NaimAsas: "Fransa'nın Ermenistan'ı silahlandırması aynı zamanda Türkiye ve Rusya'ya karşı da bir politikadır"

Fransa-Azerbaycan ilişkileri her geçen gün daha da gerginleşiyor. Özellikle Fransa'nın Ermenistan'ı aktif olarak silahlandırması söz konusu ilişkilerdeki gerilimi artırmaktadır. Şu anda Ermenistan'ı silahlandıran Fransa, aslında Ermenistan'ı yeni bir savaşa hazırlıyor. Ancak bölgeye binlerce kilometre uzaklıktaki bir ülkenin Güney Kafkasya planları da özel analiz gerektiriyor.

Fransa'nın Afrika'daki başarısızlıkları, Paris'i Güney Kafkasya'nın hem coğrafi hem de siyasi açıdan daha çekici göründüğü yeni hedeflere yöneltti. Peki Fransa'nın bölgedeki gelecek planları neler?

Konuyla ilgili gdh'a açıklamalarda bulunan Paris merkezli Stratejik Analiz ve Jeopolitik Araştırma Merkezi Başkanı Naim Asas, Fransa'nın Güney Kafkasya'daki planlarına ilişkin sorularımızı yanıtladı.

İşte söz konusu röportaj:

- Sayın Asas, Fransa, İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra bile Ermenistan'ı aktif olarak silahlandırmaya devam ediyor. Elbette ülkeler birbirleriyle ekonomik ilişkiler kurabilirler. Ancak şu anda silahlanma barışın önünde büyük bir engel. Bu konuyu nasıl yorumluyorsunuz?

- Ermesita'nın silahlandırılması Rusya'ya karşı atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor. ABD ve Fransa gerçekten Ermenistan'ı yeni bir cephe için silahlandırıyor mu?

- Yasal açıdan bakıldığında, herhangi bir silah satışının Fransa'nın da taraf olduğu Silah Ticareti Anlaşması'na uygun olması gerekiyor. Bu anlaşma, devletlere, satılan silahların uluslararası insancıl hukuk veya insan hakları ihlallerini kolaylaştırmak için kullanılıp kullanılamayacağını değerlendirme yetkisi veriyor. Bu nedenle Fransa'nın silah satışını sadece ikili ilişkiler açısından değil, uluslararası standartlara uygun olarak da gerekçelendirmesi gerekiyor. Siyasi ve jeopolitik açıdan bu adım, Fransa'nın Rusya ve Türkiye gibi diğer bölgesel güçlere karşı çıkarak stratejik bölgedeki nüfuzunu sürdürmesinin bir yolu olarak görülebilir. Bu aynı zamanda Azerbaycan'la devam eden gerginliklerin yaşandığı bir dönemde Ermenistan'a destek verilmesi ve dolayısıyla hassas bölgesel dengelerin etkilenmesi olarak da yorumlanabilir.

- Fransa'daki büyük Ermeni lobisinin rolü yadsınamaz. Ermeni seçmenler Fransız hükümeti için çok mu önemli?

- Fransa'daki Ermeni lobisinin önemi küçümsenemez. Tarihsel olarak Fransa'daki Ermeni diasporası iyi entegre olmuş ve politik olarak aktiftir. Bu durum siyaseti yalnızca belirli Ermeni meselelerinde değil, aynı zamanda daha geniş ölçekte Fransa-Ermeni ilişkilerinde de etkiliyor. Bu lobi, politikacıları Ermeni soykırımının tanınması ve bölgesel çatışmalarda Ermenistan'a destek verilmesi gibi konularda eğitmek ve etkilemek için aktif olarak çalışmaktadır.

- Azerbaycan'daki Fransız casus ağı da deşifre edildi. Şu anda cezaevinde bulunan Fransız vatandaşları var. Paris bu konu hakkında yorum yapmıyor. Nedeni ne?

- Fransa ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler, Fransa'nın Ermenistan'a verdiği destekten kaçınılmaz olarak etkilenmektedir. Azerbaycan'da Fransız casusu olduğu iddia edilen kişilerin tutuklanması, artan güvensizliğin ve kötüleşen ilişkilerin bir işareti olarak görülebilir. Bu durum Fransa ile Azerbaycan arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkilerin yeniden değerlendirilmesine yol açabilir ve bu durum özellikle enerji gibi stratejik sektörlerde ikili anlaşmaları etkileyebilir.

- Fransa-Ermenistan ilişkilerinin daha da dinamik gelişmesi Azerbaycan ile Fransa arasındaki ilişkileri nasıl etkileyecek?

- Bu yolda devam edilmesi ilişkilerin daha da gerginleşmesine, ikili ilişkilerin azalmasına ve bölgesel istikrarsızlığın artmasına neden olabilir. Fransa'nın her iki Güney Kafkas ülkesiyle ilişkilerini dengelerken nüfuzunu korumak için dikkatli davranması gerekebilir. Sonuç olarak, Fransa'nın Güney Kafkasya'daki stratejisi ve Ermenistan'ın silahlandırılmasına dahil olması, bölgesel dengelere, uluslararası standartlara, uluslararası ilişkilere ve bölgesel istikrar açısından uzun vadeli sonuçlara dikkat edilmesini gerektiren jeopolitik manevralardır.