiği konusunda kendilerine herhangi bir bilgi ulaşmadığını söyledi.

Bir ABD savunma yetkilisi "İddia edilen bu yorumları doğrulayamayız" dedi.

"Onun güvenli bir şekilde geri dönmesine odaklanmış durumdayız. Bakanlığın önceliği Er King'i eve getirmektir ve bu sonuca ulaşmak için mevcut tüm kanallar aracılığıyla çalışıyoruz."

King'in Kuzey Kore'ye geçmesinden bir gün önce askeri disiplin işlemleri için Dallas'a uçması gerekiyordu. King daha önce Güney Kore'de saldırı ve cezai hasar suçlarından gözaltında tutuluyordu.

Erin amcası Myron Gates, bu ay ABC News'e yaptığı açıklamada, siyah olan King'in görev sırasında ırkçılığa maruz kaldığını anlattığını söyledi.

Gates, "'İyi misin' diye sordum, o da bana 'Hayır, beni öldürmeye çalışıyorlar' dedi" dedi.

"Onlar ırkçı gibi şeyler söylüyordu. Sanki onunla ilgili bir şeyler varmış gibi görünüyordu."

Analistler, Pyongyang'ın King'in davasıyla ilgili açıklamasının, BM Güvenlik Konseyi'nin 2017'den bu yana Kuzey Kore'deki insan hakları ihlallerini görüşmek üzere ilk oturumunu düzenlemesinden bir gün önce yapıldığına dikkat çekti.

Çin'in karşı çıktığı ve Kuzey Kore'nin "onuruna ve egemenliğine yönelik şiddetli bir ihlal" olarak kınadığı Perşembe günkü New York toplantısı, ABD ile birlikte Japonya, Güney Kore ve Arnavutluk tarafından talep edilmişti.

Dört ülke geçen hafta yaptıkları ortak açıklamada "Konsey, Kim rejimi tarafından kendi vatandaşlarına ve Japonya ve Kore Cumhuriyeti de dâhil olmak üzere diğer Üye Devletlerden insanlara karşı her gün işlenen dehşet, suiistimal ve suçları ele almalıdır" dedi.

Seul'deki Kookmin Üniversitesi'nde Kuzey Kore uzmanı olan Andrei Lankov, King'in Kim Jong Un rejimi için Batı'ya karşı "yararlı bir propaganda piyonu" olduğunu söyledi.

King'in "Batı toplumlarının demokratik olmadığının, ırkçı ve baskıcı olduğunun canlı kanıtı olarak sunulacağını" söyleyen Lankov, askerin bu şekilde istismar edilmesinin geri dönüş şansı için kötü bir işaret olduğunu sözlerine ekledi.

Lankov, "Çoğu durumda, Kuzey Kore gibi diktatörlüklere sığınanlar çok geçmeden acı bir hayal kırıklığına uğrar ve serbest bırakılmaları halinde rejimin bakış açısından hiç de hoş olmayan şeyler söylerler" dedi.

"Onu halka hiç göstermeden ya da geri dönmesine izin vermeden Kuzey Kore'nin üstünlüğünün kanıtı olarak kullanmaya devam edebilirler."