New York Times: Rusya'da gerçeği söyleyenler hapse atılıyor
New York Times'ın Pulitzer Ödüllü yazarı Roger Cohen, Rusya- Ukrayna savaşının halk üzerindeki etkisini araştırdı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş 1 yılı geride bıraktı. Savaş sadece iki ülkeyi ve yakın komşularını değil dünyanın genelini gerek ekonomik gerekse jeopolitik açıdan oldukça etkiledi.
New York Times’ın en tecrübeli yazarlarından, Ukrayna Savaşı’ndaki haberciliğiyle Pulitzer Ödülü kazanan Paris Büro Şefi Roger Cohen bir ay Rusya’da kaldı. En az 200 bin kişinin öldüğü 17 aylık sürenin Ruslar üzerindeki etkisini araştırdı.
Rusya'nın aylarca Ukrayna sınırına devasa asker ve silah yığınağı yaptıktan sonra 24 Şubat 2022'de sınırı geçerek işgale başlamasının üzerinden bir yıl geçmişti. Geçen sürenin etkilerini, ortaya çıkan sonucu gözler önüne seren Roger Cohen,
'"Putin’in yarattığı efsanelerle hayat gailesi arasında sıkışmış bir ülke var: Hem korkuyu hem de uzun savaşın sonunu görmeye yönelik inatçı sabrı gördüm. ‘Homo Sovieticus’ yaşamını itaat alışkanlığını koruyarak sürdürüyor."
dedi.
Medya propagandası sürüyor
Devlet televizyonu Batı'ya karşı 'nefret kusuyor' ve dünyanın büyük bir kısmının hala Rusya'nın yanında olduğuna dair güven verici mesajlar veriyor.
Cohen, bu mesajların Rusya'da etkili olduğunu söylüyor.
"NATO'nun Rusya'yı mahvetmek ya da en azından zayıflatmak istediği fikri... uzun yıllardır (ankete katılanların) dörtte üçü için yaygın bir görüş." diye açıkladı.
Öte yandan sosyal medya ve bağımsız haber siteleri de engelleniyor. Önde gelen bir radyo istasyonu yayından kaldırıldı. Nobel Barış Ödülü sahibi 2021 Dmitry Muratov tarafından yönetilen Novaya Gazeta gazetesi lisansını kaybetti.
Geçmişten Günümüze Russkiy Mir (Rus Dünyası):
Kremlin kendi söylemini gençlere de dayatıyor. Eylül ayında okul müfredatına "Önemli Şeyler Hakkında Konuşmalar" benzeri yeni bir ders eklendi. Sekizinci ve 11. sınıf öğrencilerine yönelik ders planında Rusya'nın "çok kutuplu bir dünya düzeni" inşa etmek için "özel misyonu" anlatılıyor.
Özel misyonlardan bir tanesinin de Russkiy Mir olduğuna değinen Cohen, bu kavramın Rus dış politika söylem ve uygulamalarındaki rolü ve önemini aktardı, "Russkiy mir" hayalini kültür emperyalizmi ile bağdaştırdı.
"Putin’in iktidarının en büyük meselesi “Russkiy mir” adlı hayali Rus dünyasını yeniden inşa etmek. İntikama dayalı efsanenin temelinde ebedi bir Rus kültürel ve emperyal alemi varsayımı yatıyor. Bağımsız devlet olma kararı hiçbir zaman affedilmeyen Ukrayna da bu Rusya’nın ayrılmaz parçası olmak zorunda. Putin’in geleceğe dair söyleyecek sözü olmaması ise halkı merakta bırakıyor.
Televizyon hariç ne Moskova’da ne de diğer Rus şehirlerinde Putin’in görüntüsüne rastlanıyor. Her yere portrelerini astıran Josef Stalin’in aksine Putin ülkeyi kapalı kapılar ardından yönetiyor. Faşist sistemlerin sevdiği türden bir lider kültü söz konusu değil. Ama gizemin de kendine has bir cazibesi var. Putin’in gücü her yere ulaşıyor. Moskova’dan beş saat dilimi uzaklıkta, Sovyet döneminden kalma viran haldeki kömür santralinin dumanı Ulan-Ude’nin mütevazı ahşap evlerinin oluklu sac çatılarının üzerinden uçuyor. Nüfusu 400 bini aşan kentin meydanında 42 ton ağırlığında, dünyanın en büyük Vladimir Lenin büstü duruyor." ifadelerini kullandı.
Muhalefet susturuldu
Savaşta ölenlerin sayısı binlerle ifade edilirken, hükümet geniş çaplı baskı ile muhalefeti susturdu.
Siyasi muhalifler hapse atıldı ya da yurt dışına kaçtı. Ilya Yashin sekiz buçuk yıl ceza aldı, Vladimir Kara-Murza hapiste yargılanmayı bekliyor, Alexey Navalny ise hala hapiste.
Savaşa karşı çıkan göstericiler kısa sürede işlerini kaybetti, oyunlar ve konserler iptal edildi. Sokaklara çıkanların çoğu hızla tutuklandı.
"Özel operasyon" yerine "savaş" demek suç olduğundan pankartlarında bu kelimeyi kullanan protestocular yüksek para cezalarına çarptırılıyor.
Aktivist olmayan ama savaşın dehşetine karşı tepki vermek isteyenler de 10 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya.
Novaya Gazeta’nın Nobel Ödüllü editörü Dmitri Muratov ile röportaj yapan Cohen,
"Nefes alamayan bir toplum var. Rusya bir sessizlik kulesine dönüştü. Putin Batı’ya karşı katıksız bir nefret geliştirdi. Savaşın ideolojik gerekçesi inadı da ikiye katlıyor. Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov bana, 'Şu anda anlaşma zemini yok. Şimdilik harekatı sürdüreceğiz' diye konuştu. Batı karşıtı hakaretler inanılmaz seviyelere çıkmış durumda. Rusya’nın otuz yıl önce kabul ettiği anayasanın 13’üncü maddesinde “Hiçbir ideoloji devlet ideolojisi olarak ilan edilmeyecektir” yazıyor. Ancak Putin’in Rusya’sı muhafazakar değerler etrafında yeni bir resmi ideolojiye doğru son sürat ilerliyor.''
dedi.